Bağrımız çoktan yanmıştı!

Duyulmasıyla…
Merkezi ve yerel yönetim kurumlarından, özel sektör, dernekler ve meslek odasına, görerek ve duyarak gelip, kovayla su dökenlere kadar, dayanışma vardı.
Toplum olarak…
Her orman yangınlarındaki gibi, bir kez daha ve yeniden “Bağrımız yandı!” diyorduk ve üzüntü yaşıyorduk.
Serpilmiş villa, bahçeli ev ve sitelere sıçrama durumuna gelen yangın, teselli durumundaki yeşil dokuyu, küllendiriyordu.
Sabotaj kuşkusu da, ortaya atılıyor.
Tabiatı ve havasıyla…
Yapılaşmanın cazibesindeki böyle bir benzer bölgede, tek soru işaretinin yanıtına, güçlü ihtimal konuşuluyordu.
Dün, bir kez daha ve yeniden “Bağrımız yandı!” denilse de, aslında geçen zamanla yitirilen zeytinliklerle çoktan bağrımız yanmıştı.
Mudanya’da, yamaçların ardındaki yapıların durumu, yangın tahribatı kadar etkili, gidişat için de endişe verici fotoğraflar oluşturuyor.
Ne denilirse, denilsin…
Yangınlar, tekerrür ediyor.
Nitekim…
Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş, yanan ağaçların, 3 yıl önce yakın bölgede meydana gelen yangın sonrası gibi yeniden dikileceğini söylüyordu.
Mudanya Belediye Başkanı Hayri Türkyılmaz da, imar ve yapılaşma girişimi için bir kez daha ‘sabotaj’ ihtimalini gündemde tutuyor.
Kararlılıkla da, “Kasıt varsa, Mudanya’mızı rant emellerine alet eden ve hemşehrilerimin canına kastedenlerin peşini bırakmayacağız.” diyor.
Bursa’nın meşhur ovasının başına neler geldiyse, Mudanya’daki yaşananlarla da, bağrımız zaten çoktan böyle yanmıştı.