Jandarma bu sezon beyaz cennette güzel işler yaptı...
Her hangi bir olumsuzluğun yaşanmaması için, JÖH, JAK, Trafik, KOM, OYİ ve İstihbarat ekiplerini, zirvede hazır bekletti...
Kayak sezonunun yapıldığı 3.5 ay boyunca, toplam 6 bin 149 personel ile aralıksız hizmet verdi...
Zirveyi, karadan kar motorlarıyla, havadan ise helikopter ve JİHA ile kontrol altında tuttu...
Uludağ'da karayolu ve teleferik ile gelen bir milyon 122 bin 252 kişinin GBT'sini gerçekleştirdi...
Yaşanan 322 asayiş olayına müdahale yaptı…
Görevli timler ve plaka tanıma sistemiyle 192 bin 265 aracı kontrol etti..
Kısaca jandarma Uludağ'da, bu yıl başarılı hizmet verdi...
Yaşanan tek olumsuzluk, izinsiz zirve yürüyüşü yapmak isteyen Efe Sarp ve Mert Alpaslan isimli gençlerin kaybolup, yaşamlarını yitirmesi…
Ki, bu olumsuzluk ötesi bir olay…
Bunda da, jandarmanın hiç bir suçu yok...
Oteller bölgesine gelen bir milyondan fazla kişinin, ne yapacağını jandarma bilemez…
Böyle de bir sorumluluğu yok…
Ancak, haber vermeleri halinde bilgi sahibi olurlar…
O zaman da kendileriyle sürekli irtibat kurup, bilgi alış-verişinde bulunurlar.. .
Dahası...
Jandarma ve AFAD ekipleri canlarını tehlikeye atarak gece-gündüz çalışmamış olsalardı cesetler, kaybolduktan 17 gün sonra değil, karların eriyeceği nisan ayında bulunurdu...
Burada suçlu aranacaksa....
Adres, isteyenin kafasına göre zirve yapacağı ortamı ortadan kaldıracak tedbirleri yaşama geçirmeyenler olmalı…
Ve, takip etmeyenler…
Ayrıca…
Uludağ’da, sadece izinsiz zirveye çıkma sorunu yok…
Kayak merkezlerinde jandarma bu sezon, bin 142 arama ve kurtarma olayına müdahale etti…
Buda, kayak pistlerinin çevresinin ne kadar kontrolsüz ve sağlıksız olduğunu gösteriyor…
YENİ SEZON FARKLI OLMALI
Uludağ'da, son yıllarda olumlu gelişmeler yaşanıyor...
Yol genişletme çalışmasının yapılması, teleferiğin modern hale getirilmesi, otopark sorununun nispeten çözümlenmesi ve doğalgazın bu yılın haziran ayında bağlanacak olması gibi...
Uludağ yeni sezona, bu yıl yaşanan beyaz ölümlerden ders alarak hazırlanmalı...
Kayak pistlerinin çevresi tamamen tel örgülerle kapatılmalı...
İzinsiz tırmanışlar, sadece broşür dağıtarak değil, zirveye giden yollarda önlemler alınarak engellenmeli...
Oluşturulacak kulübelerde bulunacak nöbetçilerin, izin belgesi sormalı...
Çıkışlarına izin verilenlere ise mutlaka GPS (Global Positüning System) verilmeli...
Acıdır…
Gerekli izni alıp, GPS cihazları verilmiş olsalardı, Efe Sarp ve Mert Alpaslan beklide kurtarılacaktı…
Ölmeyecekti…
Yaşanan bu olay, Uludağ gibi kayak merkezinin, sözde değil, yaşama geçirilmesi gereken kararlarla yönetilmesi gerektiği gerçeğini ortaya koyuyor…
Benzer olaylar, tekrar yaşanmak istenmiyorsa, başta valilik olmak üzere herkes üzerine düşen görevi yapmalı...
