<div><span>Timsah’ta hal ve gidişin çok kötü olduğu ortada. Bizde bugün biraz ironi yapıp kıssadan hisseyi <strong>Bursaspor’a</strong> bağlayalım...</span></div> <div><strong><span></span></strong></div> <div><strong><span>Amerika'da bir süpermarket</span></strong><span>... Hani kıl müşteriler olur ya, sürekli şikayet eden, kavgaya meyilli, sorunlu... İşte onlardan birisi, meyve-sebze reyonunu birbirine katıyor. Müşteri, <strong>"Yarım kivi almak istiyorum"</strong> diyor... Tezgahtar ise bunun mümkün olmadığını ifade ediyor ve tartışma kavgaya dönüşüyor. </span></div> <div><strong><span></span></strong></div> <div><strong><span>İkisi de birbirinden şikayetçidir.</span></strong></div> <div><span></span></div> <div><span>İşinden olmak istemeyen tezgahtar, hızlı adımlarla <strong>Mağaza Müdürü</strong>'nün odasına gidiyor ve durumu şu sözlerle ifade ediyor: <strong>"Efendim, hayvanın biri yarım kivi almak istiyor..."</strong></span></div> <div><strong><span></span></strong></div> <div><strong><span>Müdür'ün rengi beyazlamıştır! </span></strong></div> <div><span></span></div> <div><span>Durumda bir gariplik olduğunu fark eden tezgahtar, yavaşça arkasına döner. Müşteri hemen arkasından odaya kadar gelmiş, ensesinde durmaktadır! </span></div> <div><span></span></div> <div><span>Tezgahtar şöyle devam eder: </span></div> <div><strong><span></span></strong></div> <div><strong><span>"Efendim, bu beyefendi de kivinin diğer yarısını almak istiyor!"</span></strong></div> <div><span></span></div> <div><span>Müdür derin bir nefes alır ve müşteriye yarım kivinin verilmesini söyleyerek konunun kapanmasını sağlar. Yaklaşık bir saat sonra da tezgahtarı odasına çağırır. Aralarında şu diyalog geçer:</span></div> <div><strong><span></span></strong></div> <div><strong><span>– "Tebrik ederim, çok zeki davrandın, iyi idare ettin. Nerelisin sen?</span></strong></div> <div><strong><span>– "Brezilyalıyım efendim..."</span></strong></div> <div><strong><span>– "Amerika'ya neden geldin?"</span></strong></div> <div><strong><span>– "Brezilya cazip bir yer değil efendim. Orada insanlar ya futbolcu ya da fahişe... Ve ben ikisini de olamam!"</span></strong></div> <div><span></span></div> <div><span>Son cevap, müdürü biraz kızdırıyor. Yine de sakin bir ifadeyle devam ediyor:</span></div> <div><strong><span></span></strong></div> <div><strong><span>– "Biliyor musun, benim karım da Brezilyalı..."</span></strong></div> <div><span>Yaptığı gafın farkına varan tezgahtar, yine bir vücut çalımı atar:</span></div> <div><strong><span>– "Yaaa öyle mi Müdür bey... Peki yengemiz hangi takımda futbol oynuyor?"</span></strong></div> <div><span></span></div> <div><span>İşte mağazadaki o tezgahtar misali; her eve lazımdır onlardan bir tane...</span></div> <div><span></span></div> <div><span>Şimdi lafı döndürüp <strong>Bursaspor’a</strong> getirelim, yazıyı öyle noktalayalım...</span></div> <div><span></span></div> <div><span>Yeşil Beyazlı temsilcimizde zeki, pratik, yetenekli, becerikli, iş bitirici niteliklere sahip kim var? Ya da şu söyle soralım: </span></div> <div><span><strong>Bursaspor’da böyle bir tezgahtar var mı?</strong></span></div> <div><span></span></div> <div><span>Tarihinin kadro açısından en fukara dönemini yaşayan şampiyon armadaya şöyle bir bakıyorum da; <strong>İsmail Ertekin</strong>’in elinde sağdan say soldan say toplamda 15 futbolcu var. Ne yazık ki; bunlardan 5-6’sı bırakın forma giymeyi kadro dolsun mealinde esame listesine yazacak isim olsun kapsamında... </span></div> <div><span></span></div> <div><span>Kaleci <strong>Canberk</strong>’i bir kenara koyup mevcutlara göz attığımızda sahada koşan, çırpınan, sağa sola saldıran, skora katkı yapmak adına yırtınan bir tek <strong>Enver Cenk Şahin</strong> dikkat çekiyor. </span></div> <div><span></span></div> <div><span>En uçta ve i</span><span>ki kanatta da oynuyor. Korner ve serbest vuruşlar dahil bütün duran topları o kullanıyor... </span></div> <div><span></span></div> <div><span>Nerede durması, nerede koşması gerektiğini biliyor; Nerede vurması, nerede pas vermesi gerektiğini bildiği gibi. </span></div> <div><span></span></div> <div><span>Takımının attığı toplamda <strong>15 golün 7’sinde</strong> onun imzası var. Ama genel anlamda neticeye gelince yetmiyor... </span></div> <div><span></span></div> <div><span>Çünkü adına futbol denilen oyun <strong>bireysel değil takım</strong> oyunu...</span></div> <div><span></span></div> <div><span>Sonuçta </span><strong><span>Enver Cenk Şahin</span></strong><span>’e bel bağlayan <strong><span>Bursaspor</span></strong>, kaptanın sustuğu maçlarda sahneye yeni bir isim çıkaramamanın faturasını ağır ödüyor...</span></div> <div><span></span></div> <div><span>Bundan sonra ne yazsak ne söylesek boş... </span></div> <div><span></span></div> <div><span>İyisi mi <strong>‘kaderimizse çekeriz”</strong> deyip geçelim...</span></div>