Bakan Şimşek, ekonomiye dokunuyor

Başbakan Yardımcısı Şimşek, Cumhurbaşkanının aslında ne demek istediğini anlattı.

Bakan Şimşek, ekonomiye dokunuyor

Kabinede özel bir yeri var Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek'in.

Sağlam bir backraunda sahip.

Ekonominin dilini iyi biliyor. Anlatıyor, dokunuyor.

Bir de dış piyasada, uluslararası alanda güven veren bir yapısı hakim.

Makam aracına binerken Avrupa Parlamentosu Türkiye Raportörü Kati Piri'nin kendisiyle ilgili “yapıcı' yorumlarını hatırlattığımda ' Kati ile görüşüyoruz, diyalog halindeyiz' yorumunu önemsedim.

İşte çok şeyi üst üste koyup geldiği Bursa'da iş dünyasında da bir sinerji yarattı.

Gerek BTSO'daki toplantısı, gerekse Balkantürksiad buluşması birçok yaşanana 1. ağızdan yanıt gibiydi.

Sorulan her soruya yanıt verirken altını hassasiyetle çizdiği mevcut sistemin krizle olan ilintisiydi.

Haliyle krizin yan etkisi küresel rekabettiki zayıflık. Yani referandum ve 'evet' bir umuttu.

Yoğun temposuna rağmen kanal16'yı ziyaretinde anlattığı 'Kayseri'li fıkrası gülümsetti.

Ama iş ekonomi olunca ilk sorusu hemen 'reklam' gelirleri oldu.

Yani sistem nasıl dönüyor?

Siyasette istikrar olduğu sürece sistem her daim döner bilirsiniz.

Kanalın Yönetim Kurulu Başkanı Hasan Özdemir de özetledi başbakan yardımcısına durumu.

Beni bilirsiniz… "İçerik ve yayın niteliği olursa, yani kalite olursa doğru pazarlanırsa alıcısı olur üretilen işin' dedim. 'Aynen katılıyorum' yorumunu yaptı Şimşek de...

Vali İzzettin Küçük ve Ak Parti İl Başkanı Cemalettin Torun'la da yayın devam ederken lafladık.

Vali Bey de, iş dünyasıyla yapılan sorulu cevaplı bölümün etkili olduğunu hatırlattı.

Biz odada sohbeti koyulaştırırken bir ara kulak verdim Şimşek'e.

Özellikle Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın geçenlerde Gaziantep'te Şimşek üzerinden verdiği mesaj üzerine anlamlı bir yorum yaptı.

Ne demişti Erdoğan...

"Burada bir sırrı açıklayacağım; Başbakan Yardımcısı Mehmet Bey'i Merkez Bankası'nın başına getirmek istedim, o dönemin Cumhurbaşkanı 'Olmaz' dedi. ‘Niye olmaz’ dedim? ‘Olmaz’ dedi. ‘Yoksa’ dedim Mehmet Bey'in hanımını başörtülü zannediyor da onun için mi. Dedim ki ‘Mehmet Bey'in hanımı başörtülü değil, Amerikalıdır’ dedim. ‘Yok’ dedi ‘ben istemiyorum.’ Böyle bir devlet yönetimi olabilir mi. Mehmet Bey'i Merkez Bankası'nın başına getiremedim. Böyle cins hareketlerle bir yere varılmaz. Bunlardan kurtulmak için bu adımı atıyoruz. Sonra Maliye Bakanı yaptım o ayrı bir konu."

Bu açıklaması tabi muhalefetin yine tepkisini çekmişti. CHP, "Sezer o dönem eşi başörtülü olan Durmuş Yılmaz'ın atanmasını onayladı" açıklaması yaptı.

İşte tüm bunların ardından Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek de, Cumhurbaşkanının aslında ne demek istediğini canlı yayında anlattı.

"Mesaj farklı… Cumhurbaşkanımızın ifade etmek istediği husus şu: Cumhurbaşkanının, o kadar güçlü yetkileri var ki, bir hükümet kendi üst düzey bürokrasisini bile seçmekte zorlanıyor. Esas mesaj bu..."

Bir diğer ana mesajıysa şehirle ilgili…

Tüm itiş kakış, siyasi sıkıntı ve sancılara rağmen...

"Bursa'nın önünü açabilirsek, ki açıyoruz. Bursa Türkiye'yi taşıyacak..."

Bu da şu demek…

TEKNOSAB ile iyi işler yapmışız. Bursa daha da iyisini yapar.

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ
BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
Üzgünüz ilginizi çekebilecek içerik bulunamadı...