İyi ki, varsınız…

Bilmiyorum farkında mısınız...

İyi ki, varsınız…

Her ne kadar korksak da, doğal afetlere alıştık...

Yaşamımızın bir parçası oldu, depremler, sel felaketleri , heyelanlar ve hortumlar…

Yağmur yağınca,  "sel olacak, heyelan yaşanacak" endişesiyle, adeta, yüreğimiz ağzımıza geliyor...

En ufak bir sarsıntıyı, beklenen büyük depremin öncüsü olarak kabul ediyoruz...

Ölüp, ölüp diriliyoruz...

Karşımızda oluşan hortumu, dehşetle izliyoruz…

Ortalık durulunca da, yaşadıklarımızı unutup,  fabrika ayarlarına geri dönüyoruz...

Normal yaşamımızı sürdürüyoruz...

Doğal afetlere her ne kadar alışılsa da…

Yaşanan can kayıplarına alışamıyorsunuz…

Acı gerçeğinizi, bir türlü kabul edemiyorsunuz…

Bir de...

Felaket anında kaybolan yakınımıza ulaşamıyorsanız…

İşte o zaman, kahroluyorsunuz…

"Allahım, ölmünü kabul ediyorum, hiç olmazsa cesedini bulalım"  diyerek…

Hayatınızın, en zor duasını ediyorsunuz…

Meslek yaşamımda, yaşanan heyelan sonucu, toprak altında kalan ve ulaşılamayan oğlu için,  "Allah’ım, oğlumu topraktan çıkartıp, mezarına koyarsak, kurban keseceğim. En azından, kabrini bileceğim" diyen baba gördüm...

Bu tür afet veya kayıp olaylarında...

Özellikle AFAD'a ve arama kurtarma ekiplerine büyük görev düşüyor...

Bursa, bu konuda gerçekten çok şanslı...

Yalçın Mumcu'nun Başkanlığını yaptığı AFAD'ın, Birleşmiş Milletler Uluslararası Arama Kurtarma Danışma Grubu INSARAG tarafından verilen yetki ile arama kurtarma sertifikası bulunuyor...

Bir çok ülkede yaşanan arama ve kurtarma çalışmalarına katıldılar...

Performanslarıyla, çok konuşuldular...

Sadece onlar değil..

Sivil Toplum Kuruluşu olan AKUT; NAK ve BAKUT gibi arama kurtarma ekipleri de, başarılı…

Üstelik..

Hiç bir beklenti içersinde olmadan, yaralıları veya ölüleri kurtarmak için, canlarını tehlikeye atıyorlar…

AFAD ile çok güzel işler yapıyorlar…

Geçtiğimiz aralık ayında, Uludağ'a tırmanan iki gencin cansız bedenlerine, kar kalınlığının iki metreye ulaşmasına rağmen, kısa sürede ulaşmaları, Uluslararası arama ve kurtarma ekipleri tarafından çok konuşuldu...

Ve, örnek gösterildi...

Pazar günü Kestel ilçesinde yaşanan sel sonrası kaybolan 17 yaşındaki Derya Bilen'in cansız bedenine, olaydan beş gün sonra ulaştılar...

Gece-gündüz demeden çalıştılar...

Zoru başardılar…

Derya'nın cesedini, kaybolduğu yerden 23 kilometre uzaklıkta, dere yatağındaki sazlıkların arasında buldular...

Yakınlarına, teslim ettiler...

Böylece, acılı aileyi…

Cesedin bulunmaması halinde ömürleri boyunca çekecekleri büyük bir acıdan kurtardılar...

Kendilerini, bir kez daha kutluyorum…

“İyi ki, varsınız” diyorum…

 

 

 

 

 

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ
BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
Üzgünüz ilginizi çekebilecek içerik bulunamadı...