<div>Bursaspor <strong>‘BAY BAŞKANI’ </strong>nın son<strong> </strong>basın toplantısını dikkat ile izledim; camiayı bilgilendirme amaçlı açıklamalarında ciddiye alınabilecek tek bir cümle yoktu...</div> <div></div> <div>Bugüne kadar söylediklerinin <strong>papağan gibi</strong> tekrarı niteliğindeydi söylemleri...</div> <div><strong></strong></div> <div><strong>Hep aynı terane hep aynı hikâye!</strong></div> <div></div> <div>Satırbaşları ile gidelim.</div> <div><strong></strong></div> <div><strong>‘Bursaspor için hayatımızı ortaya koyduk...’</strong></div> <div></div> <div>İyi güzelde camia sizden hayatınızı değil kasaya para koymanızı istedi.</div> <div><strong></strong></div> <div><strong>‘Biz göreve gelirken kentin siyasilerine, yerel yöneticilerine, ticari dinamiklerine, Bursa protokolüne güvendik ama hiç destek görmedik...’</strong></div> <div></div> <div>Bundan tek sonuç çıkar: Demek oluyor ki; güvendiğiniz o dinamikler size hiç güvenmemiş.</div> <div><strong></strong></div> <div><strong>‘Bursaspor kapanmasın diye aday olduk. Biz bu kulübü yaşatacağız.’</strong></div> <div><strong></strong></div> <div><strong>‘BAY BAŞKAN’</strong> son kongrede salonda olmadığı için gıyabında seçildikten sonra ilk konuşmasında camiaya böyle seslenmişti...</div> <div></div> <div>Bizde bir tür savaş ilanıdır bu tür söylemler. Sözü veren, sözünü tutmak için <strong>“her şeyi</strong>” yapacak şeklinde algılanır. Öküzün altında buzağı arayanlara <strong>“öküz cenneti”</strong> yaratmaktır.</div> <div></div> <div>Bu sözler iki şeye gebedir: Yerine getirildiğinde <strong>alkışa/ tebriklere</strong>, getirilmediğinde ise <strong>olağanüstü kongreye! </strong></div> <div></div> <div>Aynen bugün gelinen noktada olduğu gibi...<strong> </strong></div> <div><strong></strong></div> <div><strong>‘Bu yıl olmadı siz bizi seneye görün’</strong> gibisinden mazeretler asla geçerli değildir; sözü veren altında kalır. Çünkü Bursaspor taraftarı için bu teminatların <strong>vadesi altı aydır</strong> öyle <strong>bir-iki yıl</strong> beklemez...</div> <div><strong></strong></div> <div><strong>"Bir insanın ne söylediği değil, nasıl söylediği önemlidir!"</strong> derler. Ne söylediğine bakanlar, nasıl durduğuna bakmazlar. Bursaspor'a artık <strong>bardağın boş tarafını görerek</strong> bakıyor Yeşil Beyaz sevdalıları.</div> <div><strong></strong></div> <div><strong>Bursaspor yanıyor...</strong></div> <div></div> <div>Bitip giden hayallere, dökülen terlere, verilen emeklere, boşa geçen senelere bakıp bakıp dövünüyor.</div> <div><strong></strong></div> <div><strong>Teksas taraftar grubunun</strong> yaptığı son açıklamaya bakıyorum da; başkan ve ekibine yönelik <strong>“Yönetmeye değil vakit geçirmeye, idare etmeye gelmişsiniz” </strong>gibisinden çok sert ve ağır ifadeler var...</div> <div><strong></strong></div> <div><strong>‘BAY BAŞKAN’</strong> da biliyordur; Bursaspor başkanları her zaman yalnızdır.</div> <div></div> <div>O başkanların <strong>Titanic batarken</strong> hala müziğine devam eden <strong>orkestra elemanları</strong> gibi duran <strong>gerçek Bursaspor taraftarından</strong> başka dostu da yoktur.</div> <div><strong></strong></div> <div><strong>‘Kimse Beyaz Atlı Prens beklemesin’</strong> diye buyurarak noktalamış son açıklamasını <strong>zat-ı muhterem</strong> dostumuz.</div> <div></div> <div>Doğru; hayat devam edecek, onsuz da sürecek tamam... </div> <div></div> <div>Ama geride bıraktığı <strong>Bursaspor mevta</strong>!</div> <div><strong></strong></div> <div><strong>Ona ne diyeceğiz?</strong> </div> <div> </div> <div> </div> <div> </div> <div> </div>