Söder’den Serdar Duran’a övgü: “Gelecek vaat eden bir isim”

Bavyera Eyalet Başbakanı Dr. Markus Söder, Duran’ı “çalışkan ve gelecek vaat eden bir isim” olarak nitelendirdi.

Söder: Gelecek vaat eden bir isim

Bavyera Eyalet Başbakanı Dr. Markus Söder, CSU Parti Kongresi kapsamında Serdar Duran hakkında yaptığı değerlendirmede şu ifadeleri kullandı:

“Serdar Duran, CSU içinde uzun süredir aktif olan, kendini yetiştirmiş bir parti arkadaşımız. CSU Akademisi mezunu, aynı zamanda genç kadrolarımıza yönelik ASP NachwuchsAkademie programında yer almış, çalışkan ve gelecek vaat eden bir isim.

Toplumsal uyum, çalışma hayatı ve eğitim konularında hem mesleki hem de gönüllü olarak önemli katkılar sunuyor. Kurucuları arasında yer aldığı Bayerisch-Türkisches Forum e.V. aracılığıyla da farklı topluluklar arasında diyaloğu ve iş birliğini güçlendirmeye katkı sağlıyor.”

Söder, CSU’nun sorumluluk alan, kendini geliştiren ve toplumla güçlü bağlar kurabilen isimlere önem verdiğini vurguladı.

İşgücü Anlaşması’nın 60. yılında anlamlı buluşma

Serdar Duran, 2022 yılında Almanya ile Türkiye arasında imzalanan İşgücü Anlaşması’nın 60. yılı dolayısıyla Bavyera Eyalet Başbakanlığı’nda düzenlenen programa da Bayerisch-Türkisches Forum adına katıldıklarını hatırlattı.

Program kapsamında, Almanya’da yaşayan Türkiye kökenli toplumun tarihsel katkılarını ve iki ülke arasındaki dostane ilişkileri temsilen, İstanbul’dan özel olarak getirilen bir porselen tabağın Bavyera Başbakanı Dr. Markus Söder’e takdim edildiğini belirten Duran, şu değerlendirmede bulundu:

“Bu hediye yalnızca kültürel bir sembol değil; aynı zamanda Bavyera ile Türkiye arasındaki köklü bağların, karşılıklı saygının ve ortak yaşam tecrübesinin anlamlı bir nişanesidir.”

Duran, bu buluşmanın göçle başlayan bir hikâyenin 60 yıl içinde toplumsal uyum ve karşılıklı anlayış temelinde nasıl geliştiğini göstermesi açısından da özel bir anlam taşıdığını ifade etti.

CSU’da sahadan gelen bir isim

2011 yılından bu yana CSU üyesi olan Serdar Duran, parti içinde farklı kademelerde sorumluluk alarak uzmanlık, süreklilik ve sahadaki güven esasına dayalı bir siyasi profil çiziyor. Siyaseti kısa vadeli çıkışlar yerine uzun soluklu bir sorumluluk alanı olarak tanımlayan Duran, kariyerini istikrarlı adımlarla sürdürüyor.

2013–2015 yılları arasında CSU Gençlik Kolları’nda ilk Türk kökenli yerel başkan olarak görev yapan Duran, gençlerin siyasi katılımı ve toplumsal sorumluluk konularına odaklandı.

 2015–2017 yılları arasında ise CSU Arbeitskreis’in kurucu başkanlığını ve Münih Bölge Başkanlığı görevlerini üstlendi.

Yerel siyasette de uzun süredir aktif olan Duran, 2014 ve 2020 yıllarında belediye meclisi adayı olarak seçmenlerin karşısına çıktı. 8 Mart 2026 tarihinde yapılacak yerel seçimlerde ise ilçe meclisi adayı olarak yeniden yarışmaya hazırlanıyor.

Akademik ve mesleki birikim

Serdar Duran, 2017–2018 yıllarında CSU Akademisi’nden mezun oldu. 2025–2026 döneminde CSU Parti Merkez Yönetimine bağlı Savunma ve Dış Politika Çalışma Grubu Siyaset Akademisi programında yer alıyor. Ayrıca 2024 yılından bu yana CSU Parti Merkezine bağlı Kommission für Integration üyesi olarak görev yapıyor.

Mesleki yaşamında Bavyera kamu yönetimi mezunu bir kamu uzman memuru olarak çalışan Duran, aynı zamanda Anadolu Üniversitesi Uluslararası İlişkiler bölümü mezunu. Çalışma hayatı, istihdam politikaları ve eğitimden işe geçiş süreçleri konularındaki uzmanlığını kamu yönetimindeki deneyimiyle birleştiriyor.

Sivil toplum ve aile yaşamı

Sivil toplum alanında Bayerisch-Türkisches Forum’un kurucuları arasında yer alan Serdar Duran, forum başkanı Prof. Dr. Kemal Orak’ın başkan yardımcılığı görevini yürütüyor. Forum, Bavyera ile Türkiye arasındaki kültürel, toplumsal ve ekonomik ilişkilerin güçlendirilmesini hedefleyen bir diyalog platformu olarak faaliyet gösteriyor.

Evli ve iki kız çocuğu babası olan Serdar Duran, üçüncü kuşak Münihli. Baba tarafı İç Anadolu, anne tarafı Batı Anadolu kökenli olan Duran, bu çok katmanlı geçmişi Almanya’daki ortak yaşam kültürünün doğal bir parçası olarak görüyor.

“Siyaseti bir makam yarışı olarak değil, uzun vadeli bir sorumluluk alanı olarak görüyorum. Sahada olmak, dinlemek ve güven inşa etmek benim için belirleyici.”