<div>Taraftarın büyük yaz eğlencesi, <b>medyanın hayal hovardalığı</b> günleri, bu sene pandemiye rağmen İstanbul’un boyalı basınında yine <b>bereketli</b> ve <b>hareketli</b> geçiyor.</div> <div>Son 20 yılda futbol sevdalıları <b>'geliyor, oluyor, bitiyor, oldu bitti, geldi, müjde, bitmek üzere, dünya yıldızı Türkiye'de'</b> gibi absürt klişelerinin aşinası oldu. </div> <div>Manşetlerden öyle isimler gelip geçiyor ki, şu ana kadar sözü edilen futbolcularla <b>düzinelerce</b> takım kurulur!</div> <div>Yalan haber var, bir de <b>yalancıktan haber</b> var... Bazen yalan olduğu halde doğru çıkan haber bile var!</div> <div>Bunda <b>menajerlerin</b> rolü büyük. Adam gazeteciye telefonu açıyor;</div> <div><b> 'Haberin olsun, şu takım benim oyuncumla ilgileniyor. Benden söylemesi'</b> diye mesaj gönderiyor. İşi gereği haberci de hemen sarılıyor.</div> <div>Amaç; taraftara<b> umut dağıtıp </b>onları beklenti içinde tutmak...</div> <div>Transfer edebiyatının apayrı bir faslı da cevheri fark edilemeyen yıldızların <b>'ah çektiren hikâyeleridir'...</b></div> <div>Mesela <b>Michel Platini'nin</b> öyküsü gibi.</div> <div>19 yaşında <b>Nancy'de</b> oynarken, o sene 2. Lig'den Bundesliga'ya çıkan <b>Saarbrücken</b> tarafından yaz kampında denenmiş.</div> <div>Teknik direktör Slobodan Cendiç <b>'Pek çelimsiz çocuk bize uymaz'</b> demiş, geri göndermişler!</div> <div>Eski Türk filmlerinde sevdiği kızın fabrikatör babası tarafından yoksul olduğu için kovulan yıllar sonra zengin olup eski patronun karşısına dikilip <b>'Kovduğun o fakir çocuk benim, hatırladın mı'</b> sahneleri içeren melodram hikâyeler gibi...</div> <div><b>İşte trajikomik bir örnek...</b></div> <div>1964'te Bundesliga'ya çıkan <b>Hannover 96 </b>kulübü yöneticileri, seyirci çekecek, <b>'hava getirecek'</b> bir transfer, kim olabilir diye düşünmüşler</div> <div><b> Ve akıllarına Pele gelmiş!</b></div> <div>Yaradana sığınıp <b>Santos'a</b> başvuruda bile bulunmuşlar. Brezilya devletinin bu milli servet için yurt dışına <b>transfer yasağı</b> koymuş olduğunu o vakit öğrenmişler!</div> <div>Yakın geçmişten bir fantezi ile bitirelim.</div> <div>Fransa 5. Ligi'nde oynayan <b>Borne'nin</b> Başkanı Cedric Enjolras, <b>Lionel Messi'yi</b> transfer etme talebini <b>Barcelona</b> kulübüne resmen iletir. Fransa Futbol Federasyonu, bu hoşluğu hiç hoş bulmayarak derhal harekete geçer ve <b>Enjolras'ı altı ay hak mahrumiyeti</b> cezasına çarptırır!</div> <div>Gerekçe olarak da bu gayri ciddi teklifin, <b>'Barcelona ve İspanya futboluna saygısızlık anlamına geldiği' </b>ileri sürülür.</div> <div>Gazeteciler bu küçük kulübün başkanına <b>'Ronaldo olmaz mıydı?'</b> diye sormuşlar. </div> <div><b>'O ancak bizim sahanın çimlerini biçer'</b> cevabını vermiş!</div> <div>E; transferin birinci kuralı da bu değil midir?</div> <div><b>İhtiyacınızın ne olduğunu bileceksiniz!..</b></div> <div> </div> <div> </div>