ÇAĞATAY İLE BAĞLAN HAYATA

Timsah’ın dünkü Adıyaman karşısındaki oyununa bakıyorum. Bir 70 dakika oynandı, Bursaspor adına hiçbir şey yapılmadı. Kadro yanlıştı, diziliş yanlıştı. Hiç dile getirmiyorum. Son 20 dakikada oynanan topa bakıyorum, çok gönülden oynandı. O ara sahadaki on bir yırtındı, parçalandı. Bizim çocukların biterken akılları başına gelmiş olmalı kİ gönül takımı oluverdiler o süreç içinde... Top gönülden ayağa çabuk iner nitekim de gol uzatmanın uzatmasında geldi konuk Adıyaman’da son anda Timsah Arena’nın çimlerine uzanıp evine gitti.

Haftalardır 3 puana hasret olan Yeşil Beyazlılar galibiyet adına ilk düdükle birlikte topa hücum etti ama arkası gelmedi. Futbolcuların koşuşturması iyi oynar gözükmekten öteye geçmedi. Bunda en büyük etken de konuk ekibin ‘top geçer ama adam geçmez’ felsefesi ile adeta ‘Çanakkale Geçilmez’ misali yaptığı tekme-çelme-çekme içeren katı savunmaydı.

Ev sahibinin gol umutları Berat Altındiş ile Mustafa Genç tempolu ve topla oynamayı seven çocuklar... İyi ama ikili-üçlü rakip kalabalığının içine girerek adeta kuyudan top çıkarmak gibi bir hayalle boğuşup durdukça ne denli işe yarardı bu becerileri?

Bu ligin yenisi ve de acemisi Adıyaman açısından bakıldığında yatanın yerden kalkmadığı, üst üste 2 pasın yapılamadığı bir 45 dakika izledik. Devre biterken rakip direkten dönen Yusuf Sertkaya’nın şutu akıllarda kalan tek pozisyondu.

İkinci yarının ilk çeyreğinde Yeşil Sarılı oyuncular ‘direndim belki bir tane de kıstırırım’ diye düşünerek savunmayı boşaltıp ileri çıkınca arkalarında bıraktıkları boş araziye rahat yayılan Murat Sözkesen’in öğrencileri Çağatay Yılmaz ve Eren Güler’in de oyuna girmesiyle tempo yapıp rakip ceza alanında cirit atmaya başladılar. Bunun getirisiyle 79’da kazanılan penaltıda Berat Altındiş topu kaleciye nişanlayarak --penaltı kurtarılmaz atan kaçırır- geyiğini doğrularcasına yüzde yüzlük golü küllüm edince tribün ya da ekran başındaki Yeşil Beyaz sevdalıları saç baş yolarken, Bursasporlu genç kramponlar ‘Maç biter Timsah bitmez’ repliğini hatırlamış olmalılar ki Çağatay Yılmaz’ın 90 artıdaki golüyle derin bir nefes alıp takım olarak hayata da bağlanıyorlardı.