<div><span> </span>Ligin ikinci yarısındaki iki maçta da görüldü ki Bursaspor’da oyun içi ve taktik bazda ilk devreye oranla olumlu yönde değişiklikler var.</div> <div>Mesela, herkesin kendi bölgesinde açık vermemek adına ortaya koyduğu dikkat ve özveri... Tek top oynayıp, pas hatalarını en aza indirme gayreti... Rakibi oynatmamak amacına yönelik girilen <strong>ikili-üçlü preslerde</strong> dayanıklılık ve azim...</div> <div><strong>Yeterli mi? </strong>Elbette değil ama unutulmasın ki kadrodaki oyuncuların büyük bir bölümünün kapasitesi bu. Meşin yuvarlağın döndüğü her coğrafyada <strong>‘İyi futbol iyi futbolcularla oynanır’ </strong>diye bir kavrama dikkat çekilir. Kaldı ki işin bir de psikolojik yönü var. Bu sezon toplamda oynadığı <strong>20 maçtan sadece 6’sında</strong> sahadan gülerek ayrılıp diğerlerini kayıp ya da kayıplarla kapatan bir takımın futbolcuları balans ayarı bozulur!</div> <div>Futbolda üst üste gelen kayıplar bir takımı psikolojik olarak dara düşürür.</div> <div>Bu bizim ülkemizde değil, dünya futbolunda böyle. </div> <div>Ligin boyu giderek kısalıyor, artık kayba tahammül yok...</div> <div><strong>Kaldı ki, yapılacak bir şey de yok!</strong></div> <div>Bunu şunun için söylüyorum; ara transferin sonlanması sürecinde geri sayıma geçildi. Anlaşıldı ki; <strong>transfer tahtasının açılma umudu</strong> bir başka bahara kalmış gibi...</div> <div>Sevgili hocamız <strong>İsmail Ertekin</strong> yakın geçmişte tahtanın açılması ile ilgili soruya <strong>‘Bizim için Milli Piyango’dan büyük ikramiye çıkmış gibi olur’</strong> diye cevap vermişti. Görüyoruz ki; geçtik <strong>büyük ikramiyeyi</strong> teselli bir mahiyetinde bir <strong>amorti</strong> bile vurmayacak Yeşil Beyaz sevdalılarına!<strong> </strong></div> <div>Bir anekdotla bitirelim.</div> <div><strong>Bir bilge varmış; ne sorsan bilir ve cevaplarmış</strong>. Bir de onu çekemeyen ve hep açık düşürmeye çalışan bir kendini beğenmiş <strong>ukala</strong> varmış.Bilgeyi çekemeyen arkadaşlarına demiş ki:<strong>- Ona öyle bir soru soracağım ki kesinlikle bilemeyecek.</strong>- Ne soracaksın, diye merak edenlere:<strong>- Elimde bir kelebek var. Ölü mü diri mi, onu soracağım demiş.</strong>- Eğer diri derse elimi sıkıp öldüreceğim, ölü derse elimi açıp bırakacağım ve bir halt bilmediği ortaya çıkacak.Bilgenin yanına gitmiş ve sormuş:<strong>-Madem her şeyi biliyorsun bunu da bil bakalım. Elimde kelebek ölü mü diri mi söyle bana…</strong>Bilge şöyle bir bakmış, bay kendini beğenmişe ve hemen cevaplamış;<strong>-Ölü veya diri olması senin elinde…</strong> Bugün ve bundan sonra Bursaspor sevdalıların umutlarını köreltmek ya da yeşertmek sahada ter dökecek <strong>11 Timsah’ın ellerinde değil ama yüreklerinde…</strong></div>