Cumhuriyetin Partisi!

Cumhuriyetin Partisi!

Cumhuriyetin Partisi!

Cumhuriyetin yıldönümünde, cumhuriyetin partisine bakıyorum.

Ama sadece öyle bakıyorum.

Ne vahim değil mi?

Özgürlükler..

Parti içi demokrasi..

Taban demokrasisi konusunda solda sıfır, sağda parlatıcı kullanıyor.

'Hep ben' egosu son 9 seçimde 9 mağlubiyetle ön saflarda.

Böyle giderse 10 olur,11 olunca artık yeni bir takım daha kururlar..

Hep şunu savunurum..

Kazanç olmayan kayıp olmaz...

Ama arkadaş sen kazanma ve kaybol....

'Kazık çaktım' de...

Gitmek için illa bir mağlubiyet daha bekle.

Ne acı değil mi?

Ana muhalefet son 50 yıldır hep böyle seyrediyor...

Bir kurgu kesin hakim...

Kazanamama üzerine yazılmış bir bilgisayar oyunu gibi CHP.

Ve öyle rahatlar ki..

Bugün kurultay olsa, kendi belirledikleri delegasyon ağıyla yine hakimler her şeye...

Artık içten içe değişim arzusu tabanı da sarmaya başladı.

Sarmalıda..

Yeterki şu siyaset sarmalında at gözlüklü taban, gerçeği görsün.

Görmesi içinde birileri konuştukça batıyor.

Üzerine parti, grup kararlarıyla 'benden habersiz konuşma., kapa çeneni'diyor..

Olmadı sistemin adamları da liderim ağam paşam derdinde...

Konuşana 'sus'diyor...

Partide bir süredir fikir grubunun öncülüğünü yapan...

Temelini de Atatürk, Ulusal değerler, özgürlükler ve muhalefette kalmama üzerine kuran düşün insanlarının bakış açılarını aktarıyor..

Eski Genel Başkan Yardımcısı ve büyükelçi Öztürk Yılmaz...

O konuştukça tepki alıyor... Hatta onu ayıplıyorlar...

Peki neden? Susmadığı için....

Buna ilişkin tweet mesajı çok sert ve anlam doluydu Yılmaz'ın..

"Birileri, yaptığım demokratik ve haklı tespitleri, partimizi eleştirir gibi gösterme ucuzluğuna düşerek, haddini aşan ifadeler kullanmış ve benim açıklamalarımı ayıplamıştır. Ayıp olan, milletvekilinin gerçekleri konuşmayıp yalakalık, taklacılık ve biatçılık yapmasıdır."

Ve bir diğer mesajı...

"Kimse haddini aşıp bize CHP dersi vermeye kalkışmasın. CHP’nin tarihi misyonuna ilişkin önce ders alsın!Ayrıca, o kürsü ne biat ne de muhalefet için verilir. Ülke ve parti menfaatlerini savunmak ve halka doğruları söylemek için BİLEĞİNİN HAKKIYLA ALINIR."

Bugün lidere dayalı oligarşi kültüründe özellikle sistem partilerinde bazı konuları aşmak çok zor..

Baksanıza yerel seçime gidiyoruz...

Karar verici mekanizma 'sağcı adaylarla nazıl kazınırım' derdinde...

İYİ Parti'yle bilmem kaç ilde neyin işbirliğini yaparsan yap...

Tek başına bu toplumu ikna edemediğin sürece hiçsin...

Ne kazandıracak İYİ Parti CHP'ye.. SP ve diğerleri...

Yahu Sivas'ta yakılanları insanları hala içimize sindirememişken sırf 'düşmanımın düşmanı dostumdur' edasıyla yanyana yürüyüp oy istemekte neyin nesiydi...

Yemişim öyle siyasi işbirliklerini....Kasaba siyasetini...

Partinin bu seçime giderken kafasını kaldırıp kendi gerçeğine bakması gerekli...

Muharrem İnce süreci, seçim ve kurultay arayışında net görüldü yönetim gerçeği...

Demek ki bir seçim kaybı daha yaşanacak....

Bu yerel seçimde de yapılacak hatalar CHP'yi açmaza sürükler...

Ha istenen oysa, mevcut yapı ve sistemde 'senin rolün bu' dedilerse ve kurgu böyle devam edecekse, bu mantıkta ki seçmen Mart'ta bile şezlong sezonunu başlatır...

Ne varki kaybeden Türkiye olur..

Çünkü sağlıklı siyaset için sağlıklı bir muhalefet şart....

Ama bunun içinde ayıplamayacaksın, kucaklayacaksın...

Aklını, zekanı kullanacak toplumu ikna edip muhaleftete kalmayacaksın...

Tabi bunları kiraya vermediysen!

Yoksa, harbiden öyle aval aval bakar kalırsın...

Bak Atam Cumhuriyeti kurdu, sense partisini kaybedenler kulubüne üye yaptın...

Kusura bakmayın,,

Artık..

Mutluysanız, mutluyum diyemeyeceğim....

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ
BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
Üzgünüz ilginizi çekebilecek içerik bulunamadı...