<div>Düşüncelerimizi benimseyenler olduğu kadar itiraz içerikli iletiler de aldım.</div> <div>Konuyu biraz daha açalım o zaman…</div> <div><b> ‘Sportif Direktör’</b> kavramı artık Avrupa’da kulüplerin olmazsa olmazı… Nasıl ki; <b>çağdaş/modern/ yenilikçi</b> kurumlar bugün <b>‘CEO’</b>lar tarafından yönetiliyorsa futbolda da geniş yetkilerle donanmış <b>Sportif Direktör</b>’lerde aynı işlevi görüyorlar.</div> <div>Ne yazık ki; Türkiye bu unvan konusunda çok geri kaldı.</div> <div>Aslında, zamansız, gereksiz unvanları gündeme getirip tartışma yaratmakta üstümüze yok! <b>Sportif Direktör</b>’lük Fenerbahçe'de <b>Aykut Kocaman</b> ile başladı, sonrasında <b>Fatih Terim</b> bir aşama daha yukarı sıçratarak <b>‘Türkiye Futbol Direktörü’</b> oldu.</div> <div>Dünya üzerinde <b>böylesine saçma bir unvanı</b> bizden başkası icat edemezdi herhalde!</div> <div>Oysa <b>Kocaman</b>'ın sportif direktörlüğü, o dönem görevdeki teknik direktör <b>Daum'un</b> üzerinde bir baskı oluşturmak ya da olabilecek bir başarısızlıktan sonra Kocaman'ı takımın başına getirmek için ortaya konan bir oyundu.</div> <div>Nitekim Fenerbahçe medyası her yenilgi sonrası <b>Cocu, Koeman</b> ya da <b>Ersun Yanal</b>’ı değil de Sportif Direktör <b>Damien Comolli</b>’yi eleştirdi sezon boyunca…</div> <div>Takımlarımızda görev yapacak olan direktörlerin önüne <b>"sportif</b>" ya da <b>"futbol"</b> sözcüklerini koymak <b>karmaşa yaratmaktan</b> başka bir işe yaramaz!</div> <div>Zaten güçlü teknik direktörler, direktörlük görevine getirilecek insanları ya kabul etmiyor ya da, görevleri yönetimsel işlerle sınırlı kalıyor.</div> <div>Sözgelimi; <b>Fatih Terim/Şenol Güneş/Mustafa Denizli</b> gibi ve de benzeri teknik adamların tepelerine <b>Demokles’in Kılıcı’nı</b> koymak mümkün mü?</div> <div>Mesela <b>Samet Aybaba</b> Bursaspor’da <b>Mustafa Er</b>’in varlığına ne kadar dayanabildi? ‘<b>Bizim çocuk Mustafa</b>’nın görevi <b>Aybaba</b> tarafından sınırlanınca o da bıraktı gitti!</div> <div>Aslında ülke futbolu olarak‘Sportif Direktör’ kimliğine hiç de yabancı değiliz… Bu unvan bir zamanların <b>‘Genel Kaptan</b>’lık uygulamasının bugünkü adı…</div> <div>Öyle ki <b>Genel Kaptan</b>’ın müthiş yetkileri vardı zamanında. <b>Osman Aktan/Rahmi Okyar/Semih Sevilen/Osman Sinkiler/Can Gengörü</b> ve <b>Cavit Çağlar</b> gibi kaptanlar kulübü adeta tek başlarında ellerinde tutarlardı…</div> <div>Transfer başta olmak üzere <b>her türlü yönetimsel sorunları çözerler</b> teknik direktör ve futbolcular ile yönetim arasındaki köprü görevini yaparlardı. Öyle ki; aralarında teknik adamın görevine son verenleri biliyoruz!</div> <div>Günümüzde kartvizitinde <b>‘Sportif Direktör’</b> yazan tartışmasız bu unvanın <b>1 numaralı</b> ismi <b>‘Monchi’</b> dir…</div> <div> <b>Sattıkları/aldıkları/buldukları</b> ile <b>‘transfer sihirbazı’</b> diye nitelenen İspanyol bilge <b>Sevilla</b>’ya tarihinin en görkemli günlerini yaşattıktan sonra şimdi Roma için çalışıyor. <b>Adriano, Keita, Cacares, Sergie Ramos, Rakıtiç, Jesus Navas,Dani Alves</b> gibi nice isimleri keşfedip vitrine koyan <b>Monchi</b> son olarak <b>Cengiz Ünder’i İtalya’ya</b> götürüp dünyaya tanıttı…</div> <div>Önerilen bir futbolcuyu 16 kişilik <b>‘scout’</b> ekibiyle en az <b>10 kez izlediğini </b>açıklayan <b>Monchi</b>’nin sözleriyle noktalayalım yazımızı…</div> <div>‘Bir futbolcuyu <b>yüz yüze görüşmeden</b> transfer etmem. Onlarla ofisimde görüşürüm ve görüşmenin son kısmında <b>hayat ile alakalı 10 tane soru</b> sorarım, bir test gibi. <b>Sonuca göre kararımı veririm…’</b></div> <div> </div>