TURİST SAYISI BÖYLE ARTAR !

Bu bir tekrar yazısıdır. Yıllardır dile getirdiğim konular bunlar.

Ancak kent yeni bir yönetim anlayışına kavuşmuşken bir kez daha yazmanın iyi olacağını düşündüm. 

Yurt içi ve dışında en çok turist çeken şehirleri ve destinasyonları gezmeye çalışan ve sürekli gözlem yapan biriyim. Bir turistin beklentilerini bildiğimi düşünüyorum.

Daha önceki kent yöneticilerine defalarca yazdığım gibi bu kez de yeni dönemin yöneticilerine seslenmek istedim.

İlerlemeyi geçtim bu sezonki rakamlara göre gerileyen bir Bursa turizmi söz konusu.

O yüzden artık gerçekten birşeyler yapılmalı.

Dünya’da başka örneği var mı bilemiyorum.

Ancak tüm bu özellikler Antalya’nın bir günlük turist sayısını bile bir yılda şehre çekemiyor.

Gelen de iki tur atıp şehirden ayrılıyor.

Lafı dolaştırmaya gerek yok. Belli ki Bursa’nın doğal güzellikleri yabancı turistler için çok da cazip değil.

Doğa için çok da fazla bir şey yapamayacağımıza göre tarihi ve kültürel mirası ortaya çıkarmak ve daha sosyal bir kent merkezi için bir şeyler yapmak durumundayız.

Çünkü kent merkezi de Avrupalı, Amerikalı ve Uzak Doğulu turistler için çekici değil.

Öncelikle bir turist bir şehrin tarihi bölgesine yani Old Town tabir edilen bölgesine gelir. Oraları görmek ister.

Hiçbirimiz gittiğimizde Paris'in, Prag'ın, Barselona'nın, Budapeşte'nin yeni semtlerini gezmiyoruz.

Tüm dünya insanları da öyle.

Ayrıca turist gittiği şehirde iyi vakit geçirmek ister.

Hele akşamları kapkaranlık, cansız, ölü gibi.

Daha önce de birçok kez ifade etmiştim şehrin batısında yaşayan Bursalılar bile aylarca hatta yıllarca Heykel'e çıkmazken turistler neden gelsin?

Kentlerin kolay ulaşılabilirliği turistler için en önemli tercih sebeplerindendir. O yüzden hava ulaşımı başta olmak üzere, demiryolu ve deniz yolu ulaşımları olması gereken standartlara çıkarılmalıdır. Yenişehir Havalimanının rantabl kullanılmasının önünü tıkayan tüm engeller kaldırılmalıdır.

Bursa- İstanbul hızlı trenleri Osmangazi Köprüsü tarafından yani olması gereken güzergahtan bağlanmalıdır.

Arabalı feribot seferleri yeniden başlanmalı, deniz otobüsleri daha konforlu hale getirilmelidir.

-Tahtakale’den başlayarak, Tophane, Hisar ve Muradiye semtleri Avrupa’daki Old Townlar gibi düzenlenmeli. Hatta Antalya Kaleiçi de buna iyi bir örnektir. Orduevi, Tophane Meslek Lisesi taşınmalı, yerlerine turistik tesisler-Otel değil- yapılmalıdır.

-Atatürk Caddesi trafiği Hanlar Bölgesinden itibaren İnönü Caddesi’ne kadar yer altına alınmalı. Aynı şekilde Setbaşı-Yeşil-Emirsultan aksı da trafiğe kapalı olmalı.

Çekya’nın başkenti Prag’da şehir merkezinde tünel geçişler yapılmış. Üstelik bu tarihi kentlere verilen hibe kredisi ile gerçekleştirilmiş. Bu şekilde finansman sağlanabilir.

-Cumhuriyet Caddesi zemini değişmeli, caddenin her iki yanındaki binalar 4 veya 5’er kat standartına getirilmeli ve dış cepheleri süslemeli ve şık olmalı. Ayrıca Pasajlar yapılmalı. Marka olmuş kafe ve restoranlarla mağazaların şube açmaları sağlanmalı. 

-Haşimişçan, Paris Champsellysees Caddesi gibi olabilecek bir potansiyele sahip; ancak yıllardır geri kalmış bir kasaba caddesi gibi duruyor.

