<div>Ne emmesi, gömmesi, üflemesi? Hayat ve ilişkiler gibidir sonucu.</div> <div>Sonuçta içimdeki rengi biliyorum. Gökkuşağını hep tuttum.</div> <div>Siyahlara bürünüp bazen dolaşsam da siyah takımlarla içimde bir yığın renk uçuşurdu. Ne bilimm öyle adamım işte. Rengarenk adam olur mu?</div> <div>Bir gün çok gülmüştüm bu gökkuşağı muhabbetine…</div> <div>Rengim bu dedim de. Masamdaki Amerikalı kapıdaki işareti gösterdi.</div> <div>“Bak gökkuşağı…”, <b>‘’ee napimm”</b> dedim. Ne güzel işte…</div> <div>San Fransisco’da nefis bir Brezilya restoranındaydık.</div> <div>Tam mutfak kapısıydı işaret ettiği…</div> <div>Garsonlar çok şık… Meğer hepsi hassas delikanlıymış… Ben de öyle baktımmm.</div> <div><b>”Yokkk yafff bu ho</b><b>ş adam rengi de</b><b>ğ</b><b>il benimki”</b> dedim.</div> <div>Tamam eyvallah abilere saygı duyarım, tercihlerine de ama…</div> <div> <b>“Almiim, rengimin tı</b><b>lsımının çekici olanı, hem olmayan cinsimdir.”</b></div> <div>Özetle meseleye böyle bakarken TV dizilerindeki Fatmam da, Cemilem de tecavüz sahnesine kilitli kalan bu ülkenin önüne siz ne koyarsanız koyun yer… Bazen allak bullak olur renkleri.</div> <div>Bu durumda Can babaya da, Nazım’a da, Aziz Nesin’e de sağ olmasalar da bir yığın malzeme çıkar.</div> <div>Boşuna mı demiş Can Yücel;</div> <div><b>“Biz </b><b>şiiri şeyimizle yaz</b><b>ı</b><b>yoruz yaa…”</b></div> <div>Ama bazen beyni, uzvu, bacak arasından çıkarıp şöyle yukarıya baktığımızda çok şeyi görüyoruz. Severim Can babayı. Şimdi bir şey desem pat diye kalkar öper sevgiyle o yüzden haddimizi bilelim. Hepimiz bir şeyleri bir yerimizle yapıyoruz işte.</div> <div>Senaryoları da bilmem neremizle yazdığımız sürece daha çok kilitleniriz.</div> <div><b>Amarcord </b>filmindeki o meşhur sahne gibi işte. Ama oradaki anlamı iyi okumalı.</div> <div>Koca memeli bakkal kadın, köyün ufak oğlanlarından birini bakkal dükkanının arka tarafına çeker. Hayatında hiç çıplak kadın görmemiş oğlanın meraktan ve heyecandan fal taşı gibi açılmış gözleri önünde o inanılmaz büyüklükteki memelerini çıkartır. Kendisine bakan küçük oğlanın ağzına dayar memelerinden birini. Ve öfkeyle azarlar sonra oğlanı.</div> <div>“<b>Üflemeyeceksin salak, emeceksin…”</b></div> <div>E oğlan garibim ne anlar memeden…</div> <div>Öyle bakar aval aval. Öpülür mü, emilir mi?</div> <div>Ne bilsin! Ya da öpme emme kavramı nasıl bir kültüre oturacak?</div> <div>Hayatta neye nasıl, ne şekilde tercih edeceğini kim nereden bilecek ki?</div> <div>Üfle ya da em... İşte buradan yola çıkarsak önemli olansa eldeki haritan.</div> <div>Neye nasıl baktığın.</div> <div>Bu anlattığım seks meks değil.</div> <div>Böyle algılayanın beynini tartışırım.</div> <div>Herkes yeterince üfledi…</div> <div>Herkes yeterince seyretti…</div> <div>E hadi bar bar bağrınıyoruz…</div> <div>Emilmeyin, emin yahu artık...</div>