<div>.<strong>Türk Tabipleri Birliği Merkez Konseyi tarafından yapılan açıklamada;</strong></div> <div>TÜİK verilerine göre; yıllık gıda enflasyonu %43,58 olurken, alt başlıklara bakıldığında taze balıkta %79,69, taze sebzelerde (patates hariç) %73,62, kuzu etinde %62,64, taze meyvelerde %61,94 oranlarında artışlar yaşandığı görülmektedir.</div> <div>Türkiye Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu Araştırma Merkezi’nin (DİSK-AR) TÜİK verilerine dayanarak yaptığı hesaplamaya göre; gıda enflasyonu emeklilerde %60, düşük gelirli üçüncü %20’lik grupta %48,7, düşük gelirli ikinci %20’lik grupta %60,9, en düşük gelirli %20’lik grupta %77,4’tür.</div> <div>Öte yandan TÜİK verileri doğrultusunda belirlenen SGK ve Bağ-Kur emeklilerine uygulanacak ücret artış oranı %15,75 olurken; kamu emekçileri ve emeklileri için ücret artış oranı ise %11,54 ile altı aylık enflasyonun da altında kalmıştır.</div> <div>TÜİK’in -gerçeklikten çok uzak olduğu herkesin malumu olan- verilerinden dahi çıkan sonuç çok nettir:</div> <div>Milyonlarca işçinin, kamu emekçisinin ve emeklinin ekonomik hakları gasp edilmektedir.</div> <div>Ücret zamlarının, gıda enflasyonunun kat be kat altında tutulması, temel ücretlerin açlık sınırı ile adım adım eşitlendiğinin göstergesidir.</div> <div>Temel ücretlerin açlık sınırı ile eşitlenmesi ise sağlıklı, yeterli ve dengeli beslenme hakkının, dolayısıyla sağlıklı yaşama hakkının yok sayılmasıdır.</div> <div><strong>Türk Tabipleri Birliği olarak;</strong></div> <div>Sağlığın “bedensel, ruhsal ve sosyal yönden tam bir iyilik hali” olduğunu; dolayısıyla açlığın, yoksulluğun, eşitsizliğin bir halk sağlığı sorunu olduğunu ısrarla yineliyoruz.</div> <div>Toplumun tüm kesimlerini aşağıdaki talepler için harekete geçmeye ve mücadele etmeye çağırıyoruz:</div> <div>Ekonomik krizin faturasını emekçilere çıkarıp sermayeye kaynak aktaran, böylece eşitsizliği ve yoksulluğu derinleştiren, toplumun sağlıklı yaşama hakkını gasp eden politikalara son verilmelidir.</div> <div>Tüm emekçilere insanca yaşamaya yeten, emekliliğe yansıyan, tek kalemden oluşan ücret ve güvenceli yaşama koşulları sağlanmalıdır.</div> <div>Gelirde ve vergide adaletsizliğe son verilmeli, derin yoksulluğu giderecek sosyal politikalar yaşama geçirilmeli, sosyal yardımlar siyasi çıkar aracına dönüştürülmemelidir.</div> <div>Çocukların beslenme ve psikososyal açıdan tam bir iyilik halinde eğitim alabilmeleri için ücretsiz bir öğün okul yemeği programı sosyoekonomik olarak dezavantajlı okullardan başlanarak hayata geçirilmelidir.</div> <div>Enflasyon verileri başta olmak üzere tüm resmi istatistikler bilimsel yöntemlerle belirlenmeli ve şeffaflıkla kamuoyuyla paylaşılmalıdır. TÜİK, yargı kararına uyarak, gıda enflasyonunun hesaplanmasına kaynak olan madde fiyat listesini açıklamalıdır.</div>