<div>Ne bir somut tepki, ne bir önlem, ne yaptırım, ne plan program var!</div> <div><span>Neden?</span></div> <div><span>İnsanlar için durdukları nokta kendi evrenlerinin merkezi. Hal böyle olunca kendilerini doğrudan etkileyen, çıkarlarına dokunan olaylar da insanların günlük manşetini oluşturuyor. </span></div> <div><span>İşte bireyci dünyanın, bireyci toplumun en belirgin özelliği bu. Çok terleyen ya da yaz ortasında sırılsıklam ıslanan, evini sel basan için <b>“küresel ısınma”</b> manşete çıkıyor. </span></div> <div><span>İki yakası biraraya gelmeyen vatandaş için <b>“ekonomi ve işsizlik”</b> daha önemli. İşe, tatile gidip gelirken trafikte saatlerce hapis kalanlar için ise <b>“trafik”</b> oluyor manşet. </span></div> <div><span>Turizmciler için <b>“Rus ekonomik krizi, rezervasyon iptalleri ve boş kalan tesisler”</b>den önemli bir konu yok.</span></div> <div><b><span>PEW Araştırma Merkezi</span></b><span> soruşturmuş: <b>“En önemli küresel tehdit nedir?”</b> diye… Sonuç ilginç. </span></div> <div><span>Kuzey Amerika, Avrupa, İsrail ve komşuları ile Avusturalya <b>ISIS</b> demiş.</span></div> <div><span>Güney Amerika, Afrika, Güneydoğu Asya ve Türkiye’ye göre en önemli tehdit <b>küresel ısınma</b>… </span></div> <div><span>Kuzeydoğu Asya ve Rusya ile birkaç Afrika ülkesi için <b>ekonomik istikrarsızlık</b> en büyük küresel tehditmiş.</span></div> <div><span>Konuyu <b>Suriye</b>’den açmamın asıl nedeni küresel tehditlerden bence en önemlisiyle ilintili olması. </span></div> <div><span>Bu sabah <b>ABD Ulusal Halk Radyosu (NPR)</b> bültenlerinde <b>Şam</b>’ın bazı kesimlerinde halkın açlık ve susuzluktan kırıldığı yolundaki bir haber içimi sızlattı bayram arefesinde. </span></div> <div><span>Eldeki, evdeki stoklar erimiş, bitmiş. İş yok, aş yok. Yarına sağ çıkılacak mı belli değil… </span></div> <div><span>İnsanlar bir ekmek, bir şişe şu için ellerinde, evlerinde ne varsa satmaya çalışıyormuş, alan yok. </span></div> <div><span>Elektrik olmadığı için buzdolaplarını 10 dolardan yani 27 TL’den satılığa çıkarıyorlarmış.</span></div> <div><span>Sesli röportajı yapan gazeteci soruyor: <b>“Peki ya yarın elektrik gelirse?” </b></span></div> <div><span>Şamlı bir vatandaş ağlamaklı bir sesle yanıt veriyor: <b>“Yarına sağ çıkacağımız ne malum? O 10 dolar, ekmek, şu için, bugün hayatta kalmak için lazım.”</b></span></div> <div><span>Suriye rejimini devirsen, <b>ISIS</b>’İ yok etsen, Suriyeliyi kurtarsan ne olacak? Ucunda trilyonluk petrol rezervleri, altın, elmas madenleri yok ki! </span></div> <div><span>Hem Suriyeliyi kurtarmak masraflı iş. O masrafın geri dönüşü olmayacaksa, yani rahmetli Özal’ın değişiyle <b>“bir koyup üç alınmayacaksa”</b> değer mi?</span></div> <div><span>İşte böyle maalesef! Herşeyin başı kahrolası para, kahrolası çıkarlar!</span></div> <div><span>Bakın farkındaysanız ne müslüman kardeşlerimiz dedim, ne de islamın adını andım bu yazıda. </span></div> <div><span>Çünkü bu tamamen insani bir sorun, bir insanlık dramı! </span></div> <div><span>Dinin bu veya herhangi bir soruna taban oluşturması veya nedenselliğin dine dayandırılması sorunun odağını şaşırtır ve politikleştirir, ondan.</span></div> <div><span>Suriye, Suriye rejiminin zulmü, <b>ISIS</b>’in zulmü, Suriye halkının çaresizliği, toplu ölümlerin çok yakın olması belirliyor benim manşetimi. </span></div> <div><span>Bu bir insalık sorunudur. İnsan isek birey olarak tek tek hepimizin sorunudur. Birey olarak elimizden ne gelir deyip koyvermeyin.</span></div> <div><span>Bu ve benzeri yazıları, haberleri sosyal medyada ya da sözel olarak ağızdan ağıza yayayarak bu insanlık dramını insanların manşetinde tutun…</span></div> <div><span>Tutun ki unutulmasın, iki saat ötemizde ölümle burun buruna yaşayan milyonlarca insanın dramı. </span></div> <div><span>Şeker bayramınız kutlu, ramazan bayramınız mübarek olsun!</span></div>