Bursa, bu işin öncüsü olabilir…

Sadece, yaşadığımız günü kurtarmanın hesabını yapıyoruz...
O günü bir şekilde atlattık mı?
Bizden iyisi yok…
Yarını, "yarın" düşünüyoruz...
Deprem de olursa, o gün ciddiye alıyoruz...
Korkup, panik yapıyoruz...
Can kayıpları karşısında, ahlar vahlar çekiyoruz...
Enkazlar kaldırılınca, her şeyi unutuyoruz...
Fabrika ayarlarına geri dönüyoruz...
Biz...
Dün olduğu gibi, bugünde, toplum olarak buyuz…
Peki, nereye kadar?
Yanıtı olmayan bu soruyu, günübirlik yaşayanlar sevmezler…
Nefret ederler...
Çünkü, cevap veremezler...
En fazla, "Olacakla, öleceğe çare yoktur" derler...
Veya, “Allah’ın verdiği canı Allah alır” gibi sözler söylerler…
Konuyu, hemen geçiştirirler..
Ama, gerçekleri değiştiremezler…
Çünkü...
İzmir'deki depremin ayak sesleri, Bursa'dan da, duyulmaya başlandı...
Felaket, kapıda...
Bilim insanları ısrarla, 7.2 büyüklüğünde bir depremin, her an yaşanabileceğini söylüyorlar…
"Aman, dikkat" diyorlar...

İnşaat Mühendisleri Odası Bursa Başkanı Mehmet Albayrak, mevcut yapıların yarısının, kaçak veya ruhsata aykırı olduğunu açıklıyor...
İmar barışından yararlanılan, 100 binin üzerindeki binanın, risklerine dikkat çekiyor...
Jeoloji Mühendisleri Bursa Şube Başkanı Engin Er, Vatan, Millet Mahalleri ile Kanalboyu'nda, sıvılaşma olduğunu söylüyor...
Dönüşümün öncelikle, Yıldırım ve Altıparmak'tan başlamasını istiyor...
Bursa, bilim insanlarının yaptıkları bu uyarıları, geçmişte olduğu gibi, günübirlik yaşamın içinde değerlendirmemeli...
Yarının önlemlerini, bugünden almalı...
Kenti yöneten, seçilen ve atananlar, Türkiye'de bir ilke imza atmalı...
Fay hattı üzerinde bulunan binaların yıkılması, depreme dayanıklı olmayan konutların güçlendirilmesi için seferberlik ilan etmeliler...
Mesela...
"Depremde, binalar artık öldürmeyecek" adı altında, kampanya başlatılabilir…
Vatandaşlara, binaların, yıkım ve güçlendirilmesinde kullanılmaları için, düşük faizli, uzun vadeli krediler verilebilir…
Bursa'da, devam eden yatırımlar askıya alıp, bunlar için ayrılan ödeneklerin, bu işte kullanılması için, özel izin çıkartılabilir…
Devlet dairelerinde bulunan ve garajlarda bekletilen iş makineleri, akaryakıt ihtiyacı karşılanarak, bu işlerde, çalıştırılabilir…
Bunun, örnekleri çoğaltılabilir…
Bu işin, yazıldığı kadar kolay olmadığını çok iyi biliyorum
Ama, başka da şansımız yok…
Bu binaları, biz, güçlendirip yıkmazsak, deprem yerle bir edecek...
Yapmadığımız dönüşümü, felakete dönüştürecek...
Ve, binlerce insan ölecek…
Bu kadar basit…
O yüzden, Bursa, -geç kalınan- bu seferberliği, hemen başlatmalı...
Türkiye'de, depreme karşı alınacak önlemlerde, öncülük görevi yapmalı...
Aksi halde...
Bunun, birde vebali bulunuyor ki…
O da, depremde ölmekten beter…
Buda, unutulmamalı...