Arkadaşım Tarık Çapçı'nın dün turkhaber.com'da Özlüce Tesisleri'ne "İbrahim Yazıcı" adının verilmesi gerektiği şeklindeki yazısından sonra, hazır konu açılmışken, ben de kendi fikirlerimi paylaşayım dedim.
Bu noktada, Tarık Çapçı'nın önerisine tamamen katılıyorum ve tam destek veriyorum.
Biliyoruz ki, büyük kulüpler, değerlerine sahip çıkmalarıyla tanınır.
Adını kulüp tarihine yazdırmış efsaneleri, yeni nesillere aktarmak ve tanıtmak için değişik aktivitelerde bulunur.
Statlara, tesislere, ünitelere isimleri verilir.
Heykelleri dikilir.
Şeyh Edebâli'nin o meşhur sözünü hepimiz biliriz:
"İnsanı yaşat ki, devlet yaşasın!"
Bunu spor kulüplerine uyarlarsak;
"Değerlerine sahip çık ki, kulübün daha da büyüsün!" diyebiliriz.
DOĞRU ÖRNEK; ORHAN ÖZSELEK
Örneğin, yıllar önce Bursaspor'da hem kaptanlık, hem de Başkanlık yaparak, emsalsiz bir kariyere imza atan merhum Orhan Özselek'in adını; dönemin Başkanı Erdoğan Bilenser, 2003 yılında Vakıfköy Tesisleri'ne vermişti.
Gel gelelim, camiada; bu çok doğru ve vefalı davranışın arkası gelmedi.
Oysa;
Son yıllarda çok değerli futbolcu ve teknik adamlar aramızdan ayrıldı.
İmparator Nejat Biyediç,
Ersel Altıparmak,
İlk kalecimiz Gündüz Özcebe gibi efsane isimleri kaybettik.
Kendi dönemlerine damgasını vurmuş bu sembol isimleri senede bir gün bir mesaj, bir yazı dışında da anmak gerekir.
Onların isimlerini ölümsüzleştirmek için Bursaspor yönetimleri projeler geliştirmeli.
Hatta, efsanelere yaşarken vefa gösterilmeli.
CENGİZ GÖLLÜ KENDİ SALONUNU AÇTI
Örnek vermek gerekirse, Voleybol Federasyonu, filenin efsane antrenörü Cengiz Göllü adına İhsaniye'de bir voleybol salonu yaptırdı ve açılışını henüz hayattayken Cengiz Hoca'ya yaptırmıştı.
Bu salon, Haziran 2013'te açıldı. Efsane teknik adam Göllü, hayattayken bu gururu yaşadı ve kendisini 19 ay sonra Aralık 2014'te kaybettik.
Hatta 17 yıl önce aramızdan ayrılan Tofaş'ın milli basketbolcusu Cevat Soydaş'ın adının bir spor salonuna verilmesi gerektiğini daha o zaman yazmıştım, ancak uygulayan çıkmadı!
ÖNERİYORUM...
Benim, Bursaspor'a; bu konularda bazı önerilerim var.
Örneğin;
Yakın geçmişte Vakıfköy'deki sahalara, Bursaspor'un 5 kurucu kulübünün ve altyapıda maç anlatırken vefat eden Bursaspor TV spikeri Erhan Tamiş'in adı nasıl verildiyse; Özlüce Tesisleri'nde bulunan sahalara da efsanelerin adı yazdırılmalı.
MESUT ŞEN, NEJAT BİYEDİÇ SAHASI
Mesela;
Sahalara, merhum efsaneler Ersel Altıparmak, Nejat Biyediç ve "yaşayan efsane" Mesut Şen'in isimleri verilebilir.
Böylece, 1 nolu, 2 nolu, arka saha gibi isimler yerine efsanelerin adı tesislerde yaşatılmış olur.
Efsane sağ açık Mesut Şen gelip Özlüce'de adı yazılan kurdeleyi keserek o gururu yaşasa,
Altıparmak ve Biyediç'in eşleri de bu anlamlı açılışı yapma onuruna erişse güzel olmaz mı?
Bu vefalı davranış, yönetimin alacağı sadece bir karara bakar.
SEDAT ÖZDEN SPOR LİSESİ
Yine;
Vakıfköy'de yapılacak Spor Lisesi'ne Sedat Özden adı verilebilir.
"Neden Sedat 3?" derseniz.
1986'da Türkiye Kupası'nı kaldıran sembol Kaptan Sedat (3) Özden, Bursaspor'dan A Milli Takım Kaptanlığı'na kadar yükseldi ve efsane Wembley'e ay-yıldızlı takımın başında çıktı.
Profesyonel futbolculuk kariyerinde sadece Bursaspor'da oynayan, teknik adamlık ve menajerlik de yapan Efsane Kaptan'ın adı Spor Lisesi'ne bence çok yakışır.
Ayrıca, Vakıfköy'de yeni yapılacak tesislere unutulmaz isimlerin adı yazılabilir.
Örneğin;
-Salih Kiracıbaşı Konferans Salonu,
-Şükrü Şankaya Eğitim Merkezi,
-Muhtar Tucaltan Kütüphanesi,
-Gündüz Özcebe Kamp Tesisleri,
-Majid Musisi Timsah Yüzme Havuzu,
-Ömer Turhan Spor Salonu,
-Enes Ünal Yabancı Dil Merkezi,
-Mehmet Özman Basın Odası.
Gibi gibi...
HASAN BORA FUTBOL OKULU
Ayrıca,
Merinos'taki futbol okuluna, altyapıya büyük emeği geçmiş, adı; yetiştirdiği sayısız futbolcuyla özdeşleşen ve son dönemde biraz rahatsız olan Hasan Bora'nın adı verilebilir.
Düşünsenize, hocaların hocasını Merinos'a getiriyorsunuz ve adının yazılı olduğu "Hasan Bora Futbol Okulu" tabelasının kurdelesini Başkan Ali Ay, Hasan Hoca, eski talebesi ve Futbol Okulu Koordinatörü Hakan Cenkçiler, geleceğin yıldızı minik Timsahlarla beraber kesiyor.
Bundan güzel bir tablo olur mu?
Efsane isimler tabii ki saymakla bitmez...
Ben sadece aklıma gelen bazı isimleri örnek olarak verdim.
Haliyle bu örnekler daha da çoğaltılabilir.
Önemli olan, 'vefa'nın sadece İstanbul'da bir semt adı olmadığını göstermek ve işi icraata dökmek.
Ne dersiniz?
Sizce de anlamlı ve güzel olmaz mı?