Obama devrimi Türkiye'ye uyar mı?

Günümüzde çok şey değişti.

 Obama devrimi Türkiye'ye uyar mı?

Asosyal onca bakış açısına inat, digital medya yeni dönemde siyasetin odak noktası olacak..

Olmalıda...

Bir haberde okudum...

Ak Parti'nin 2023 seçimleri için şimdiden zemin yokladığı...

Oy kullanacak 7 milyon gence nasıl ulaşacağı...

Ve hazırlanan bir raporda ki Acun Ilıcalı detayı..

Survivor'da bile sosyal medya hesaplarına milyonlarca takipçi ekleyebilen bir isim Ilıcalı..

Beraberinde youtube ile milyonlara ulaşan sanatçı hesapları var...

Tabi bunlar politize olmamış..

Hayran kitleleri...

Öyle görülüyor ki iktidar partiside Z kuşağını yakalama adına ciddi stratejik hamleler yapacak.

Bu durumu belki onlarca kez yazmışımdır..

Bugün elde istediğiniz kadar medya kurumları olsada öncelik bunu parmak uçlarında ki telefonlara ulaştırabilmeli...

Çünkü gerçekten kolayca ve hızla tüketen bir toplum var..

Ve hızla ilerleyen bir iletişim alanı oldu sosyal medya...

Mesajlarda kısa ve öz olmalı..

Obama sürecinden bir hafıza tazelemesi yapmak istiyorum...

Öyle bir algı ve sosyal medya planlamaları yapıldı ki...

Bu Obama'ya seçim kazandırdı...

Soros, 2005'te "Democracy Alliance" adıyla Bush karşıtı zenginleri bir araya getirdi.

İddia o ki, bu grup, Obama'ya profesyonel kampanya ve maddi destek sağladı. Sağlamıştır da.

Obama’nın seçim kampanyasının bir başka özelliği de internet ve sosyal ağları çok yoğun bir şekilde kullanmış olması. Hatta Obama kampanyası bununla da kalmayıp internet üzerinden oynanan oyunlara bile reklamlar verdi.

Obama devriminin” ilk ayağı; arkasına aldığı bu devasa, sınır tanımayan “internet tabanı”oldu. mybarackobama.com sitesi mesela. Bizde ki trol gerçeğinin çok ötesinde.

Afro-Amerikalılar, yurtdışında ikamet eden Amerikalılar, engelliler; Asya kökenli, Güney Amerika kökenli, Arap kökenli, Avrupa-Akdeniz kökenli, Yahudi Amerikalılar; Obama kuşağı, çocuklar, çevreciler, KOBİ‘ler, emekçiler, dindarlar, üçüncü yaş, sporcular, öğrenciler, asker aileleri, kadınlar.. Uzayıp giden bir “destek grubu” kümeleşmesiyle karşılaşacaksınız.

Böylesi geniş bir yelpazeye verilen vaatler, yerine getirilebilir mi, getirilemezmiden çok Obama tüm bu kesimleri “tek bayrak”, “değişim” bayrağı altında toplamayı, harekete geçirmeyi başarmıştı. SMS mesajlarını mitingleri yönlendirmek adına devreye soktu. Bununla da yetinmedi. fightthesmears.com adresi altında yandaşlarını; medyanın kılcal damarlarla markaja alındığı bir basın bürosu olarak çalıştırdı.

Aklına esenin kürsü aldığı rasgele bir “boşalma/iç dökme/şikâyet” mercii olmaktan çıkardığı interneti; damardan ve “hedefe yönelik” bir araç haline getiren Obama zaferi; ABD’nin yeni başkanına “Başkan.com” denmesine yol açtı.

Seçim sloganı “Yes we can!” (Evet Yapabiliriz!) de, “Yes web can!”e (Evet web yapabilir!) dönüştü. Özetle “pro-aktif anlayışı” Obama’ya ABD’ de yeni bir süreci başlattırdı.

Ama denedikleri ve bilgi her zaman önemliydi.

Ve 1, sıfırdan her zaman iyiydi. Bir insana bile ulaşmak yerinde saymaktan iyidir.

Obama, kampanyaya başlarken Facebook'un kurucularından biri olan Chris Hughes'ı transfer etti. Hughes, Obama'nın internetteki kampanyalarını yönetti.

Dünyaca ünlü oyun firması EA oyunların içine Barack Obama afişleri koydu. Need for Speed oynarken sağdaki tabelada Barack Obama'yı görebiliyordunuz. İnsanın beynine işliyordu.

Amerika'da partiler bizdeki gibi disiplinli ve sürekli değil. ABD'de partiler seçimden seçime büyür ve küçülür. Seçimlerde partilerden ziyade yük madden, manen adayın üzerindedir. Obama teşkilatlanması ile büyük iş yaptı. Oy vermemiş yeni seçmeni sokağa çıkardı. Şüphesiz bu da Obama'ya oy olarak geri döndü. Maddi olarak da teşkilatlarıyla büyük paralar topladı. Hem Hillary'yi hem de McCain'i büyük farkla geride bıraktı.

Bu örneklerden yola çıkarsak Acun stratejisi ve yeni 7 milyon oy'a öyle dokunmak lazım ki çok inandırıcı ve etkili olmalı...

Bizde ki tek sorun siyasete güvensizlik...

YAZININ DİPNOTUDUR :

Bu örneklemeleri aktarırken bundan bir kaç yıl önce çok yakın bir dostumla 'sanal fuarlar'a yönelik düşüncelerimiz, önerilerimiz karşılığını bulsaydı, hem milyon dolarlık ar-ge'ler hemde çok ciddi yollar alınırdı... Bugün alanları gördükçe digitalleşmede ki zaman kaybı insanı düşündürüyor... Pandemi işte nelere kadir...

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ
BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
Üzgünüz ilginizi çekebilecek içerik bulunamadı...