2016’ya veda...

İşsizlik yüzde 11,3, uzun zamandır artıda olmasına alıştığımız GSMH yılın üçüncü çeyreği itibari ile -1,8 olunca yüzlerin de gülmesi biraz zor tabii.
Son yayınlanan bilgilere göre tüketici güven endeksi 63,4 olarak çıkıyor karşımıza. Bu oran geçen yılın aynı döneminde 73,6 idi.
Felaket tellallığı yapmak için yazmıyorum bunları. Gerekli tedbirler alındığı sürece krizlerin fırsatlara çevrilebileceğini gayet iyi biliyoruz.
Özellikle bireysel tasarrufların artacak olması gelecek yıl için umutlu bir tablo sunuyor mesela.
Ne ölçüde başarılı olacak henüz bilmiyoruz ama, zorunlu bireysel emeklilik sistemi tasarruf oranımıza oldukça olumlu yansıyacaktır, diye düşünüyorum. Hep söylediğim gibi bu da yatırım kredilerinin maliyetini dolayısıyla yatırım maliyetini düşürerek iş adamlarını yatırıma yönlendirebilecektir.
Ancak burada temel sorun gelecek beklentisi olabilir. İster istemez tüketim azalabileceği için yeni yatırım yapma konusunda girişimciler biraz ürkek olabilir. O yüzen devletin burada yeni yatırım teşvikleri ile girişimcilere destek olması gerekir ki gördüğümüz kadarıyla bu da yapılmaya çalışılıyor.
Bu sebeplerle 2017 yılı için umutlu olmak istiyorum.
Aksi takdirde yeni istihdam alanları sağlanamadığında zaten yüksek olan işsizlik, hem sosyal sıkıntılara hem de ekonomik sıkıntılara sebep olacaktır. Harcama gücü azalan toplum için üretmek de daha maliyetli olacak, girişimciler için gelecek öngörülerinde soru işaretleri artacaktır.
İşsizliğin sosyal alanda yaratacağı ciddi sorunlar belki de ekonomik sorunlardan da çok daha önemli. Toplumsal uzlaşıya her zamankinden daha fazla ihtiyacımız olan bu günlerde, yeni işsizler ordusu yaratmak sosyal hayatın dengesizleşmesine ve infiallere neden olabilecektir.
İtiraf etmeliyim ki; hiç bir yılın bitecek olmasına bu kadar sevinmemiştim.
Genellikle geçen zamanın bizi yaşlandırdığını ve yıprattığını düşünür, o yüzden gelen her yeni yılın ömürden eksilen bir önceki yılı hatırlattığını düşünüp hüzünlenirdim.
Ancak 2016 yılı, hem kişisel olarak hem de ülkenin yaşadıkları anlamında, bir an önce bitmesini istediğim ve bir daha benzerinin yaşanmaması için dua edeceğim bir yıl olacak.
Hepinizin 2017 yılını en içten şekilde kutlar, en çok istediğinizi tahmin ettiğim şeyin 2017 ile birlikte gelmesini temenni ederim:
Huzur.