<div><span>Hep söylüyorum, ‘<strong>seyircisiz maç’</strong> gazı kaçmış, içenin için ferahlatmaktan uzak <strong>tatsız</strong> <strong>Uludağ gazozu </strong>gibi! Çünkü tribün gürültüsü futbolun, rengi ve de keyfi... </span></div> <div><span></span></div> <div><span>Uzun bir zamanın ardından Timsah Arena’yı bu kadar ıssız ve sessiz gördükten sonra anladık ki; yıllar sonra böyle bir atmosferde <strong>tatsız-tuzsuz-zevksiz </strong>bir oyuna tanık olacaktık Bursa’da. </span></div> <div><span></span></div> <div><span>Belli ki<strong>; 23.7 yaş ortalamasıyla</strong> ligin en genç kadrolarından birine sahip konuk <strong>Ankaraspor’</strong>un topladığı 35 puanla şimdilik ne düşme endişesi var ne de ilk 6 arasına sıkışıp <strong>Play-Off’a</strong> kalma hevesi... </span></div> <div><span></span></div> <div><span>Langırttaki gibi 4’lü savunma, 5’li orta saha ile yerlerinde çakılı çizgi halinde oynayan başkent temsilcisi ileride sürekli kanat değiştiren <strong>Berk Karadağ</strong> ile skor arayan bir rakipti.</span></div> <div><span></span></div> <div><span>Böylesine bir şablonla bir zamanların <strong>Osmanlıspor’u </strong>Mavi Beyazlılar <strong>‘hani direnirsem, bir tanede kıstırırım belki’</strong> anlayışı ile oyuna atıldı.</span></div> <div><strong><span></span></strong></div> <div><strong><span>İsmail Ertekin’in</span></strong><span> öğrencileri ilk yarı boyunca kora-kor mücadeleci bir yapıdaydılar ama Yeşil Beyazlıların koşuşturması rakibine göre üstün oynar gibi görülmekten öteye gitmedi. Hal böyle olunca iki takımın kalecisi de <strong>top tutmadan-yere yatmadan</strong> ütülü kazakla soyunma odasına gittiler.</span></div> <div><span></span></div> <div><span>Bunda hiç şüphe yok ki; sakatlanan <strong>Enver Cenk Şahin’in</strong> 20. dakikada oyundan erken terhis olması etkili oldu. Çünkü <strong>kaptan Enver</strong> bu takımın şimendiferi, hem oynuyor hem de arkadaşlarını oynatıyor... </span></div> <div><span></span></div> <div><span>Her zaman olduğu gibi ikinci yarıya Bursaspor yine tempo yaparak başladı ama hani <strong>‘yağmur berekettir’</strong> derler ya yoğun yağışa rağmen Timsah’ın oyununda ne hareket görebildik ne de bereket! </span></div> <div><span></span></div> <div><span>İki kenar bek güçsüz müydü bilemem ama ne bindirdiler, ne de rakip 18’de boş gezenin boş kalfası gibi gezen <strong>Hasan Sabri’ye</strong> top indirdiler. Üstüne üstlük; Bursaspor’da ne oyun insiyatifi olan ne de takım içi liderliği alan vardı! </span></div> <div><span></span></div> <div><span>‘<strong>Al gülüm ver gülüm’</strong> şeklinde seyreden maçın bitimine 5 dakika kala kaleci <strong>Deniz </strong>yan topta boşa çıktı, meşin yuvarlağı önünde bulan 21 yaşındaki genç <strong>Berk </strong>doluya vurdu, <strong>‘‘yandı gülüm olanlar oldu’: 0-1</strong>... </span></div> <div><span></span></div> <div><span>Son düdük çaldığında <strong>‘YALNIZ TİMSAH’IN DRAMI’</strong> bana <strong>Ruhi Su</strong>’nun o doyumsuz türküsünü hatırlattı. </span></div> <div><span></span></div> <div><span>Ne diyordu üstat:</span></div> <div><strong><span></span></strong></div> <div><strong><span> ANKARA’NIN TAŞINA BAK</span></strong></div> <div><strong><span>GÖZLERİMİN YAŞINA BAK!</span></strong></div>