CHP Tandoğan mitingine yüz binler katıldı

 Cumhuriyet Halk Partisi'nin (CHP) çağrısıyla, Ankara Tandoğan’da “Vesayet değil, siyaset! Kayyuma, darbeye hayır!” sloganıyla miting düzenlendi. 

CHP Tandoğan mitingine yüz binler katıldı

 Cumhuriyet Halk Partisi'nin (CHP) çağrısıyla, Ankara Tandoğan’da “Vesayet değil, siyaset! Kayyuma, darbeye hayır!” sloganıyla miting düzenlendi. 

 MANSUR YAVAŞ: BELEDİYELERİ KAZANDIK, GENEL SEÇİMDE DE AYNISI OLACAK

 Yarın Ankara'da görülecek Kurultay Davası öncesi düzenlenen mitingde Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş alanı dolduran yüz binlere şöyle seslendi.

"Bugünkü en büyük mitingimiz olması nedeniyle belki daha önce bir iki defa toplandık ama fırsat bulamamıştım. 2019’dan 2024’e kadar Ankara halkıyla birlikte çalışarak, hep beraber yöneterek, şeffaf yöneterek, katılımcı bir yönetim anlayışıyla beş yıl boyunca hizmet ettik. Yaptığımız belediyecilik doğru bir belediyecilikti. Unutulan halkçı belediyeciliği yeniden tesis ettik ve her tarafa adalet getirdik ve beş yılın sonunda bütün engellemelere rağmen Ankara’da oylarımızı %60’a, 3 olan belediye sayımızı da 16’ya çıkarttık. Ve mecliste de çoğunluğumuzu sağladık. Dolayısıyla yapılan engellemelere Türk halkının, Türk milletinin nasıl cevap verdiğinin örneği Ankara oldu. Bunu neden söylüyorum? Şimdi hem Cumhuriyet Halk Partisi’nin hem Cumhuriyet Halk Partili belediyelerin, muhalefet belediyelerinin engellenmesinin sonu da en erken zamanda yapılacak seçimde mutlaka aynısı olacak. Hem mecliste muhalefet çoğunluğu sağlayacak hem de inşallah herkesin adaletinden güven duyduğu, sokaklarda özgürce gezdiği, gece kapısı üçte çalındığı zaman 'Herhâlde sütçü geldi' düşüncesinden başka hiçbir düşünceye sahip olmadığı güzel günlere hep beraber erişeceğiz inşallah.

 İstediğimiz adalet. Başta Ekrem Başkan olmak üzere belediye başkanlarımız tutuklu. İddianameler hâlen hazırlanmadı. Bazı tutuklulukları anlamak mümkün değil. Çünkü tutukluluk istisna, tutuksuz yargılanma olması gereken şeydir. Hukukun genel kuralı budur. Bunlar tersine işliyor şu anda. Yine rahatsız olan belediye başkanlarımız var. Tahir, Muhittin Başkan dâhil bunun adı artık eziyetten başka bir şey değildir. Bu devlete biz evet bu devlete biz anayasayla bazı yetkiler verdik. Ancak tutuklanan bir kimse, belediye başkanı değil ne olursa olsun onun sağlığı, hayatı artık adalete emanettir. Dolayısıyla öncelikli olarak derhâl hepsinin tahliye edilmesi ve duruşmalarının da şeffaf bir şekilde yapılmasını talep ediyoruz.

MANSUR YAVAŞ'TAN ÖNCEKİ DÖNEME DAİR İDDİALAR 

 Mansur Yavaş konuşmasında önceki belediye başkanı hakkında pek çok yolsuzluk dosyası verdiklerini anımsatarak "Bizler de Ankara’da eski döneme ait birçok yolsuzluk dosyası verdik. Bazı yargılanan bürokratlar da var. Bugüne kadar hiçbirisi tutuklanmadı. Hakkında iki tane kitap yazılacak dolusu yolsuzluk yazılan bir belediye başkanı hakkında hiçbir işlem yapılmadı. Dolayısıyla, bakın basit bir örnek vereceğim. Ailece Ankara’ya çökmüşler. Eşinin vakfına onlarca otopark, gayrimenkul gelir getirsin diye verilmiş uzun süreliğine. Oğlunun birine televizyon, birisine futbol takımı verilmiş. Bunların da finanse edilmesi için yönetim kurulundaki insanların birçoğuna ihaleler verilmiş." dedi.

 Mansur Yavaş sözlerini şöyle sürdürdü:

"Geçenlerde Veli Ağbaba Meclis’te açıkladı. Hayatı boyunca 5 kuruş para kazanıp vergi vermemiş olan oğlu, ona Sayın Genel Başkanımız güzel bir lakap taktı. Bu çocuk hayatı boyunca çalışmamış, 600 milyonluk bir villa yapıyor. Villanın arsası, belediyenin parklarındaki birçok işletmeyi verdikleri şahıs. Yine inşaatı yapan şahıs da belediyeden bol miktarda iş almış, ihale almış şahıs. Bunlar adeta görmezlikten geliniyor ve yüzsüz bir şekilde diyor ki: '400 milyona istediğine veririm.' Yani artık utanma, arlanmayı da bir kenara bırakmışlar. Zaten meşhur bir söz var: Hırsıza hırsız olduğunu unutturursan gelir size akıl vermeye, temizlik taslamaya çalışır. Bu nedenle hukukun, adaletin herkese eşit işlemesini istiyoruz."

