<div><span></span><span>Yazar,<span> </span><b>"başarının kolay gelmeyeceği"<span> </span></b>konusunda şöyle diyordu:</span></div> <span>"Galibiyetlerin bedeli ağırdır. Kolay ve ucuz yoldan gelmezler...</span> <span>Zaten zafer duygusunun tadı, aşındırılan yolların çetinliğinden doğar.Ustalığa ulaşmanın yolu; çalışmaktan, tutkudan, pes etmemekten ve adanmışlıktan geçer.</span> <span><b>Özgünlüğünüz imzanız, rakiplerinize saygınız tacınızdır.</b></span> <span>Düşlediğiniz her şey kuralına uygun oynarsanız sizin olur."***</span> <span><b></b></span> <span><b>NEDEN BÖYLE OLDU?</b></span> <span>Bu satırları okuyunca, 16 Mayıs 2010 sonrası<span> </span><b>Bursaspor'un şampiyonluğu nasıl değerlendiremediği<span> </span></b>geldi aklıma...</span> <span>5 yıl üst üste Avrupa vizesi alan yeşil-beyazlı takımın, sonraki 4 sezonda ise nasıl<span> </span><b>irtifa</b><span> </span>kaybettiğini düşündüm.</span> <span>Sonra...</span> <span><b>Yönetim, teknik adam ve oyuncu profilleri, </b>gözümün önünden bir<b><span> </span>film şeridi<span> </span></b>gibi geçti.</span> <span>...Ve;</span> <span>Artan borçlar...</span> <span>Ekonomik kriz...</span> <span><b></b></span> <span><b>BU NE YAMAN ÇELİŞKİ?</b></span> <span>Oysa,<span> </span><b>ne </b></span><span><b>yaman çelişkidir</b><span> </span>ki;</span> <span><b>Stat büyürken, hedefler küçülmüştü!</b></span> <span>Türkiye Kupası ile, İntertoto rüzgarı ile, özgün gol sevinci "Timsah yürüyüşü" ile,<span> </span><b>"yeşil-beyaz futbol devrimi"</b><span> </span>ile sembolünün figürüne sahip olarak fark yaratan(!) "Timsah Arena" ile övünen ve 7 düvele nam salan<span> </span><b>bu camiaya ne oldu da bu hale geldi?</b></span> <span><b></b></span> <span><b>TRAVMA VE SONRASI...</b></span> <span>2 yıl önce Trabzon'da son anda facianın eşiğinden dönülmesiyle yaşanan<span> </span><b>travma</b>...</span> <span>Geçen sezon haddinden fazla pahalı, ama<span> </span><b>işlevi ve ruhu olmayan "Afrika Memurlar Birliği"</b><span> </span>misali, aşırı profesyonel kadronun; Fransız'ın da ipe un sermesi sonucu, yine<span> </span><b>Mustafa Er</b><span> </span>ile<span> </span><b>son 3 haftada yağlı ilmeği boynundan çıkarması</b>!..</span> <b></b> <b>NE İSKELET KALDI, NE DE OMURGA...</b> <span>...Ve yine temizlik.</span> <span>Yine<span> </span><b>yeniden yapılanma</b>...</span> <span><b>Ne iskelet kaldı, ne de omurga!..</b></span> <span>Samet Aybaba ile umuduyla yelken açılan bir sezon...</span> <span>Gençlere güvenmek güzel de, artık 1997 gibi altın jenerasyonlar kalmadı ki elde...</span> <span>Afyon'da alt lig takımları önünde, sadece 3 transferle lig provaları...</span> <b></b> <b>KİRALIK KANATLAR...</b> Bir türlü gelmeyen golcü ve 10 numaralar... Ligin başlamasına sayılı günler kala getirilen<b> "kiralık"<span> </span></b>kanatlar... Golcü ve kanatlar gecikince,<span> </span><b>"denize düşen, 'kadro dışı'lara sarılır"</b><span> </span>misali... Yan sahadaki<b><span> </span>"atıl potansiyeli", kinetik enerjiye</b><span> </span>çevirme çabaları... İyi de, madem; son çare olarak<span> </span><b>Tomas ile tombul Jires'i "imdat çekici"</b><span> </span>şeklinde kullanacaktın, neden daha baştan Afyon kamplarına götürmedin? Orada görüp ona göre karar verseydin! Stancu Kadıköy'e yetişmezse, Kubilay da 2 maç cezalı olduğuna göre,<span> </span><b>mecburen Necid ile Fener önüne çıkmak nasıl bir strateji olabilir acaba?