<div>Son galibiyetini geçen yıl <strong>28 Ekim</strong>’de yani <strong>‘fi’ tarihinde</strong> aldıktan sonra üst üste <strong>13 maçtır gülemeyen </strong>haliyle sevenlerini de kahreden bir takım düşünün...</div> <div></div> <div>Tribün olayları nedeniyle <strong>2 maçlık seyircisiz oynama cezasına</strong> çarptırdığı için taraftarınca zorunlu olarak <strong>öksüz bırakılıp</strong> son iki karşılaşmasını <strong>100. Yıl Atatürk Stadı</strong> beton yığınlarının ıssızlığında oynayan bir takım düşünün... </div> <div></div> <div>Türk futbolunun anlı-şanlı armadası işte o takım <strong>55 gün</strong> aradan sonra ilk kez sevenlerine kavuşurken, <strong>Beyoğlu Yeni Çarşı</strong>’yı bir başka deyişle <strong>‘olmak ya da olmamak’</strong> adına mutlak <strong>3 puan parolasıyla</strong> ateşten bir 90 dakikada konuk ediyordu...</div> <div></div> <div>Belki de sezonun <strong>en kalabalık tribün topluluğu</strong> önünde oynanan maç öncesinde stat hoparlöründe çalan <strong>Abdullah </strong>Yüce’nin <strong>‘Bu ne sevgi AHH bu ne ıstırap’</strong> adlı o doyumsuz şarkısının sözleri sanki Bursaspor ile ona gönül verenlerin bugünkü fotoğrafını özetler gibiydi. </div> <div></div> <div>İlk düdük çaldığında görüldü ki; aynen Timsah gibi Mavi Beyazlı konuk ekip de kazanmaya şartlandığı bir 90 dakikaya çıkmıştı. Nitekim İstanbul temsilcisi hemen her fırsatta kaleci Deniz civarına gelip <strong>Mertcan </strong>ve <strong>Yusuf Özel</strong> projeleri eşliğinde <strong>Batuhan</strong> ile Celil marifetleriyle tehlikeli olup üstünlük sayısı arıyordu.</div> <div></div> <div>Bunu karşılık ev sahibi ekip ise cümbür cemaat hücum ederken, <strong>Berat Altındiş</strong> ve <strong>Mustafa Genç </strong>ile kolay girdikleri pozisyonları aynı kolaylıkla gole tahvil etmeyi beceremediler.</div> <div></div> <div>Yeşil Beyazlı futbolcular özellikle ilk yarının son çeyreğinde o kadar telaşlıydı ki resmen <strong>‘yolcudur Abbas bağlasan durmaz’</strong> görüntüsü veriyordu. Bunun getirisi ile de devre <strong>‘bitti biter’</strong> derken <strong>Furkan Emre</strong> ile anlaşamayan kaleci <strong>Deniz boşa </strong>çıktı,<strong> Mutlu Çelik doluya </strong>vurdu gol oldu:<strong> 0-1...</strong></div> <div></div> <div>Bursaspor soyunma odasından döndüğünde acelesi olan insanların telaşı ve çabukluğuyla başladı ikinci yarıya. Bunda hiç şüphe yok ki; <strong>Ümit Hoca</strong>’nın <strong>Kerem Kök-Yusuf Sertkaya-Eren Güler </strong>üçlüsünü ikinci 45 de sahaya göndermesinin de etkisi vardı.,. </div> <div></div> <div>Devrenin hemen başında <strong>Celil Çelikel’in</strong> ikinci sarıdan kırmızıyla oyun dışı kalması ile <strong>Beyoğlu Çarşı</strong> sahada bir eksildi. Ardından da <strong>Eren Güler penaltıdan</strong> tabelayı eşitledi:<strong>1-1...</strong></div> <div> </div> <div>Ne var ki; beraberlik sonrası <strong>taraftarının müthiş desteğine</strong> rağmen farkı açmak varken, karşılaşmanın son üçte birlik sürecinde Bursaspor bu sezon alıştığımız görüntüsüne döndü ve durdu, sadece rakibi karşılayan bir pozisyona geçti... </div> <div></div> <div>Tribünler <strong>‘ölümüne Bursa’</strong> diye yergi göğü inletirken, ne ilginçtir ki sahada Yeşil Beyazlı formalıların sanki <strong>ölüsü </strong>dolaşıyordu! Mesela çok şey beklediğimiz <strong>Mustafa Genç’in</strong> cezası bitmişti ama dün gördük ki futbolu henüz başlamamıştı...</div> <div></div> <div>Direkten dönen topların ötesinde <strong>Deniz Aydın</strong> tek başına kurtarışlarıyla kalesinde <strong>adeta ‘Çanakkale Geçilmez</strong>’i oynayıp rakibe gol adına geçit vermezken bir puanı da elleriyle pençeliyordu... </div> <div></div> <div>Soru şu: Bursaspor’un dün evinde ve de o şahane seyircisinin desteğiyle sahadan çıkardığı <strong>1 PUAN</strong> ligde kalma açısından ne kadar katkı sağlayacak, onu bekleyip göreceğiz...</div> <div> </div> <div> </div>