Finlandiya’dan yeni eğitim atağı

Okul öncesi eğitim, temel eğitim, mesleki eğitim, yönlendirme, sayısal bilimlerde okuryazarlık, akademik öğrenme ve öğretmen yetiştirme süreçleri eğitim hedeflerimizin temel bileşenleri. Bu konu başlıklarını doğru yöneten ülkelerin öğrencileri uluslararası sınavlarda özellikle temel bilimler başta olmak üzere başarılı sonuçlara ulaşıyorlar. OECD tarafından gerçekleştirilen PİSA sınavlarında Matematik, Fen ve Okuma becerilerinde örneğin Finlandiya, Güney Kore ve Tayvan çok önemli başarı ile dikkat çekiyorlar. Bu ülkelerin başarılarının temelinde güçlü eğitim alt yapısı ve disiplinli bir öğretmen yetiştirme programı olduğunu tespit edebiliyoruz.
GELENEKSEL EĞİTİMDEN UYGULAMALI SİSTEME
Finlandiya’nın eğitimdeki başarısını uyguladığı gençlik ve eğitim politikalarına borçlu olduğu biliniyor. Başarının dört bileşeni, Geleneksel okul yaşamı, öğretmen yetiştirme programı, kültürel olarak öğretmen mesleğine bakış ve hizmet içi güçlü öğretmen eğitimlerinden oluşuyor.
Eğitimde başarılı olan ülkelerin ileri teknoloji üretimi ve yüksek katma değerli sanayi yapılarına ulaşabilmeleri de kolaylıkla mümkün olabiliyor. Bunu adı belirtilen ülke ihracatları içerisindekiileri teknoloji ürünü ihraç paylarından görebiliyoruz.
Peki bu başarılı performansı gösteren Finlandiya eğitim sistemini neden yenileme ihtiyacı duyuyor? Gelecekte günlük yaşamımızda, üretim süreçlerinde, uluslararası ilişkilerde, güvenlik politikalarında, farklı bilim alanlarında acaba bugünden farklı yöntemlerle mi ilerleme sağlanacak? Bunların hepsi muhtemelen mümkündür. Ancak Finlandiyalılar gelecekte dünyanın alacağı şekli ve süreçleri mevcut klasik eğitim müfredatı ile karşılanamayacağını düşünmekteler ve tedbir olarakta öğrencilerin teoriyi uygulamanın içinde öğrenmelerinin daha doğru olacağını öngörerek yepyeni bir eğitim felsefesi geliştirmiş bulunuyorlar.
İŞTE YENİ EĞİTİM MODELİ
Yeni eğitim sisteminde klasik eğitim müfredatı tamamen kaldırılıyor. Fizik, Matematik, Edebiyat, Tarih, Coğrafya vb. dersler doğrudan okutulmayacaklar. Ama her dersin okulda bölümleri ve uzman öğretmenleri olacak. 21. Yüzyılda yeni bir eğitim modeli iddiası ile başlatılan bu çalışma da klasik dersler yerine olaylar ve olgular disiplinler arası bir biçimde ele alınacak. Örneğin “2. Dünya Savaşı” Tarih, Coğrafya ve Matematik açılarından incelenecek. Veya “Turizm Sektörü” gibi bir ders alacak öğrenciler uygulamalı olarak iletişim becerileri, İngilizce ve İşletmecilik eğitimi görecekler.
Ayrıca öğrenciler yeteneklerine ve isteklerine göre ders konularını belirleyebilecekler. Ve “bu ders hayatta ne işime yarayacak” sorusu sorulamayacak. Tüm dersler hayatın bir boyutuna hitap edecek. Diğer taraftan bu yeni sistemde Öğretmen – Öğrenci iletişiminde geleneksel biçim değişiyor. Öğrenciler sırada oturup gelen soruyu cevaplamayacaklar. Bunun yerine tamamen soruları tartışmak üzere küçük gruplar halinde birlikte çalışacaklar. Her grubun üzerinde çalıştığı projeleri olacak ve bu projeler yapılırken ilgili ders müfredatından ihtiyaçları oranında yararlanılacak. Kolektif çalışma teşvik edilecek. Öğretmenler de farklı konularda ciddi bir işbirliği arayışına girecekler.
Helsinki’deki öğretmenlerin yüzde 70’i yeni sistem hazırlığına başlamış durumdalar. Sistem 16 yaş grubundan başlayacak ve aşamalı olarak 2020 yılına kadar tüm yapıyı kapsayacak. Bu arada öğretmenlerin motivasyonu için yeni ekonomik desteklerde devreye alınıyor.
Finlandiya eğitimde başarıdan başarıya koşuyor.
Dünya ile rekabet edebilecek yeni nesiller yetiştirmek için. Teoriyi ezberleme noktasından uygulamalı proje gruplarına uzayan hassas ve zorlu bir süreç eğitim sistemi kurgulamak. Ülkemiz için yapılacak çıkarımlar açısından ufuk açıcı olabildim ise ne mutlu.