Başbakan Ahmet Davutoğlu, şu an oğlumun 10. sınıf öğrencisi olduğu İstanbul Erkek Lisesi’nden mezun… Davutoğlu’nun geçenlerde Star Gazetesi’nden Ardan Zentürk’e anlattığı lise anısı dikkatimi çekti.
Davutoğlu şöyle demiş:
“İstanbul Erkek yatılısı, o yıllarda sağ-sol diye bölünmüştü ama, bizim gibi, Batı düşünce sistemi ile doğunun geleneklerini birleştirmeye çalışan çocuklar yüzde 10 bile değildi, ağabeyler o günlerin sol sloganları ile her şeye hakimdiler. O zaman 14-15 yaşındayım, yine böyle beyin yıkama toplantılarından biri, sürekli onlar konuşuyor, bizler dinlemek zorundayız, sonra işte laf olsun diye biz küçüklere de söz verdiler, ben de kalktım, Mehmet Akif Ersoy’un Çanakkale şiirini başından sonuna ezbere, bağırarak okudum, sonuna kadar dinlediler, devamında fena dövdüler.”
İstanbul Erkek Lisesi, sadece Davutoğlu değil, eski başbakanlar Necmettin Erbakan ve Mesut Yılmaz ile daha pek çok ünlü ismin eğitim öğretim gördüğü ve mezun olduğu okul… 130 yıllık geçmişe sahip. 1915 Çanakkale Savaşı sırasında tüm üst sınıf öğrencileri Çanakkale’ye savaşa gönderilmişler ve hepsi şehit düşmüşler. O yıl İstanbul Erkek Lisesi hiç mezun verememiş.
Bundan ötürü her yıl 19 Mayıs’ta İstanbul Lisesi’nin hazırlık sınıfı öğrencileri topluca Çanakkale’ye götürülür. Şafak nöbeti tutarlar ve orada şehit olan ağabeylerinin ve diğer şehitlerin anısı önünde saygı duruşunda bulunurlar.
Bu gelenek, İstanbul Lisesi var olduğu sürece yaşatılacak bir gelenek olmuştur. Çünkü Bağımsız Türkiye Cumhuriyeti tarihi o topraklarda kanla yazılmaya başlanmış, Kurtuluş Savaşı ile de taçlanmıştır. Bugün bu tarihi okulun öğrencileri de bunun bilincindedir… Üstelik gözlerinden adeta alev fışkıran o öğrenciler, ülke kalkınmasının, Atatürk’ün gösterdiği muasır medeniyet seviyesinin üstüne çıkmanın ancak ve ancak bilimle mümkün olduğunu bilmektedir.
Dolayısıyla, Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun “Mehmet Akif Ersoy’un Çanakkale şiirini başından sonuna ezbere, bağırarak okudum, sonuna kadar dinlediler, devamında fena dövdüler” demesi bugün biraz tuhaf karşılanıyor elbette…
İstanbul Lisesi’nin her öğrencisi Çanakkale ruhunu ta iliklerinde hissederken, Çanakkale şiiri okuyor diye bir öğrencinin dövülmesini akıl mantık almıyor.
Davutoğlu o günün koşullarında solcu öğrencilerden tokat yemiş olabilir. Ama bu tokadın sebebi sırf Çanakkale şiiri okuması değildir. Genelde sağcı-solcu diye ikiye bölünmüş toplumun, bırakın üniversiteye, liseye hatta ortaokullara kadar inen çatışmasının eseridir.
Nasıl ki Davutoğlu’nun dövülmesinde mantık yoksa, yakasında Atatürk rozeti olan öğrencilerin de sıkıştırıldıkları yerlerde sağcılar tarafından dövülmesinde de mantık yoktu. Tıpkı oruç tutmuyor diye insanların dövülüp öldürülmesinde olmadığı gibi…
