Hissi fikirler

- 23-01-2025 08:21
- 24-02-2025 19:44
- 226
Bu hafta sonu bir etkinlikteydim.
Çok güzel sohbet, muhabbet vardı.
Laf lafı açtı, konu havaların soğumasına geldi.
Eee malum, mevsim değişti.
Grip sezonu açıldı.
Sohbet bu ya, bazıları grip aşısının işe yaramadığı, hatta grip hastalığının daha şiddetli geçmesine neden olduğunu söyledi.
Ortamda, pek çok yaş grubuna ait insanlar vardı.
Maşallah, her konuda fikrimiz var.
Gün içinde, bir sürü olay, duyum, hislerle karşı karşıya kalıyoruz.
Ne de olsa sosyal varlıklarız.
Etkileşim halindeyiz.
Bundan daha doğal bir şey de olamaz.
Her konuda fikrimiz var, ancak ne kadar bilgimiz var tartışılır.
Öncelikli olarak bir tanım yapmak istiyorum.
Aşının gereksiz olduğunu, hata zararlı olduğunu iddia eden, çeşitli sebepler öne sürerek, aşı konusunda toplumda kafa karışıklığı yaratan kişilere veya gruplara “aşı karşıtı” denilmektedir.
Ne acıdır ki, aşı karşıtlığı, özellikle pandemi sonrasında, çok taraftar topluyor.
İşin garibi, modern ve bilimsel gelişemeye karşı olan kesim dışında, kentli, çağdaş ve eğitimli kişiler de aşı karşıtı olabiliyor.
Aşı karşıtlar, çeşitli iddialarla, aşıların gerekli olmadığı konusunda, çevresindeki insanları etkileyebiliyorlar.
Mesela, “sağlıklı yaşayıp, beslenirsek, doğal temiz su içersek, aşıya ne gerek var” teorisi.
Bence de haklı bir teori.
Ancak sağlıklı yaşam izole bir yaşam gerektirir. Şimdi kent yaşamını bırakıp kasabaya köye göçebilecek kaç kişi var?
Hayat pahalılığından tereyağa ulaşmak imkansız. Yerine margarini zor buluyoruz. Nasıl sağlıklı besleneceğiz?
Hele hele doğal su konusu. Su şehri Bursa’da yaşıyoruz. Ancak şebeke suyu içmek cesaret ister.
Bir diğeri, “hastalık yayılmasının en büyük nedeni, aşılı hastaların mikrobu yayması” teorisi.
Bu teorinin hiçbir bilimsel alt yapısı yok.
Tamamen sübjektif, hata “hurafe”.
Salgın hastalıklarda, hasta nüfusunun çoğu aşılı çocuklar olabilir.
Ancak bu durum aşının aşının etkisiz olduğu anlamına gelmez.
Başka bir teori, aşı olmaktansa, hasta olayım daha iyi, 3 gün hasta yatar 4. gün iyileşirim. Çünkü aşıların hastalığın kendisi kadar koruyuculuğu yok.
3 gün hasta yatmak, bağışıklık sistemi güçlü bir yetişkinin kendi tercihi olabilir.
Ancak risk grubu yüksek, 65 yaş üstü, kronik hastalığı olanlar ve çocuklar için çok tehlikeli bir yaklaşım.
Bununla beraber, aşılar, hastanın bağışıklık sistemini, enfeksiyon sonucu gelişen yanıtlara benzer bir bağışıklık yanıtı oluşmasını sağlar.
Yani hastalığa sebep olmazlar.
Diğer yandan, aşılanmak yerine hastalık geçirerek de bağışıklığı arttırabiliriz.
Ancak bunun,
Kızamık hastalığına bağlı, körlük, ölüm
Kızamıkçığa bağlı, doğum kusurları, bakteriyel menenjit sonrası zeka geriliği, sinir hasarı, çocuk felci, sonrası kalıcı felç,
Hepatit B virüsüne bağlı, karaciğer kanseri, ölüm gibi,
çok ağır nedenleri olabilir.
Bir diğer teori, aşıların içinde civa gibi tehlikeli elementlerin olduğu iddia ediliyor.
Aşılarda kullanılan, timerosal olarak bilinen madde organik bir civa bileşiğidir.
Civa doğada, iki şekilde bulunuyor.
Metil civa ve elit civa.
Metil civa, vücutta birikerek, yüksek dozlarda zehir etkisi gösterirken,
Etil civa, çok hızlı şekilde, toksik dozlara ulaşmadan, vücuttan atılarak, birikme yapmaz.
Alüminyum ve skualen gibi maddeler, 1930’lu yıllardan beri aşı etkinliğini arttırmak için “adjuan” olarak kullanılr.
Yapılan incelemelerde adjuanların insana zarar vermediği kanıtlanmıştır.
Bir diğer teori, Aşıların çok tehlikeli yan etkileri olduğu için hiç güvenli değildir.
Bir aşının, lisans alabilmesi için, pek çok onay fazından geçmesi gerekmektedir.
Onay alıp lisans verilen aşılar dahi, yaygın şekilde kullanıldıktan sonra etkileri yakından takip edilir.
Pandemide bu sürece yakından şahit olduk.
Aşı olduktan sonra, sıklıkla görülen yan etkiler
Bölgesel ağrı
Hafif ateş
gibi geçici reaksiyonlardır.
Aşı sonrası çok nadir olarak, acile başvuru ve hastaneye yatış sonucu doğabiliyor.
Ancak ABD’ de yapılan araştırmalara göre, aşı olana nazaran, aşının önlediği hasta sayısı 12 bin kat fazladır.
Aşı karşıtlarının bu ve bunun gibi pek çok iddiaları, argümanları var.
Ancak bunlar arasında en tehlikelis
“ Aşı yaptırıp yaptırmamak benim kişisel kararımdır. Benim çocuğuma aşı yaptırıp yaptırmamam benim kararım”…
İşte sözün bittiği yer.
Neden mi?
Eğer hasta tedaviyi reddederse, hekimin buna saygı duyması gerekiyor.
Sizi bilmem ama ben toplum sağlığını etkileyecek bu fikirlerin, kişinin kendisine saklamasını doğru buluyorum.
Maazallah risk grubundaki biri, bu iddialardan etkilenip aşı yaptırmazsa vebalini kimse ödeyemez…