Ben bugün inadına beyinsizim!

Size olur mu bilmem...

Ben bugün inadına beyinsizim!

Ama yazı için oturduğumda ne varsa gitti aklımdan…

Uçtu... Manşetler allahlık… Sözcükler traji komik…

Hatta not aldığım kağıtlara bakıyorum…

El yazım berbattır…

İki satır yazarım sonra okumak için 'bu ne yaaaa?' derim kendi kendime...

E tabi sağdan soldan onca taş dürücü varken böbrekler iyi çalışıyor...

Düşürdüğüm taşları üst üste koysam bende bir bina çıkabilir miyim?

Ağaoğlu abi' me rakip '3 lira peşin, ha burdan al bunu' desem, 3 günde belediye basar kaçak kata yazar cezayı.

Hem nasılsa artık zabıtası ginger' la da dolaşıyor..

Tarihin de en asortik cezası olur bu…

Sinan Çetin'e  inat bir reklam filmi de çeker uzatırım o güzel burnumu her yere..

Tekrar sevesim geldi…

Farkındayım saçmalıyorsun diyeceksiniz...

Varsın benim kusurum bu olsun..İçime işledi.

Haaa yok illa yumurta sallayacaksanız slogan kültürü mü geliştirmek istiyorum önce..

Ya  Kuzu 'beyin salata' tercihim ya da en can sıkıcısından, şöyle orta yabir faşist oturtma alayım.

Üzerine bir de Ankara tava ohhhhhhhhh lezzete bak.

Bandır bandırabildiğin kadar...

Bir an Demirel geldi aklıma... Derdi ya...

'ossssunnn ossun da nassı olurssaaa ossun'...

Osssun ossun olmasına da Babam, bugünün mönüsü bu.

Şu anki sistem aynen ekonomi içerisinde ki oligapol yapıyı andırıyor.

Yani bildik piyasanın doğası yüzünden, büyük firmalar kısa zamanda hakim hale gelirler.

Bir kere birkaç büyük şirket belirli bir piyasaya hakim hale geldiğinde, çok sayıdaki rekabetçinin potansiyel olarak dışarıda bırakıldığı, böylece de rekabetçi baskıların azaltıldığı bir oligapol meydana getirirler.

Bu durumda fiyatın olması gereken "piyasa" düzeyinin üstüne çıkma eğilimi ortaya çıkar, çünkü oligapolcü üreticiler "kendi" piyasalarına girecek potansiyel yeni sermayeyle karşılaşmazlar...

Bu durum bizim mevcutları nasıl özetliyor değil mi? Şimdi söyler misiniz ekonomide ki oligapolü siyasete uyarlayanlar neyi nasıl yaparlar?

Sermayenin altını çizdiği adil temsil ise dışarıdan seyretmeye devam eder.

Ya da eoru dolarla vururlar paranın dibine, sonra ağlanır dururlar!

Aynen sandığa gitmeyenlerin seyrettiği gibi. Çoğulcu demokrasi, katılım vs toplum. Toplum demişken şunu tekrar paylaşmakta göze tekrar sokmakta yarar var.

Gözzzz dedim ha yanlış anlaşılmasın..Karıştırmayın aman!

Şu anonim söylemde ki gibiyiz.

Gerçek bir toplumda 2 kişinin aklı bir kişininkinden fazladır.

Akıllar uyumludur ve toplanabilir orada.

Kitle aklı, bireyin aklına fayda sağlar.

Topluca daha doğruyu bulmak ve karar vermek daha kolay olur.

Bizdekindeyse "nerde çokluk..."

Ne kadar çok kişi bir olaya karışırsa toplam akıl o kadar zayıflıyor.

Çok uyumsuz bir orkestrasyon. İşte bu yüzden tek bir enstrüman (birey) bile tek başına daha güzel ses veriyor.

Gürültü olmaksızın. Toplu halde iken gürültü değil müzik yapabilene kadar gerçek bir toplumdan bahsedilemez.

Siz uyumsuz sesler çıkaran bir grup müzik aleti çalan kişiye orkestra diyebilir misiniz?

İşte o zamana kadar da bizim 'toplum' dediğimiz bireyden hep geri olmak durumundadır.

O sadece alır, bir şey üretemez. Güzel üretilmiş şeyleri insanlar sahiplenirler, derler ki; "Şunu şu kişi düşündü, şunu şunlar yaptı".

Kötü olan ise toplum denene kalır.

Şimdi hemen diyeceksiniz “ulan Allahın bıngıldağı, sen tek adamlığı mı savunuyorsun?”

Bıngıldağınızdan öpeyim emi sizin!

Velhasıl durum böyle olunca da benim masa başına oturduğumda aklımın onca çokluk içerisinde bir yere kaçması anormal değil sanırım..

Sonra peki.. Herkes birbirini geriyor..

Dünün raporları, çok bilmişleri, bugünün gazete manşetlerine göreyse beyinsizler siyaseti, siyasetçiler faşişmi, yumurtacılar herkesi..

Hattaa carrrt curtttttt diye ayrılacağız yakında.

Söylüyorum organik yumurta yiyin diye.

Hatta 'buyrun burden yiyin' diyeceğim reklama girecek.

Olsun, bakmayın siz bana. Bugün herkese inat 'beyinsizim'...

Ağzıyla konuşan onca insana inat harbiden beyinsiz...

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ
BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
Üzgünüz ilginizi çekebilecek içerik bulunamadı...