'Ruh sağlığına erişim bir insan hakkıdır"

Dünya Ruh Sağlığı Günü’nde 16 Dernekten Ortak Çağrı: “Afet ve acil durumlarda ruh sağlığı hizmetlerine erişim güçlendirilmeli”

'Ruh sağlığına erişim bir insan hakkıdır"
Dünya Ruh Sağlığı Günü’nde 16 Dernekten Ortak Çağrı: “Afet ve acil durumlarda ruh sağlığı hizmetlerine erişim güçlendirilmeli”
Bugün, 10 Ekim Dünya Ruh Sağlığı Günü. Bu yılın teması “Hizmetlere Erişim – Afet ve Acil Durumlarda Ruh Sağlığı” olarak belirlendi. : Türkiye Psikiyatri Derneği, Türk Psikologlar Derneği, Sosyal Hizmet Uzmanları Derneği, Türk Nöropsikiyatri Derneği, Psikiyatri Hemşireleri Derneği, Şizofreni Dernekleri Federasyonu, Abdulkadir Özbek Psikodrama Dernekleri Federasyonu, Cinsel Eğitim Tedavi ve Araştırma Derneği, İstanbul Yetişkin Psikanalitik Psikoterapiler Derneği, Dünya İnsani Dayanışma Derneği, Psike İstanbul Psikanaliz Derneği, Bilişsel Davranışçı Psikoterapiler Derneği, Kognitif ve Davranış Terapileri Derneği, İzmir Psikanalitik Psikoterapiler Derneği, Travma ve Afet Ruh Sağlığı Çalışmaları Derneği, Travma Çalışmaları Derneği. olmak üzere toplam 16 meslek örgütü, bu kapsamda ortak bir açıklama yaparak toplumun ruh sağlığının korunmasının acil bir kamusal öncelik olduğunu vurguladı.
Açıklamada, Ankara Gar Katliamı’nın yıl dönümüne denk gelen bu günün, travmaların bireysel ve toplumsal etkilerini hatırlattığı belirtilerek, savaşlar, ekolojik krizler, depremler, yangınlar ve toplumsal şiddet olaylarının ruh sağlığı üzerinde derin yaralar açtığına dikkat çekildi.

“Gazze’de sağlık sistemi çöktü”

Ortak metinde, Gazze’de iki yıldır süren çatışmaların yarattığı büyük insani yıkıma değinilerek, bölgedeki sağlık sisteminin çökmesi nedeniyle ruh sağlığı hizmetlerine erişimin imkânsız hale geldiği belirtildi. Çatışma ve savaş ortamlarının, ruhsal travmaları derinleştirdiği, en savunmasız grupların bu süreçten çok daha fazla etkilendiği ifade edildi.

Kadına ve çocuğa yönelik şiddet toplumun ruh sağlığını tehdit ediyor

Dernekler, kadına yönelik şiddetin artık “acil bir halk sağlığı sorunu” haline geldiğini vurguladı. Her yıl yüzlerce kadının erkek şiddeti sonucu yaşamını yitirdiği hatırlatılan açıklamada, toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin kadınların ekonomik, politik ve eğitim haklarını da sınırladığı, şiddet sarmalını beslediği belirtildi.
Ayrıca çocukların çeteler tarafından kullanılmasının ve suça sürüklenmesinin ardında yoksulluk, ihmal ve aile içi şiddet gibi derin sosyal sorunların bulunduğu vurgulandı. Çocukların şiddet ortamlarından uzaklaştırılması ve psikososyal destek programlarına erişimin artırılması gerektiği ifade edildi.

“Afetlerde ruh sağlığı planlaması yetersiz”

Bolu Kartalkaya’daki otel yangını ile 6 Şubat depremlerini hatırlatan dernekler, afetlerde yaşanan ihmallerin ve yetersiz önlemlerin toplumda travmayı büyüttüğünü belirtti.
“Afetler ve ruh sağlığı ilişkisi, afetlere hazırlık ve yıkıcı etkileri azaltacak önlemlerle başlar. Güvenli bir çevrede yaşamak temel bir insan hakkıdır.” denilen açıklamada, afet sonrası psikososyal destek planlarının ve uygulamalarının yetersizliği de eleştirildi.

Çalışma yaşamında ruhsal güvenlik vurgusu

Dernekler, işyerlerinde yaşanan mobbing, yoğun stres ve güvencesiz çalışma koşullarının da ruhsal bozulmalara yol açtığını belirterek, iş güvenliğinin ayrılmaz bir parçası olarak ruh sağlığı korumasının görülmesi gerektiğini ifade etti.
“Yoğun iş yükü, mobbing ve güvencesizlik, çalışanlarda anksiyete, depresyon ve tükenmişlik riskini artırmaktadır. Ruhsal iyiliğin güçlendirilmesi ve psikososyal risklerin azaltılması öncelikli hedef olmalıdır.” denildi.

Cezaevlerinde ruh sağlığı ihlalleri

Açıklamada, cezaevlerindeki aşırı kalabalık, izolasyon ve çıplak arama gibi uygulamaların ruhsal sağlığı tehdit ettiği, hasta tutukluların sağlık hizmetine erişiminde yaşanan aksaklıkların ölümcül sonuçlara yol açabileceği belirtildi.
“Sağlık ve ruh sağlığı hizmetlerine erişim tutuklu ve hükümlülerin de temel hakkıdır.” ifadeleriyle, insan onuru ve adaletin korunmasının önemine vurgu yapıldı.

Toplumun ruh sağlığı için ortak çağrı

16 dernek, açıklamalarını şu cümlelerle tamamladı:
 “Dünyanın pek çok yerinden gelen savaş, ekolojik felaketler ve toplumsal olayların gölgesinde unutmamalıyız ki: Ruh sağlığına erişim bir insan hakkıdır.
Dayanışma ile…”
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ
BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR