Kritik reform alanları

Kritik reform alanları

Kritik reform alanları

Ülkemiz son dönemdeki gelişmeler ile adeta dünyanın gündemine oturdu dersek yanlış olmaz ifade etmiş olmayız. Suriye, mülteciler, Rusya krizi, Suriye Türkmenlerinin durumu derken, AB ile yeniden gündem yapılan katılım sürecimiz. 11 yıl sonra Türkiye için toplanan AB zirvesinde bir taraftan mülteci krizi ile ilgili yol haritası çizilirken diğer taraftan da Türkiye için yeni müzakere başlıkları ve vizesiz Avrupa konularının da masaya alındığı görülüyor.
Avrupa değerlerinin temelde demokrasi içinde kalkınma ve hukukun üstünlüğü gibi önemli başlıklar üzerinde yükseldiğini biliyoruz. Ülkemizin de iyi eğitilmiş nitelikli insan varlığı yetiştirme ve her alanda demokrat, rekabetçi ve kapsayıcı bir kurumsal devlet yapısına ulaşma ideali bizi AB ile birlikte çalışma zemininde buluşturuyor.
Bu birliktelik Türkiye için birçok başlıkta yapısal reform ajandasının oluşturulması demek aynı zamanda. Türkiye AB buluşmasının ülkemizde yeni hükümet programının TBMMde açıklanmasının hemen sonrasında oluşması daha da pratik sonuçlar oluşturacağının işaretlerini taşıyor. Yeni hükümetin yapısal reform listesi oldukça uzun. Ancak ben Türkiye için kritik önemde olan bazı başlıkların kısa değerlendirmelerle altını çizmek istiyorum.
DEMOKRATİKLEŞME, YARGI VE KAMU YÖNETİMİ REFORMLARI
Demokratikleşme ve adalet alanı insan onurunun yüceltilmesini hedefleyen reformları kapsıyor. Ekonomik kalkınmayı gerçekleştirilebilmenin de altyapısı olarak (Ekosistem) görülüyor. Yeni Anayasa ve yargı reformu ile özgürlük alanlarının genişletileceği, herkesin birlik içinde farklılığını yaşamasının mümkün olacağı, yenilikçi ve rekabetçi bir toplum hedefleniyor. Bu alanda tartışılacak başlıklar vatandaşlık tanımı, yeni hükümet sistemi ve yerel yönetimler konuları olacaktır. Yargı reformunda ise mahkemelerin yapısı ve yargıya güven konuları öne çıkıyor. Hükümet programında bu başlıklarda geniş bir uzlaşma zemini aranacağı belirtiliyor.
Bir diğer reform alanı Kamu Yönetimi ve Kamu Maliyesi başlıklarıdır. Bu başlıklarda Kamu ihale kanunu, Vergi Kanunları ve Devlet memurları kanunları başta olmak üzere birçok düzenleme kamunun daha hızlı, verimli ve şeffaf bir mali yönetim sistemine ulaşması için yeniden ele alınacak. Hesap verebilir ve dijital kapasitesi yükseltilmiş bir bürokratik yapı amaçlanıyor.
EĞİTİM REFORMU VE REEL SEKTÖR
Ayrıca eğitimde kalitenin artırılması ve bilgi tabanlı ekonomik geleceğe çocuklarımızı hazırlayabilmek için “insana yatırım” başlığı altında eğitim reformu yapılması hedefleniyor.
Ekonomik reformların odağında ise her zamanki gibi “Reel Sektör” duruyor. Reel sektörün üretim, istihdam ve ihracat aşamalarında güçlü ve rekabet edebilir olması amaçlanıyor. Üretim yapısının ileri teknoloji ve yüksek katma değer esaslı dönüştürüleceği belirtiliyor. Hükümetin seçim öncesinde uygulamaya koyduğu çok sayıdaki “öncelikli dönüşüm programları” bu reform başlıkları altında güncellenerek üzerinde çalışılmaya devam edilecek. Tüm yapısal reformların belirli bir takvimde eylem planlarına bağlanacağı ve uygulamanın şeffaf şekilde yürüyeceği de ifade ediliyor.
HEPİMİZ REFORM SINAVINDAYIZ
Bu yapısal reformların, kapsayıcı ve sürdürülebilir bir ekonomik kalkınma için zaruri oldukları konusunda inanıyorum ki kimsenin artık söyleyeceği sözü kalmamıştır. Temsil gücü yüzde 97 olan bir parlamento ve yüzde 49,5luk halk desteğini arkasına almış bir hükümet var.
Bu tarihi reform fırsatını siyasi çıkarlar uğruna heba etmeyelim. İktidarı, muhalefeti, sivil toplumu ve tüm kurumları ile ülkemiz bu dönüşümü yapmaya muktedirdir ve milletimizin de bu reformlar analarının ak sütü gibi haklarıdır. Aksi halde on yıllardır bu nesillerin taşıdığı Anayasa, hukuk, kamu yönetimi, eğitim, vergi ve temel hak ve özgürlükler konularındaki mevcut yapıyı inanın yeni nesiller taşıyamayacaktır. Konuşalım ve evrensel ilkelerde uzlaşalım. Çocuklarımızın ve ülkemizin geleceği için.

EKOHABER

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ
BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
Üzgünüz ilginizi çekebilecek içerik bulunamadı...