<div>Türkiye genelinde Suriyelilerin nüfusa oranı ise 4,24! <b>Hatay, Adana, Mersin, Osmaniye ile birkaç Güneydoğu ili hariç Türkiye’de nüfusa oranla en fazla Suriyelinin yaşadığı il Bursa!</b></div> <div>İzmir’de 149 bin; İzmit’te 56 bin; Ankara’da 100 bin Suriyeli yaşıyor.</div> <div>TÜİK verilerine göre; 31 Aralık 2021 tarihi itibariyle Bursa’nın nüfusu 3 milyon 147 bin 818!</div> <div>Suriyeli sığınmacıları da eklediğinizde Bursa’da yaşayan kişi sayısı <b>3 milyon 331 bin 874 </b>diyebiliriz…</div> <div>Bursa 2 yıldır yeni Suriyeli kaydına kapalı; artış doğumlardan kaynaklanıyor.</div> <div> (Bursa’da kayıt dışı Suriyeli yaşıyor mu, yaşıyorsa kaç kişi; tahmin etmek zor!)</div> <div>Bursa’daki Suriyeli erkeklerin büyük çoğunluğu başta hizmet sektöründe, küçük sanayide, konfeksiyon ve tekstil sektörün gibi çeşitli işlerde çalışıyor.</div> <div>Çok azı çalışma izni ile istihdam ediliyor. Büyük çoğunluğunun kayıt dışı, SGK’sız ve düşük ücretle çalıştırıldığı aşikâr… Kadınların ise çok azı istihdamda.</div> <div>Son dönemde entegrasyon ve istihdama yönelik İŞKUR destekleri ve ErhancerProject gibi AB hibe projeleriyle Suriyeli Sığınmacıların istihdamına yönelik çalışmalar var.</div> <div>Sosyologlar gettolaşmanın önlenmesi gerektiği yönünde uyarılarda bulunuyor. Ancak çoktan Türkiye’nin çeşitli illerinde ve Bursa’da gettolar oluştu. Bursa’da Çarşamba olarak tanımlanan bölgedeki gettolaşmada gönüllü seyreltmeye gidilmeyeceğini daha önce yazmıştım. </div> <div>Zira Çarşamba bölgesi daha önce dezavantajlı bazı grupların yaşadığı ve ciddi asayiş ve suç ile ilişkilendirilen bir yerdi. Yani an itibariyle asayiş berkemal olduğundan sorun olarak görülmüyor!</div> <div><b>TÜRKİYE GENELİNDEKİ DURUM </b></div> <div>Türkiye’de kayıt altına alınmış geçici koruma statüsündeki Suriyeli sayısı 24 Şubat 2022 tarihi itibarıyla bir önceki aya göre 10 bin 583 kişi artarak toplam <b>3 milyon 746 bin 674 kişi </b>oldu.</div> <div>Suriyelilerin yüzde 70,8’i kadın ve çocuklardan oluşuyor. Suriyeli erkek sayısı, kadınlardan 285 bin 624 kişi fazla. </div> <div><b>Suriyelilerin yaş ortalaması 22,4! Türkiye’de ortanca yaş ise 33,1!</b></div> <div>Suriyelilerin yüzde 98,7’si şehirlerde yaşıyor. En çok Suriyeli barındıran şehir 537 bin 558 kişi ile İstanbul.</div> <div>İstanbul’u 461 bin 483 kişi ile Gaziantep, 433 bin 608 kişi ile Hatay takip ediyor<b>. Suriyelilerin nüfusa oranla en yoğun olduğu şehir ise yüzde 42,3 ile Kilis</b>. Kilis’te 145 bin 826 Türk vatandaşı ile 106 bin 861 Suriyeli bulunuyor. Hatay’da Suriyelilerin nüfusa oranı yüzde 20,6!</div> <div>En az Suriyelinin yaşadığı şehir 52 kişi ile Tunceli. Türkiye’de Suriyelilerin olmadığı bir şehir yok!</div> <div><b>TÜRK VATANDAŞLIĞI VERİLEN SURİYELİ SAYISI</b></div> <div>İçişleri Bakanı Süleyman Soylu 31 Aralık 2021 tarihi itibarıyla toplam 193 bin 293 Suriyelinin Türk Vatandaşı olduğunu açıkladı.</div> <div>Bu kişilerin 84 bin 152’si 18 yaşın altında. 30 Aralık 2019’da yapılan açıklamada vatandaşlık verilen Suriyeli sayısı 110 bindi.