<div>Espri, şaka, takılma iyidir de... Siz 60 yılın getirisiyle Türk futbol tarihine <strong>‘5.Büyük’</strong> kartviziti ile ‘<strong>şampiyon damgası’</strong> vurmuşken; birileri yaptıklarınızla <strong>‘maytap geçiyorsa’</strong> yandınız demektir!</div> <div></div> <div>En ağır eleştiri yöntemidir...</div> <div></div> <div>Bursaspor’un son yıllarda yaşadığı durum aynı...</div> <div></div> <div>Tenkit, suçlama falan geride kaldı, rakipler resmen makaraya başladı! </div> <div></div> <div>Mesela<strong>; Nazilli, Beyoğlu, Buca, Serik, Kırklareli, Trabzon(1461), Afyon </strong>ve<strong> Van’da </strong>olduğu gibi...<strong> </strong></div> <div><strong></strong></div> <div><strong>3,5 milyonluk </strong>nüfusu ile<strong> </strong>ülkenin<strong> 5. Büyük </strong>kentinin temsilcisi; ilçe, belde hatta semt takımlarıyla oynadığı maçlarda rakip taraftarlar tarafından <strong>‘Bursa kümeye’</strong> sloganıyla sahadan ayrılıyorsa ne demeli? </div> <div></div> <div>Nitekim ilk yarı sonunda Bursaspor’un klasmanda durduğu yeri görünce... </div> <div><strong></strong></div> <div><strong>Buyurun bakalım...</strong> </div> <div></div> <div>Yerin dibine batsın o <strong>“her şakanın altında bir hakikat yatar”</strong> lafı! </div> <div></div> <div>Ya oynadığın maçların ardından rakip <strong>yerel medyaların attıkları manşetlere</strong> ne diyeceğiz? </div> <div></div> <div>80’li yıllarda sonunda İstanbul boyalı basınının attıkları <strong>‘Kestaneyi Çizdik’</strong> ya da <strong>‘Şeftaliyi Yardık’</strong> benzeri başlıklardan ne farkı var son <strong>Van maçının</strong> ardından atılan manşetlerden? </div> <div><strong>-</strong>‘<strong>En Büyük Kimmiş Bursa Gördü’ </strong></div> <div><strong></strong></div> <div><strong>- Diyar İkiledi Van Üçledi’ </strong></div> <div><strong></strong></div> <div><strong>- ‘Van Kedisi Timsahı Pençeledi </strong></div> <div><strong></strong></div> <div><strong>- ‘Nerdesiniz TOPSASLAR’</strong> </div> <div></div> <div>Uzatmaya gerek yok... </div> <div></div> <div>Yönetimdeki insanlar çaresizlik paradileri oynuyorsa, alınmaca gücenmece yok birilerinin makaralarına.Gerçekler acıdır, mizah gerçeğin üzerine kuruluyorsa daha acıdır.<strong> </strong></div> <div><strong></strong></div> <div><strong>Van dedik ya; bir anekdot ile bitirelim...</strong></div> <div></div> <div></div> <div>1995-96 sezonu. <strong>Vanspor</strong> evinde <strong>Bursaspor’u</strong> ağırlıyor. Özel uçakla Bursa’dan giden kentin önemli bürokratları, işadamları ve de protokolünden oluşan kafile ile birlikte radyodan naklen yayın için Van’dayız.</div> <div><strong></strong></div> <div><strong></strong></div> <div><strong>Vali Mahmut Yılbaş Stadı</strong>’nda maçı anlatacağımız yere asma bir merdivenle çıkılıyordu. Tavana yapıştırılmış tahta ızgaraların üstünde tenekeden bir kulübe..</div> <div><strong></strong></div> <div><strong>Erkan Avseren</strong>’in golüyle ev sahibi ekip <strong>1-0 önde</strong> götürüyor maçı.. </div> <div></div> <div>Bütün stat ayakta, coşku dorukta..Bitime dakikalar kala <strong>Bursaspor Tuncay Akgün ile 1-1’ i </strong>yakalıyor...</div> <div></div> <div>Stat bir anda sessizliğe bürünüyor, çıt yok!</div> <div></div> <div>Kulübenin kapısı <strong>‘Tak tak tak’</strong> diye vuruldu. Bir elimde mikrofon zar zor açtım..Karşımda kapıya silahın kabzasıyla vuran bir <strong>Vanspor</strong> taraftarı! </div> <div><strong></strong></div> <div><strong>‘Maçı sen mi anlatıysın?</strong>’ dedi. <strong>‘Evet’</strong> dedim ben anlatıyorum... </div> <div></div> <div><strong>‘Vanspor 1-0 galip diyesin; o gölü saymıyoruz’</strong> diye bağırıyor! </div> <div></div> <div>Teknik ekip can havliyle kapıyı kapatırken olayı fark eden polisler merdivenlerden çıkıp, <strong>Vansporlu kardeşimizi</strong> aşağı indirirken,<strong> </strong>skoru söylemeden<strong> </strong>apar topar yayını kapattık.</div>