Cadde Fomara Meydanı'ndan Gökdere Meydanı’na kadar her iki tarafta da çarpık diş gibi çirkin, estetiksiz binalarla dolu.

O cadde de her iki tarafta 7’şer kat standartı ile dış cepheleri estetik binalarla donatılmalı ve modern bir bulvar haline getirilmeli.

-İstanbul Yolu hızlı bir şekilde postane binasından Metro Market'e kadar sağlı sollu yıkılıp o çirkin görüntüden kurtarılıp modern ve estetik bir hale getirilmeli.

-İlk etapta Demiryolu altı, Çarşamba ve Altıparmak kentsel dönüşümleri özel sektörün desteği ile hızlı bir şekilde gerçekleştirilmeli.

-Dağ yamaçlarındaki evler Venedik Brano gibi rengarenk boyanabilir. Bu şekilde muhteşem bir görüntü oluşur.

-Tüm caddelerdeki binaların dış cepheleri estetik hale getirilmesi için bir çalışma başlatılmalı ve bu zorunlu kılınmalı.

Bunun mali sorumluluğu bina sahiplerinde olmalı, Belediye Kent Estetiği Birimi'nin onayladığı projeler hayata geçirilmeli.

Tüm bunların yanı sıra yerli ve yabancı turistleri çekecek kentte yaşayanlara da hitap edecek yeni turizm alanları yapılmalıdır.

Bu konudaki önerilerim de şunlar...

-Hisar Bölgesi, Atatürk Caddesi ve Cumhuriyet Caddesi yeni kafe ve restoranlarla donatılmalı.

-Ayvalı Deresi ve çevresi düzenlenip çevresi sosyal alanlarla, kafe ve restoranlarla donatılmalı.

-FSM Bulvarı kaldırımları genişletilip yürüyüş için uygun hale getirilmeli.

-Londra, Budapeşte ve Barselona'daki gibi her çeşit yiyeceğin satıldığı, sokak ve yerel lezzetlerin sunulduğu kapalı turistik Central Market yapılmalı.

-İstanbul’da Osmanlı’dan kalan ve yer olmadığı için depolarda çürüyen tarihi zenginliklerin getirilip sergilendiği müzeler yapılmalı.

-Bursalı ünlüler başta olmak üzere Türk ve Dünya ünlülerinin bal mumu heykellerinin sergilendiği Bal Mumu Müzesi yapılmalı.

-Kaplıca Turizmini yeniden ele geçirmek için Budapeşte’deki ‘Sezechenyi Termal’ gibi açık havuzlarında olduğu kaplıca kompleksi yapılmalı. 

Bunun için Sıcaksu Bölgesi idealdi ancak Alinur Aktaş laf söz dinlemedi ve orayı konut imarına açtı.

Mevcut durumda Acemler’deki otobüs garajı arsası kaplıcalar için uygun görünüyor diye düşünüyorum.

-Mudanya Sahilindeki karavan parkının olduğu yere su oyunları ve birçok altivitenin yapılacağı bir tesis yapılmalı. 

-Dizi ve film çekimlerinin Bursa’da yapılması için yapımcılarla görüşülüp kolaylıklar sağlanmalı.

-Dünya'nın herhangi bir yerinde olsa her yıl milyonlarca turist çekecek İznik'in geniş kapsamlı ve sürekli  tanıtımı sağlanmalı. 

-Yine  Bursa’nın tanıtımı için çok büyük şans olan 2032 Avrupa Futbol Şampiyonası'nın bir ayağının Bursa’da düzenlenmesi için ne gerekiyorsa yapılmalı. 1992 Barselona Olimpiyatlarının Katalan şehrinin turizmini nasıl patlattığını unutulmamalı. Bursa’da eline böyle bir fırsat geçirmişken geri tepmemeli.

Evet tüm bunlara ilaveler de olabilir tabii ki.

Tekrar ediyorum Bursa günümüzdeki haliyle turistler için cazip değil. Bu gerçeği kabul edip hızlı bir şekilde özellikle kent merkezini baştan sona elden geçirmek ve yeni projeler üretmek gerekiyor.

Bundan önceki kent yöneticileri bu önerilerimi pek dikkate almamışlardı.

Bu kez öyle olmayacağını umut ediyorum.