Yargıdan tescilli soykırım yalanı

Öyleki, Osmanlı Meclisi Mebusanındaki üç Ermeni mebus cepheye koşarak, Osmanlıya karşı savaşan çetelerin başına geçtiler.
Osmanlı hükümeti bu olaylar karşısında can ve mal güvenliğinin sağlanması amacı ile, tehcir dahil bazı önlemleri almak zorunda kaldı.
Bu olaylar, bazı Ermeni çevrelerince tek yanlı düzmece, yalan ve sahtecilik üzerine kurulmuş bir algı ile “soykırım” olarak yıllarca ileri sürülmüş ve özellikle, Fransa başta olmak üzere çoğunluk batı Avrupa ülkeleri ve ABD Tarafından, Türkiye Cumhuriyeti Devletine karşı haksız bazı davranışlar sergilenmiştir.
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi Büyük Dairesi (AİHM), sayın Doğu Perinçek’in 1915 olaylarına ilişkin Ermeni iddiaları hakkındaki açıklamaları nedeniyle, İsviçre’de hürriyeti bağlayıcı ceza alması konusunda verilen ihlal kararıyla ilgilinin bu ülkenin yaptığı itiraz başvurusunu oyçokluğuyla aldığı kararla reddetti.
Bu kararın gerekçesi, İsviçre’nin Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin ifade özgürlüğü ile ilgili 10 uncu maddesini ihlal etmesi olgusuna dayanmaktadır.
Söz konusu davanın yargılamasının maddi hukuk dışında hukuki sebebinin ispatında dayanılan vakıalar ise, “soykırım” olmadığının tespitine ilişkindir.
Sonuçta, “soykırım” yalanına umut bağlayan sömürge devletleri, adaletin aydınlattığı gerçek dünyanın en aşağısında yer alan, şeytanın bekçiliğini yaptığı yalan ve iftira bataklığına gömüldüler. Onlara ne mutlu, kapkara kalpleriyle, şeytanın yandaşı olmayı başardılar!
Bu günlerde, yine sözde “Ermeni soykırımı”nın inkarına yönelik ceza yasası ile ilgili olarak, Fransa Anayasa Mahkemesince verilen iptal kararı yazılı basında yer almaktadır.
Bu yargı kararı ile; “bazı suçların reddinin suç sayılmasına” ilişkin yasa ile ilgili hükmü iptal etmiştir.
Fransa Senatosu Ekim 2016 da, Ermeni soykırımı iddialarını inkar edenlerin cezalandırılmasını kabul etmiştir.
Bununla ilgili Anayasa Mahkemesinin karar gerekçesinde; “Yasa ifade özgürlüğünün uygulanmasına gereksiz ve orantısız bir saldırıdır, dolayısıyla da Anayasaya aykırıdır” görüşüne yer verilmiştir.
Defterler ortaya serildiğinde, adaletten yana seçkin ve erdemli hakimlerin elleriyle; “Ermeni soykırımı” yalanı yüzlerine vurulan sömürge devletleri için şu öğütün verilmesi nezakete uygun düşer; hala ayaklarınızı bırakıp, aklınızı kullanmayacakmısınız!
Yürekten esenlikler ve en içten saygılarımızı zunarız.