Neler yaşadık neler...
Adeta macera filmi gibi:
Adı da "Bahtsız Bedevi!" sanki...
Aslında 2 sezondur vizyonda!..
-Aşk, tutku, kin, nefret, ihtiras, entrika, heyecan ve serüven; tekmili birden, bu sinemada...
Ne var ki;
Filmin sonu da hâlâ belirsiz!
Umarım, "mutlu son" ile biter!..
Yoksa, filmin son sahnelerinde bir mayıs günü ortaya kutup ayısı falan çıkarsa, işte o zaman yandı gülüm keten helva!..
KELİMELERLE SEZON ÖZETİ
Birkaç kelimeyle bu bahtsız sezonu özetlemek gerekirse, şu sözcükleri alt alta dizmek yeterli olur sanırım:
Le Guen;
Önce,
Coşku,
Heyecan,
Umut,
Transferler,
Afrika modası,
Son gün transferleri...
Sonra;
Ümitli start,
Bol gollü maçlar,
Avrupa kupası beklentileri,
Devre arası;
5 transfer daha,
İstikrarsız kadrolar...
Hüsran üstüne hüsran...
Yine paraşütsüz inişler...
ATANAMAYAN FUTBOL AKLI
Yönetim;
Atanamayan futbol aklı!
Kulakta olmayan küpeler,
Alınmayan dersler,
Hep aynı hatalar,
Yanlış transferler,
Ekonomik kriz,
Krediler...
Faiz...
Yeni krediler...
Futbolcular;
Çoğu memur, avare,
Aidiyet duygusu çok az,
Kafasına göre futbol,
Bireysel çabalar...
Galibiyet hasreti...
Tek tük yalancı baharlar!
Sonu gelmeyen tükenmişlik sendromu...
ARMAYA TAM DESTEK
Taraftar;
Moralsiz de olsa,
Desteğe devam,
"N'oluyoruz" dese de,
Destek,
Eyvah,
Yine destek,
Dejavu,
Desteğe devam,
Erken travma,
Hep destek,
Öyle ya;
Arma bizim,
Sahip çıkalım,
Pes etmek yok!
Sonuç;
"Gemi yine zar zor da olsa, limana yanaşsın da, sonrasına bakarız hele" psikolojisi...
Özetle;
Bitmeyen çile...
"Herkes gider,
Biz kalırız!"
Ve yine;
"Adı aşk bu eziyetin!.."