</div> <div>4 Şubat 2022’de İçişleri Bakanlığı Sözcüsü İsmail Çataklı tarafından yapılan açıklamaya göre ülkesine dönen Suriyeli sayısı 484 bin 400…</div> <div><b>ANAOKULUNDAN ÜNİVERSİTEYE ÖĞRENCİ SAYISI </b></div> <div>Milli Eğitim Bakanlığı tarafından Haziran 2021’deki bilgilendirmesine göre 2021-2022 döneminde <b>üniversitelerde okuyan Suriyeli öğrenci sayısı 48 bin 192!</b></div> <div>Milli Eğitim Bakanlığı tarafından 8 Haziran 2021 tarihinde yapılan açıklamada anaokulunda 35 bin 707, ilkokulda 442 bin 817, ortaokulda 348 bin 638 ve lisede 110 bin 97 olmak üzere <b>toplam 771 bin 428 çocuk eğitim hayatına devam ediyor. </b></div> <div>Eğitim çağında olup okula gitmeyen çocuk sayısı ise 432 bin 956!</div> <div><b>ÇALIŞMA İZNİ VERİLEN SURİYELİ SAYISI</b></div> <div>Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından 31 Mart 2019 tarihinde yapılan açıklamada Türkiye’de çalışma izni verilen Suriyeli sayısı31 bin 185!</div> <div>Ticaret Bakanlığı tarafından yapılan açıklamaya 26 Şubat 2019 tarihi itibarıyla en az bir ortağı Suriye uyruklu olan şirket sayısının 15 bin 159. <b>Her iki bakanlık 2019, 2020,2021 yıl sonu verilerini paylaşmadığından son durum bilinmiyor… </b></div> <h1><span><b>YÜKSEL ÖZKAN’DAN ÜNİVERSİTELERLE İLGİLİ ARAŞTIRMA ÖNERGESİ</b></span></h1> <div>CHP Bursa Milletvekili Prof.Dr.Yüksel Özkan, üniversitelerin akademik, Ar-Ge ve bilimsel çalışmalarda dünya üniversitelerinden çok geride olmasının sebeplerinin araştırılması amacıyla Meclis araştırma önergesi verdi.</div> <div>Milletvekili Yüksel Özkan, konuyla ilgili yapmış olduğu açıklamada şunları söyledi;</div> <div><b>“2021 yılı sonunda yapılan uluslararası araştırmaya göre, akademik performans açısından üniversitelerimizin dünya standartlarının altında kaldığı görülüyor. </b></div> <div><b>Söz konusu araştırmada, dünyadaki üniversiteler akademik performanslarına göre sıralanırken, ürettikleri ve uluslararası dergilerde yayımlanmış bilimsel yayınları ile bu yayımların etki değerlerinin göz önüne alınıyor. </b></div> <div><b>Türkiye’de yıllık ortalama 35 bin adet bilimsel makale yayımlanıyor ve geçtiğimiz yıl bu makalelerin sadece yüzde 21’i etki değeri yüksek dergilerde yer almıştır…”</b></div> <div><b></b></div> <div><b>ÜNİVERSİTELER KATMA DEĞER YARATMALI</b></div> <div>Prof. Dr. Özkan, Türk üniversitelerinin diğer ülkelerdeki öğrenciler tarafından tercihte sıralamanın önemli bir etken olduğuna dikkat çekerek şöyle konuştu:</div> <div><b>“Üniversitelerin değeri Ar-Ge faaliyetleri ve patent-faydalı model başvuruları ile ülke ekonomisine katma değer sağlamasıyla da ölçülmektedir. Üniversitelerin ülkemizde yapmış oldukları patent-faydalı model başvurularının da yalnızca yüzde 23'ü değerli bulunmuştur… </b></div> <div><b>Türkiye'de 2005-2021 yılları arasında yapılan toplam patent-faydalı model başvurularının yalnızca yüzde 4'ü üniversitelerimize ait. Dünyada patent başvuru sıralamasında Çin, Amerika, Avrupa Ülkeleri, Japonya ve Koreaçık ara öndedir.</b></div> <div><b> Günümüzde plansız olarak açılan ve öğrencisi dahi olmayan yüksek öğretim kurumlarının, üniversitelere ayrılan kısıtlı bütçeleri daha da düşürmektedir. Üniversitelerin bilimsel araştırmalara bu kısıtlı bütçelerinden pay ayırmaları mümkün değildir.”</b></div>