<div>Normal sezonunun ardından yarı finalin ilk ayağını da sayarsak <b>35 haftalık</b> koca bir maratonun <b>yalan olduğu Adana’daki rövanşta </b>heyecan dorukta, tansiyonlar ise tavandaydı.Oyun genelde kimin düşeceği kestirilemeyen <b>sırat köprüsü</b> üzerinde geçti. Her an, her şey olabilir iki takımdan biri güme gidebilirdi. Bir gol çözüm getirecek, golsüzlük gerilimi körükleyecekti. Gol geciktikçe gerildi, sinirler keman teli gibi gerildi.4 gün önceki Bursa’daki maçta Timsah’ın başında kaptan olarak sahaya çıkan ve gece yarısı kampı terk eden <b>Özer</b> Hurmacı’nın ihaneti ise affedilir gibi değildi! İki takımın da ofsayta hiç düşmediği ilk yarıda topla oynama yüzdesi<b> (58-42)</b><b>Adanademir’</b>den yanaydı ama oyun bazında hissedilen üstünlük oranı <b>Bursasapor</b>’un tarafındaydı… Çünkü konuk ekip rakibe önde pres yapıyor kendi ceza sahasında <b>Adanalı ev sahibine</b> bir tabure koyacak boşluk bile bırakmıyordu.İkinci devrede takımlar birbirinin açığını kollar şekilde benzer bir şablonda seyrederken <b>53’te Tarore’nin</b> eline çarpan topa <b>‘VAR’</b> müdahale edince işte o anda kıyamet koptu!O ana kadar <b>sıfır hata</b> ile maçı yöneten hakem <b>Yaşar Uğurlu’</b>nun ekrandan <b>‘VAR’</b> edip düdüklediği penaltıyı <b>Erkan Zengin</b> gole çevirince maçın uzama ihtimali de bitti… Gol ile birlikte Bursaspor adına oyunda ne plan, ne strateji, ne de psikolojikmotivasyon kaldı.Yeşil Beyazlı oyuncular<b> ‘Yoksulun pazarı olmaz’</b> mantığıyla beraberlik için şuursuzca rakip kaleye yüklenirken, kendi yarı alanında <b>lebiderya misali bomboş arazi</b> bırakınca bedeli ağır oldu…Ligin en hızlı kontraya çıkan ve de bu amaçla oyuna sonradan giren <b>Traore, Mehmet Akyüz,</b> <b>Berk</b> gibi gibi sprinter oyuncularına karşın <b>İrfan Buz’un ‘intihar’</b> anlamına gelen böylesine riskli bir oyun anlayışına nasıl müsaade ettiğini doğrusuanlayamadım…Nitekim Adana temsilcisinin savunmadan şişirdiği toplar Bursaspor’un sahipsiz yarı sahasına 3 kez düştü, üçü de gol oldu!Ama işin acı veren olayı ise, bırakalım<b> Mehmet Akyüz’</b>ün son golünü, 2. ve 3. gollerin Mavi Beyazlıların geride son adam olarak oynayan <b>stoper Rassoul ile sağ bek Berk’ten</b> gelmesiydi. Adamlar kendi ceza sahasından atağa kalkıyor, orta sahayıgeçiyor, kalecinin burnuna kadar geliyor, Yeşil Beyaz formalı biri çıkıp da<b> ‘Dur hemşerim nereye’</b> diye sormuyordu…Bitirirken;<b> ‘Kaderimse çekerim’</b> deyip geçelim mi yoksa <b>‘Kendim ettim kendim buldum’</b> tesellisi ile dövünelim mi?</div>