Küba'nın 4.maymunun apış arası bizi bozar mı?

Oturdum klavyenin başına.

Diyeceksiniz başlık ne alaka?

Ne Küba'sı, ne maymunu, ne apış arası.?

Şu yastık altı döviz çağrısına odaklandım.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın 15 Temmuz'dan sonra 2.ulusal çağrısı bu.

Geleceğe sahip çıktık, şimdi sıra ekonomide.

“krize, kerize gelin toplumsal bir kafa tutalım" ile özdeş duyurusuna.

"bizi yıkmak isteyenlere karşı, dolarınızı, euro'nuzu TL'ye çevirin"

Aynen emperyal mantığın temsilcisine de kafa atmaktır.

Maya tutar mı? Darbe girişimi o psikolojik etkiylede ekonomi diri tutulmuştu.

İncik boncukçulara fırsat tanınmamıştı, Belki suni tenessüftü, anlıktı ama o an o gerekliydi.

Ekonomist değilim. Ancak biraz kafam basar, enflasyona, devalüasyona, iç dış cari açığa, ithalata, ihracata. Dolar yükselirken ne oluyor? Güvensizlik söylemleriyle borsadan tahvilden dövizlerini alıp çıkıyorlar.

Peki halk ne yapmalı?

Kendine müslüman elinde ki daha çok kazanma adına dövize yatıracağına 'ulusal duruş' sergilemeli.

ABD Merkez bankası FED'in 14 Aralık'ta faizleri arttıracağı endişesi var.

Üstüne yeni başkan Donald amca'da “Abd' de de kamu harcamalarını artırıp enflasyonu yükselteceğim" diyor..

O zaman da dolar yükselecek, orda işler iyi gittikçe bizde kütttttttt.

Onlar güçlenirse, biz küçülürüz ve işsizlik başlar yatırımlar azalır.

İyi olansa bir şekilde bugün bütçemiz denk.

Kamunun dolar borcu yok yok belki ancak özel sektör hep borçlu.

Bir şekilde merkez bankası uyarıları dikkate alıp faiz silahını kullanmalı.

Doların ateşini düşürmek içinde bu şart.

Gerçi dolar-euro'nun bir bileni 'yiğit' abim ne kadar konuşsa da bulutlar parçalı.

Zemin futbol oynamaya elverişle olsada yer yer kaygan.

Bu durumda yarının en önemli hamlesi olan dış bağımlılıkları azaltmak.

Yani gazını,sazını, enerjini kendin üretcen. Herşeye istemezük' demiycen. All ne oldu. Rusya'ya bir itiştik. Malın elinde kaldı, ama gazı almaya devam ettik. Neden? Bağmlıyız kardeşim bağımlıyız.

Bak Opec üyeleri anında petrol arzını kısıveriyor.

Bu durumda ana slogan 'tam bağımsız Türkiye' olmalı.

'Hakimiyet kayıtsız şartsız milletindir' demeli.

Bu ülkede bunları dün diyenlerin asıldığını, itildiğini, kakıldığını unutmayalım..

KÜBA'NIN 4.MAYMUNU...

Şimdi buradan gelelim şu maymun meselesine. Ekonomiyle ne bağlantısı var.

Onca maymunluğa inat nüansları özeldi. Birkaç kez gidip geldim Havana'ya, kiminde resmi kiminde öylesine. Hacı falan olmadık. Gerçi ota boka laf söyleyen cübbeli bunu da duysa derinden bir üfler bizi. Çokta tınnnnnnnnn.

Rahmetli çalışma arkadaşım Atilla ile bir seçim sonrası Küba'daydık. Merak ediyorduk Che'nin ruhunu, Castro'nun Küba'sını.

Velhasıl ne ruh kalmıştı ne başka bir şey.

“Ülkenin para birimi pezo, Castro olmuş en büyük Pezo” deyivermiştim meşhur meydanda. Che'yi satmamışlarmıydı CIA'ya dönekler..

Ama daha ilginci biz halk pazarında dolanıp bacak üstü puroya odaklanmışken konuşuyorduko işveli Türkçemizle. Amcamın biri seslendi.

“heyy Turco, Turco”...

'Ne oluyor len' birbirimize baktık öyle.

Tezgahında bildik 3 maymun maketleri vardı.

Ama o ısrarla bize 4. maymunu satmaya çalışıyordu.

Birde baktık ki ne görelim. 4. maymun apış arasını tutuyordu.

“Ati” dedim “ anladı Kübalı Türk olduğumuzu baksana bize direkt neyi kakalamaya çalışıyor.

Görme, duyma, işitme.. Birde üstüne kapat apış aranı.”

Eeeee açıkta kalan yere ne diyeceğiz.

Üstüne herşeyi seyreden kalabalık gibi birde deve kuşu modundaysak, gettiiii açıkta kalan koca oğlan. Özetle.. Taaaa dünyanın bir ucunda ki insanların bize 'el Turcooooo' diye seslenenlere inat oramazı buramazı kapatmadan ülkesel olarakta toplumsal olarakta bir duruş sergilemeliyiz.

Hele ki birileri bu ülkeyi sarsacak tüm enstrümanları hareket geçirmişken, siyasal cepheleşme derinleşmişken,taşeronlar, frankeştaynlar bel altı çalışırken, tüm hatlar zayıflatılmaya çalışılırken 4. maymun olmanın zamanı değil.

Yeri geldiğinde memnun olmadığınızdan hesap soracağınız yerde 'sandık'tır.

Haaa o' da onca laf sokup eleştirip plaj kenarında yazlık sefasında değilseniz!