<div>Lig öyle bir hale geldi ki; bundan sonra <strong>taktik-sistem-şablon-oyun planı</strong> gibi futbolun olmazsa olmazlarını konuşmanın bir yararı yok. Kimin ne oynadığına, kimlerin nasıl oynadığına ya da yaptıkları hatalara bakmanın zamanı çoktan geçti. </div> <div></div> <div>Artık oynadığın her maçtan sonra ne kazandığına veya ne kaybettiğine bakma zamanı. Futbol öyle bir oyun ki, <strong>antrenör </strong>olarak ne yaparsanız yapın, futbolcular size yardım etmiyorsa, bir şey olmaz. Tabii ki hiçbir futbolcu <strong>teknik patronu için oynamaz, kulübü için oynar </strong>ama hocasına yardım eder. Nitekim bundan öncekilerde de olduğu gibi <strong>Ümit Şengül Hoca’ya </strong>yardım eden oyuncu sayısı neredeyse <strong>2-3’ü </strong>geçmiyor. </div> <div><strong></strong></div> <div><strong>İki-üç kişi 11 kişi ile baş edemez... </strong> </div> <div></div> <div>Kaldı ki; dünkü</div> <div><strong></strong></div> <div><strong>Altınordu</strong> karşılaşmasında gireni çıkanıyla toplamda Yeşil Beyaz formalı <strong>16 adam</strong> 11 haftadır kazanamayan rakibine diş geçiremedi, maçı kaybetti. </div> <div></div> <div>Şu bir gerçek ki; haftalardır olduğu gibi dün de <strong>İzmir’de</strong> bir kez daha görüldü ki; Bursaspor’da ne <strong>oyun içi insiyatifini</strong> <strong>alan</strong> var ne de <strong>takım</strong> <strong>içi liderliğini üstlenen</strong> var? </div> <div></div> <div>Nitekim koca bir ilk yarıyı <strong>72-38 topla oynama yüzdesiyle</strong> rakibine boyun eğerek oynaması bunun en belirgin kanıtı...</div> <div></div> <div> Ege temsilcisi defansın göbeğinde üçlü stoper ile oynuyor, iki de kenar bekleri var eder beş! Kalecisi zaten altı pasın dışına sadece degaj için çıkıyor... </div> <div></div> <div>Anlayacağınız Kırmızı Lacivertli ev sahibi <strong>6 oyuncuyla</strong> kendi <strong>1. bölgesinde</strong> yani <strong>Çin Seddi</strong> oluşturmuş! Oyunu böylesine sahasında kabullenmiş bir takıma karşı <strong>Timsah’ın pres yapamaması</strong> bir garip. Önde rakibe basmayan, orta sahası sayısal olarak ezilen, gerisi tamamen kademe ve manevra sorunlu bir takım nasıl gelebilir ki? Nitekim o takım üst üste <strong>12 haftadır 3 puanı</strong> hanesine yazdıramadığı gibi dün de camiasına Ege’den <strong>‘Yine Bana Hasret Var’</strong> mesajı gönderip sevenlerini kahretti.</div> <div></div> <div>Bugüne kadar onca olumsuz sonuca rağmen <strong>‘toz kondurmamaya’</strong> çalıştığım <strong>bizim evlat </strong>gözüyle baktığım Bursaspor’da forma giyen çocuklara <strong>‘‘Futbolculuk kaliten bu takımda oynamaya müsait değil be kardeş’’</strong> demek için arkamda çok seneler bıraktım.</div> <div></div> <div>Daha 15 hafta olmasına rağmen benim için erken biten, hatta sokağa atılan sezon için biriktirdiklerimi tabii ki, keyifle değil, sıkıntılar içinde de olsa dile getireceğim. Bir de şu bilinsin istiyorum, Bursaspor’un işleri tıkırında gitmiyorsa benim için yazı yazmak eziyet. </div> <div><strong>Ama ne yapayım, bizim işimiz bu!</strong></div> <div></div> <div>Aynen Mehmet Erdem’in dillendirdiği o doyumsuz şarkı gibi...</div> <div><strong></strong></div> <div><span><strong>Sussan olmuyor, susmasan olmaz</strong><strong>Dil dursa hakim bey tende can durmazYazsan olmuyor, yazmasan olmazKaleme tedbir koma tek durmaz</strong></span><strong></strong></div> <div></div> <div>Hal ve gidişi özetlersek; Bursaspor 15 gün önce değişen yönetimi ve teknik kadrosu ile camia olarak gelecek adına <strong>“Erken bahar havası“ </strong>nı yakalamıştı… İki haftada gelen bir beraberlik iki mağlubiyetle bahar havası bitti, Timsah’ın havası <strong>“Mevsim normallerinin altına”</strong> düştü, adeta buz kesti! </div> <div></div> <div>Bundan sonra bu takımla hava ısınır mı derseniz, dilerim ve umarım yanılırım ama benim artık umudum yok dostlar! </div> <div> </div> <div> </div> <div> </div>