Bunların ardından tabi ki tarih ile ilgili bir yazı gelmeyecek.
Ama Bursa’nın turizm kenti olma yolunda geçmişten gelen hataları biraz gün yazanı çıkartacağız.
Şimdilerde turizm kenti olması için çabaladığımız kent, yıllar önce belki de yapılan hataların ceremesini çekiyor.
Şöyle de bir gerçek var ki “Hatanın neresinden dönerseniz kar.”
Bursa Skal Kulüp’ün Şubat ayı toplantısı geçtiğimiz günlerde Botanik Park Beceren Restoran’da yapıldı.
Gecenin konuğu Turizm Yatırımcıları Derneği Yüksek Danışma Kurulu Başkanı Turgut Gür oldu.
Turgut Gür’ün konuşmaları dinlerken, turizm tarihi, kentin tarihi ile ilgili konuşmalarını hayranlık ile dinlediğimi itiraf etmeliyim.
Belki de benim kentimi benden iyi biliyor.
Gür’ün kenti ile ilgili en çarpıcı cümlesi belki de; “Bursa yanlış planlanmış. Sanayi kenti değil, turizm, tarih kenti olmalıydı. Yeşil Bursa olmalıydı. Biz o kültürü kaybettik.” Oldu.
Gerçekten de dinlerken üzülmeden geçemiyorsun.
“Otomotiv sanayiyi kuracak il mi yoktu?” diye soran Turgut Gür, “Dubai vahadan turizm markası yaratıyor, biz var olan markanın tanıtımını yapamıyoruz” diyerek, aslında sadece Bursa’nın değil, ülkenin bu anlamdaki eksikliğini gözler önüne serdi.
İkinci örnek olarak Prag’ı veren Gür, “Prag 1400’lü yıllarda durmuş. Kente tarihi doku olduğu gibi korunuyor. Yerler taş yol. Taş köprüler olduğu gibi duruyor. Atım ayağı taşa vurunca melodi oluşuyor” açıklamasında bulundu.
Bu cümleyi aslında Bursa’ya örnek olması adına kurdu.
Osmanlıya başkentlik yapmış, tarihi bu kadar geniş, nice padişahların mezarının bulunduğu Bursa…
Şimdilerde ise neredeyse yeşili yok olma noktasına gelmiş, akıllı binalar şehri olmuş bir Bursa…
“Hani ipek tezgahları, hani kozası diyen Gür, “Bu şehre saygı gösterilmemiş, kültüre sahip çıkılmamış. Ama hiçbir şey için geç değil” diyerek yeniden canlandırma adına çalışmalara başlanabileceğini ifade etti.
Kentin sadece tarih ve kültür turizminden bahsetmenin yetersiz olacağını dile getiren Turgut Gür, Bursa’nın ülkedeki Şanlıurfa, Gaziantep, Kayseri ile birlikte gastronomi kültürü olan 4 kentten birisi olduğunu hatırlattı.
Bu anlamda da önemli çalışmalara yapılabileceğinin altını çizdi.
Bizi bizden iyi bilen cümlesini sanırım Turgut Gür için söylesek çok da abartmış olmayız.
Hiçbir şey için geç değil.
Yeter ki biz geçmişimizi bilelim ve geçmişten ders çıkaralım.
Geçmişten ders çıkarırken de geçmişimize de sahip çıkalım.
Bugün Dubai olmayanı pazarlarken, biz var olan değerlerimizi öne çıkarıp, pazarlamamızı iyi yapıp, artık geç kaldığımız turizm kenti imajını kazanalım.
Bunun içinde başta kenti yönetenler olmak üzere sivil toplum kuruluşları dahil herkese önemli görevler düşüyor.
Ben bunun için elimden geleni yapmaya hazırım, peki siz?
Sadece yapmamız gereken geçmişi geleceğe taşımak.
