Damat mı olsak, kavurma mı yesek?

Damat mı olsak, kavurma mı yesek?

Damat mı olsak, kavurma mı yesek?

Ne derseniz deyin.

Hani şu toplum vicdanı denen mesele var ya.

İşte orada fırtınalar kopuyor.

Asıl sorun sürmenaj olan siyasette.

Ciddi bir güven kaybı...

Erozyon yaşanıyor.

Konuya 'siyasetçiye damat olma' geyiğine bağlamayacağım.

Ama dedim ya…

Dilerseniz artık sokağı bir dinleyin.

"Dünyanın sorunu, akıllılar hep kuşku içindeyken aptalların küstahça kendilerinden emin olmalarıdır” der Bertrand Russell.

Bu durumda bazen kuşkuya düşüyorum.

Herkes her yaptığında haklıysa…

Toplum cartttttt diye ortadan senden-benden olanlar diye ikiye ayrıldıysa demek bu durumda asıl sorun kimde?

Yani... Bırakın ülkeyi, dünya bu kadar sorunluysa…

Onca a-kil insanın arasında akıllı olamadığımıza göre…

Demek bize aptallık kalıyor diyeceğim ama küstah değiliz ki?

Çıkamadım işin içinden.

Sahi neyiz biz?

Kırkayak mı?

Her ayakta ayrı bir ayakkabı...

Kesin numaraları da tutmuyordur.

Farkındayım. Okurken diyorsunuz?

Ulan geri zekalı ne saçmalıyorsun?

Bak işte, önünden ye... Ne koyarsak…

Gündemse gündem, olaysa olay.

İyi de hayat bu kadar kolay mı?

Herkes birileri adına karar verirken...

Sorun güven sendromunun da ötesinde...

Dunning – Kruger Sendromuna mı yakalandık ne?

Nedir bu dunning – kruger sendromu?

Justin Kruger ve David Dunning’in tanımladığı bir algılamada yanlılık eğilimidir. Bilgi sahibi kişilerin genellikle görece bilgisiz kişilerle olan kıyaslanmalarda başarısız olmasını sağlayan sendromdur bu. Nobel ödüllü bir araştırmanın sonucudur aynı zamanda.

Sendrom özetle bize şunu söyler:

Bir konu hakkında yetkinliğiniz ve nitelikleriniz ne denli fazlaysa, o konu hakkında kendinizle ilgili şüpheye düşme ihtimaliniz de o denli fazladır. Tabii bu bizim çıkardığımız dolaylı sonuç. Hayattan hak ettiğini alamadığına inananların kurtuluş noktası olabilecek güçlü bir hakikat.

Araştırmanın direkt olarak sonuçları ve ortaya koydukları ise şöyle.

Niteliksiz insanlar ne ölçüde niteliksiz olduklarını fark edemezler.

Niteliksiz insanlar, niteliklerini abartma eğilimindedir.

Niteliksiz insanlar, gerçekten nitelikli insanların niteliklerini görüp anlamaktan da acizdirler.

Eğer nitelikleri belli bir eğitimle artırılırsa, aynı niteliksiz insanlar, niteliksizliklerinin farkına varmaya başlarlar.

Çok bilgili olup her işi yüzlerine gözlerine bulaştıranlara sormalı!

Ne dersiniz?

Kız lisesi ve şu raylı sistemdeki kadınlara öncelikli vagon uygulamasına dair de söyleyeceklerim var. Ama konu uzayacak.

Birincisinde klasik bastırılmış ego, diğerinde bir gereksiz sınıflandırma var.

Ayrışmayalım. Ayrıştıkça azılıyoruz, çoğalmıyoruz.

O vagona binip ne hissedeceğimi yazacağım.

Hele bir iyileşeyim.

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ
BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
Üzgünüz ilginizi çekebilecek içerik bulunamadı...