</b> <b></b> <b>EN SIKINTILI START!..</b> 40 yıldır aklım başımda olarak Bursaspor'u takip ederim... <b>Ne yazık ki, bu kadar "umutsuz bir sezon başlangıcı" hatırlamıyorum.</b> Yine<b><span> </span>"kervan yolda dizilir"<span> </span></b>hesabı, daha 7-8 sene önce 6 gol attığın takımdan son anda oyuncu kiralamalar... 35'lik 10 numaranın keyfini beklemeler... Menajerlerin Türkiye'de 3-4 kulübe önerdiği;<span> </span><b>kaymakta olan yıldızcıklara, </b>zamlı yeni kontratlar önermeler... <b></b> <b>YAP-BOZA DEVAM...</b> Kulübün futbol aklı ve veri bankası olmazsa... <b>Her gelen hocaya göre sistem ve transfer tarzı değişirse</b>, biz daha çok<b><span> </span>"yap-boz tahtası"<span> </span></b>sezonları yaşarız! Takım, bugün otobüse binip Kadıköy'ün yolunu tutacak. Tabii ki, her yeni başlangıç, yeni bir umuttur! Ve; Umuttur Bursaspor! Hatta 2 sezon önce (Eylül 2016'da); İsmail Konuk, Ertuğrul, Şamil, Faty, Del Valle ve Kubilaylı kadroyla; Josua John'un ortasına<span> </span><b>Batalla'nın kafayı vurmasıyla, Aziz'in de topu inanılmaz bir şekilde sıfırdan çıkarmasıyla</b> Kadıköy'de gelen o<span> </span><b>mucize gibi</b><span> </span>1-0'lık galibiyeti kim unutabilir ki! <b>"Bu kadroyla 1 puan bile büyük başarı olur"<span> </span></b>dediğimiz ligin 3. haftasında<span> </span><b>zoru başarmıştı Bursaspor</b>... Şimdi, kanatların Tunay ve Yusuf (Lima), 10 numaranın Furkan Soyalp, santrforun da Necid veya Stancu olduğu, orta sahada iki 6 numara Aytaç ve Badji'nin<span> </span><b>dalgakıran</b><span> </span>görevine soyunacağı, Ekong ve Ertuğrul'a bir şey olursa, eldeki tek stoper yedeğinin, hiç Süper Lig deneyimi olmayan 1997'li Furkan Emre Ünver olacağı bir takımdan bahsediyoruz. Kimseyi küçümsemiyorum ama<span> </span><b>kulübe tam takır kuru bakır!</b> Aybaba, eğer mecbur kalmazsa, bence oyuncu bile değiştirmeyebilir. Bu satırlar yazılırken 21 kişilik kadro belli olmamıştı... Zira rahatsızlık geçiren Shehu, ülkesinden perşembe günü döndü. Atanasov'un durumu da belirsiz! <div>Bursaspor'un tek avantajı ise Cocu ve takımın aklının, bizden 3 gün sonra (14 Ağustos Salı akşamı) Benfica ile Kadıköy'de yapacağı kader maçında olması.</div> Hollandalı teknik adam, eğer cumartesi akşamı ilginç bir rotasyona giderse, o zaman belki<span> </span><b>"Çanakkale geçilmez"</b><span> </span>ile falan 1 puan gelebilir. Evet, Ali Koç faktörünü biliyorum. Kombine rekoru kırdılar. O da doğru. Yani, motivasyonları çok yüksek. Hepsine eyvallah!.. Ama işte futbol bu; Belli mi olur! Bu noktada, bazılarınızın,<b><span> </span>"dün gece üstün açık yatmışsın galiba"<span> </span></b>dediğini duyar gibi oluyorum! <span>Haklısınız, ama...</span> Hani, o meşhur fıkrada; <b>Nasreddin Hoca, göle yoğurtla maya çalıyormuş</b><span> </span>ve bunu görüp<span> </span><b>"İlahi Hocam, koskoca göl, hiç maya tutar mı?"<span> </span></b>diye gülenlere cevap olarak: <b>"Ya tutarsa!?"<span> </span></b>demiş ya... İşte, bizimki de o hesap,<span> </span><b>Kadıköy'de hesaplar,</b> <b>"ya tutarsa!"</b>...