 EKREM İMAMOĞLU'NUN MEKTUBU OKUNDU

Mitingde daha sonra CHP'nin Cumhurbaşkanı adayı ve İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun Silivri’deki hücresinden yolladığı mektup okundu. İmamoğlu, CHP Ankara İl Başkanı Ümit Erkol tarafından okunan mektubunda şunları söyledi: 

 “Cumhuriyetimizin başkentine, bağımsızlık mücadelemizin merkezine, Ankara’nın güzel insanlarına, Mansur Başkanımın hemşehrilerine selam olsun. Değerli hanımefendiler, beyefendiler, kıymetli gençler, sevgili çocuklar… Sizleri Silivri’deki hücremden özlemle, hasretle selamlıyorum. Hepinizi birer birer kucaklıyorum. Vatan, cumhuriyet, bağımsızlık aşkı olan herkes için Ankara çok özel bir şehirdir. Ankara, Cumhuriyettir. Ankara, bağımsızlıktır. Ankara, demokrasidir. Ankara direniştir. Ankara, milli iradenin kalbidir. Ankara, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’tür. Milletçe, Cumhuriyet yolculuğuna Ankara’dan çıktık. ‘Ülke, Saray’dan değil Meclis’ten yönetilsin, bir kişinin değil milletin dediği olsun’ istedik. Milletin bu kararını içine sindiremeyenler, kendisini milletin iradesinin üzerinde görenler tarihin her döneminde oldu. Milletimiz, onların hepsine hadlerini bildirdi, yine bildirecek.”

 CHP GENEL BAŞKANI ÖZGÜR ÖZEL YÜZ BİNLERE SESLENDİ

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Tandoğan Meydanı'nda bir araya gelen yüz binlere hitap ettiği konuşmasına başladı. Özer şöyle konuştu:

"Cumhuriyetin kurulduğu ve yüceldiği topraklardayız. Çankaya Köşkü'yle, Anıtkabir'iyle, meclisleriyle ve meydanlarıyla adeta cumhuriyetimizin yaşayan müzesine, atamızın şehrine hoş geldiniz.

Bugün bu tarihi meydanda yine tarih yazıyoruz. 1950'lerde Kıbrıs mitinglerinin, 1959'da büyük işçi mitinglerinin, 6. Filo'ya karşı bağımsızlık mitinglerinin yapıldığı meydandayız. 70 yıldır haksızlığa direnenlerin meydanındayız. Bugün de vesayete ve darbeye hayır demek için buradayız. Bugün de vesayet değil, siyaset demek için buradayız. Tandoğan Meydanı'nda dün akşam saatlerinde girişler planlandığında '500 bin kişi doldurabilir burayı' dedikleri arama noktalarını bugün altı kere ileriye aldınız. Milyonlar oldunuz, Tandoğan'a aktınız. Hepinizi saygıyla selamlıyorum.

 Bugün burada bir mitingde değil, elbette yine bir eylemdeyiz. Serbest seçimler için eylemdeyiz, demokrasi için eylemdeyiz. Bugün burada sadece Cumhuriyet Halk Partililer yok. İşçiler burada, emekliler burada, kadınlar burada, farklı partilerden demokratlar, sendikalar, sivil toplum örgütleri burada. Türkiye İttifakı'nın tüm renkleriyle kol kola bu meydandayız. Bugün vesayet değil, siyaset diyenler burada. Kayyuma, darbeye hayır diyenler, 19 Mart darbesinden sonra 54. kez bu meydanda direnenler burada."

 Bu meydan dosta güven, olmayana kaygı veriyor. Tüm otokratlar meydanlardan korkar. Demokratlar meydanları doldurur, otokratlar oturdukları köşeden o meydanı izlerler ve titrerler. Bugün sarayında oturup bu meydandan korkanlar da var, 12 metrelik hücrelerinden bu meydanla coşanlar, bu meydana inananlar da var.

Bu meydana sarayından bakana sesleniyorum: Ey Erdoğan, Tandoğan Meydanı'nı hiç böyle gördün mü? Meydana varan bütün bulvarlar sonuna kadar dolu, kimse ayrılmıyor, görüyor musun? Bu meydanda senin gibi korkanlar değil, senden korkmayanlar, zulümden yılmayanlar var. Bu meydan korkuyu evde bıraktı. Bu meydan direniyor, bu meydan mücadele ediyor.

 Daha dün bu topraklarda Polatlı'da, Haymana'da yaşanan Sakarya Meydan Muharebesi'nin 104. yılıydı. Atatürk'ün 'Hattı müdafaa yoktur, sathı müdafaa vardır. O satıh bütün vatan toprağıdır' dediği tarihten 104 yıl sonra yine aynı topraklardayız. Bugün de yine Ankara'da, milli mücadele ruhunun filizlendiği bu meydanda verdiğimiz mücadelenin tek bir hatta değil, tüm vatan sathına yayıldığını ilan etmek için toplandık. Bir hat olarak sadece Cumhuriyet Halk Partisi'ni savunmuyoruz. Bu hattı sadece Cumhuriyet Halk Partililer savunmuyor. Hepimiz, Türkiye'nin bütün demokratları, demokrasiyi, Atatürk'ten emanet cumhuriyeti, İsmet Paşa'nın iktidarı devriyle gerçekleşen çok partili rejimi savunmak üzere hep birlikte bu meydandayız. İyi ki birlikteyiz, iyi ki güçlüyüz, hep birlikte başaracağız."

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ
BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR