TRİBÜNDEN GELMEK AYIP MI?

Malum; Yeşil Beyazlı temsilcimizin BAL liginden Gölcükspor’a yenilerek kupaya havlu atmasının ardından sorumlular hal ve gidişe bakarak bu takımın ligde de peştamalı atması çok muhtemel diye düşünmüş olmalılar ki; Türk futbolunun ve de özellikle Bursaspor yönetimlerinin klasik yöntemi faturayı teknik kadroya keserek değişikliğe gittiler.

 Murat Sözkesen teknik direktörlüğe getirilirken, yine bizim çocuklardan Mustafa Göndem kardeşimiz de‘Sportif Direktör’ koltuğuna oturtuldu.                                                                   

İki eski dost Timsah kardeşimize kulübün ‘tahtası kapalı ama inşallah bahtları açık’ olur temennisi ile başarılar dileyelim.                                                                                                                       

Sportif direktör, genelde eski teknik direktör ya da eski futbolculardan seçilir;” çoğunlukla kulübün birikimlerinden faydalanmak istediği önemli spor adamlarıdır.                                                                                                                    

Teknik direktörü asist eder, (meslekleri gereği doğal olarak futboldan anlamayan) yönetim kuruluyla köprü vazifesi görür.  Oyuncu izleme ekipleriyle ilişkiler kurar, bütçe ve altyapıya (veya akademiye) kafa yorar.                                                                                      

Bu gelişmeler sonrası gündemdeki soru şu:

Peki; Bursaspor’da böyle bir görev tahsisi şart mıydı?
Timsah’ın sorunlar yumağı mevcut ahval ve şeriatına bakılarak bu sorunun cevabı olarak sayfalar dolusu yazı kaleme dökülür. İyisi mi biz hayırlı olsun diyerek geleceğe yönelik umularımızı tazeleyerek, bu konuyu içeren ilginç bir anektodla bitirelim...

Halen 3.Lig’deki Bursa temsilcileri Yıldırımspor ve İnegöl Kafkas ile aynı grupta mücadele eden Tepecikspor geçen sezon alt liglerde ilk kez bir sportif direktör ataması gerçekleştirdi ve bunu da duyurarak, kurumsal kimliğini güçlendirdiğini ilan etti.

Meraklısı mutlaka bilecektir; Şarkıcı Alişan’ın askerlikten kaçmak için, kendisine bünyesinde futbolcu lisansı çıkarttırıp maçları şeref tribününde puro içerek izlediği bir kulüptü... Bu durum ortaya çıkınca da Alişan apar topar askere alınmıştı!

Kulübün yaptığı açıklamaya göre uzun yıllar taraftar, dernek başkanlığı ve amigoluk yapan, “Amigo Mami” lakaplı Muhammet Uçar artık Büyükçekmece temsilcisinin o dönem için sportif direktörüydü artık!

‘Yok artık’ diyenler olabilir ama bunda şaşılacak- ayıplanacak bir şey olmasa gerek. Bursaspor’un halen görevdeki 1 ve 2 numaralı isimleri yani başkanı ve futbol şube sorumlusu geçmişte aynı misyonları yüklendikten sonra tribünden gelmediler mi?

Ne diyelim?

En büyük taraftar, bizim sportif direktör! Ya da tam tersi, en büyük sportif direktör, bizim taraftar!