1996-2006 arası <b>POTA ALTI</b> programını hazırlayıp sunmuş; Zeki, Faruk, Mehmet Can, Tamer, Aykut, Atilla, Yahya'lı <b>S.Filament</b>'ten tutun da, <b>Murat Mestan</b>'ın teknik liderliğindeki <b>Emniyetspor'a</b>, <b>Sedat Çerkezler'in Makospor</b>'una kadar birçok unutulmaz voleybol takımını yazmış bir "olimpik gazeteci" olarak, salon sporlarının değerini ve önemini çok iyi bilirim. Bu arada, Voleybol Federasyonlarında yıllarca yöneticilik yaparak Bursa'yı temsil eden <b>Ersin Yılmaz</b> ile kendisini bayan voleyboluna adayan Bursaspor'un emektar antrenörü merhum <b>Ömer Turhan</b>'ı hatırlamazsak olmaz. Bundan 17-20 yıl kadar önce Bursaspor'u; bayanlar ve erkekler voleybolda <b>Emin İmen ve Seçkin Yılmaz</b>'ın, dar imkânlara rağmen, en üst liglerde nasıl başarıyla temsil ettiğini en iyi yaşayanlardan biriyim. Gerçi bu sezon Filenin Timsahları'na 1 yabancı voleybolcu daha alınsaydı, bu takım; hem play-off oynardı, hem de lige çıkma iddiasını devam ettirirdi. O da ayrı bir konu... <b></b> <b>KURANLARA ALKIŞ...</b> Kulüplerin daha geniş kitlelere ve camialara ulaşabilmesi için altyapıları da dahil olmak üzere birçok branşı kucaklaması gerektiğini söylemeye gerek var mı? Daha güçlü bir camia olmak zaten bunu gerektirir. Örneğin; Bursaspor'da amatör şubeleri kurup geliştiren, fedakârca emek veren, <b>şube yöneticileri Halil Özyürek ve Sezer Sezgin</b>'i her zaman örnek gösteririm. Eğer bugün zirveye oynayan ve Bursa'ya yıllar sonra salonlarda büyük heyecan getiren amatör branşlar varsa, bunda yeşil-beyazlı yönetimlerin tarihi rolünü ve önderliğini ortaya koymak gerek. Emeği geçen herkesin ve tüm profesyonellerin ellerine sağlık... <b></b> <b>BU KUCAKLAŞMA UNUTULUR MU HİÇ?</b> Mesela geçen cumartesi... <b>Bursaspor Durmazla</b>r'ın 72-69 kazandığı Türk Telekom maçını Atatürk Spor Salonu'nda ailemle birlikte izlerken, yeşil-beyaz yüreklerin nasıl küt küt attığına bizzat şahitlik ettim. Tribünlerde bir an olsun susmayan taraftarlar; takımları geriye düşse de; <b>Karlo'yu, Dejan'ı, Yunus'u, Şahin'i, Cem'i, Salih'i, Erdem'i</b> ve diğer oyuncuları çılgınca destekliyordu. Hele son saniyede Telekom'un siyahi gardının, maçı uzatmaya götürme adına uzaklardan gönderdiği üçlük çemberden çıkınca, salonda 5 bine yakın Bursaspor sevdalısının, o ailelerin, küçük timsahların yaşadığı coşku görülmeye değerdi. 8'lik galibiyet seriyle herkes zevkten 8 köşe olmuştu. Hatta; Potanın Timsahları'nın Teksas ile o muhteşem kucaklaşmasını, basketbolcuların tribüne atlama sahnesi yok mu!.. İşte, <b>"Mutluluğun tablosu" </b>buydu!.. <b>Bursasporlu'nun başını eğdirmediği, dik tuttuğu </b>bir maç daha mutlu sonla noktalanmıştı Atatürk Spor Salonu'nda... <b></b> <b>MİSYON ÜSTLENDİLER</b> Ligde ilk 4'ü büyük ölçüde garantileyen Bursaspor'un zirve yürüyüşü, aslında bir başka misyonu da yerine getiriyordu. <b>Yeni nesilleri "Bursasporlu yapma" misyonunu</b>... Nefesleri kesen, Tribünleri heyecandan heyecana sürükleyen, Minicik kalpleri küt küt attıran, Basketbolla birlikte yeşil-beyaz armayı da sevdiren, <b>Antrenör Şemsettin Baş ve öğrencilerini yürekten kutluyorum.</b> Aynen devam Potanın Timsahları... Bursa sizi seviyor ve Süper Lig'i istiyor...