Hekimin tıpta hatalı uygulaması (Malpraktis) – 1

Hekimin tıpta hatalı uygulaması (Malpraktis) – 1

Hekimin tıpta hatalı uygulaması (Malpraktis) – 1

Genel bir tanımlama yapılacak olursa tıpta yanlış uy­gulama (malpraktis), hatalı davranış veya görev ih­mali sonucu bir yaralanmaya ya da zarara yol açmaktır. Hatalı tedavi ya da tıbbi ihmal diye özetlenebilir. Bir başka tanımla tıpta yanlış uygulama (malpraktis), hekimin hasta­nın standart tedavisini yaparken başarısızlığı, beceri eksik­liği ya da ihmali nedeniyle zarar vermesidir.1

4/11/1981 tarihli ve 2547 sayılı Yükseköğretim Kanu­nu’nun 53’üncü maddesinde yer alan soruşturma usulüne tabi olanlar dışındaki sağlık meslek mensupları ve bu kap­samda hekimler hakkında; sağlık mesleğinin icrası kapsa­mında yaptıkları muayene, teşhis ve tedaviye ilişkin tıbbî işlem ve uygulamalar nedeniyle idare tarafından ödenen tazminatın ilgili hekime rücu edilebilmesi için yasa hüküm­leri saklı kalmak üzere diğer düzenlemeler yanında ve ön­celikle 15 Haziran 2022 Tarih ve 31867 Sayılı Resmi Gazete’de Sağlık Bakanlığınca ya­yımlanan Sağlık Meslek Mensupla­rının Tıbbî İşlem Ve Uygulamaları Ne­deniyle Soruştu­rulmasına Ve İdarece Ödenen Tazminatın Rücu Edilmesine Dair Usul Ve Esaslar Hakkında Yönetmelik uygulama görür (SMTİUSTRY2 m.1).

Sağlık meslek mensubu hekimden; sağlık mesleğinin ic­rası kapsamında yaptıkları muayene, teşhis ve tedaviye iliş­kin tıbbî işlem ve uygulamalar nedeniyle idare tarafından ödenen tazminatın ilgili hekime rücu edilebilmesi için aşa­ğıdaki koşulların varlığı aranır:

a) Kişisel kusur

Kamu görevlilerinin ve bu kapsamda sağlık meslek men­subu hekimlerin, mali yönden yönetilenlere ve yönetime karşı sorumlu olabilmeleri için kişisel kusur işlemeleri gere­kir. Kişisel kusura, “hizmetten ayrılabilen kusur” da denil­mektedir.

Hizmetle ilgili ya da hizmet içinde kişisel kusur sayılan durumlar üç kümede toplanabilir: Suç niteliği taşıyan kusurağır kusur ve kasıtlı kusur.

Kamu görevlisi hekimlerin, sağlık mesleğinin icrası kap­samında yaptıkları muayene, teşhis ve tedaviye ilişkin tıbbi işlem ve uygulamalar sebebiyle, kasten görevinin gerekle­rine aykırı hareket etmek suretiyle görevini kötüye kul­lanma suçundan dolayı kesinleşmiş ceza mahkemesi kararı ile hukuk mahkemesi bağlıdır (SMTİUSTRY m.12/2; TCK m.257/2). Söz konusu görevi kötüye kullanma suçunun oluşması için, kamu görevlisi hekimin; kişilerin mağduriye­tine veya kamunun zararına neden olması veya kişilere haksız kazanç sağlaması gerekir.

Kamu görevlisi hekimlerin bu suçu, ancak ihmali hare­ketlerle işlenebilir ve teşebbüse uygun düşmez. Dolayı­sıyla, serbest hareketli bu suç doğrudan kastla işlenebilir.

Yukarıdaki açıklamalardan; kamu görevlisi hekimlerin, hizmetle ilgili ya da hizmet içinde kişisel kusur sayılan fiilleri sonucu kasten görevinin gereklerine aykırı hareket etmek suretiyle görevini kötüye kullanma suçunu işlemeleri olası­dır. Bu suçun işlenmesinin, kesinleşmiş ceza mahkemesi kararı ile tespit edilmesi halinde ilgili yani, suçun faili olan kamu görevlisi hekimle ilgili olarak, idarenin açtığı rücu da­vasının görüldüğü hukuk mahkemesi, ceza mahkemesinin kesinleşmiş kararı ile bağlı olur (SMTİUSTRY m.1).

b) Kesinleşmiş ceza mahkemesi kararı.

c) Ön inceleme ve soruşturma izni.

DEVAMI HAFTAYA

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ
BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
Üzgünüz ilginizi çekebilecek içerik bulunamadı...