Zekaya hakaret!

Dünyanın gelmiş geçmiş en iyi filmlerinden kabul edilen The Godfather (Baba) film serisinin unutulmaz repliklerinden birinde,

Michael Corleone “Sakın bana masum olduğunu söyleme bu benim zekama hakarettir”der.

Newyork’ta işlerini sürdüren İtalyan kökenli mafya liderini canlandıran Al Paçino’nun bu repliği aslında bizim sürekli yaşadığımız bir durumu anlatıyor.

Şehir halkı olarak, camia olarak resmen zekamıza hakaret ediliyor.

Kenti yönetenler vaat ettikleri projeleri halka sunarken başka, uygulamada ise çok başka, kötü ve şehre uyumsuz olarak hayata geçiriyorlar

Resmen şehrin kaderiyle oynuyorlar. “Ben yaptım oldu” mantığı ile kente geri dönüşü zor yanlışlar yapıyorlar. Bakın “hata” demiyorum “yanlışlar” diyorum.

Malum nedenlerden dolayı hak edilen tepkiler verilemese de tarih her şeyi yazıyor çok şükür.

Bu yanlışları yapanlar tarih hafızalarına kazınıyor.

Bursaspor’a dönelim. Aynı durum kulüp içinde geçerli.

Kimileri -ki maalesef çok azı- samimiyetle, kimileri reklam için, kimileri kötü emellerini gerçekleştirmek için, kimileri de birilerinin itmesi ile Bursaspor’u yönetmeye geliyor.

Gelirken birçok vaatlerde bulunuyorlar. Gelir gelmez ise o vaatlerinin tersi ne varsa öyle davranmaya başlıyorlar.

Ne ekonomik, ne kurumsal, ne sportif alanda pozitif adım atabiliyorlar. Buna rağmen “kent bize destek olmuyor” diye suçu sürekli başkalarına atıyorlar.

Geçmişte de bunları yaşadık şimdi de yaşıyoruz.

Tamam kent tabi ki destek olmalı; ancak sizde en azından bazı icraatlarınızı doğru yapın be muhteremler!

Her şeyi yanlış yaparsanız insanlar da bunu görüyor haliyle.

Hadi gelirken vaat ettiklerini hayata geçiremiyorlar diyelim süreç içinde gelişmelere göre bile “Yapacağız” dedikleri hiçbir şeyi yapamıyorlar.

Kent yöneticilerinin şehir halkına yaptığı gibi Bursaspor’u yönetenler de Bursasporluların zekasıyla resmen dalga geçiyorlar.

Kimin ne vaat ettiğini, ne yaptığını, neyi ne amaçla yaptığını herkes anlayabiliyor beyler.

Herkes, her şeyi not ediyor merak etmeyin. Tutarsız, garip, ipe sapa gelmez açıklamalarla insanların karşısına çıkıp durmayın.

Yapacağız, edeceğiz diyorsunuz doğru düzgün hiçbir şey yapmıyorsunuz.

Gidişatın düzeleceğini söylüyorsunuz; ama bunu nasıl yapacağınızı söyleyemiyorsunuz.

Kuru veya boş laflara insanların karnı tok.

İnsanlar nasıl inansın size? Bir de üstüne üstlük garip garip demeçler verip kulübün sahibiymişsiniz gibi davranıyorsunuz.

Baba filmi ile başladık onunla bitirelim…

Baba Don Vito Corleone de bir başka replikte  “Kadınlar ve çocuklar dikkatsiz olabilir; ama erkekler dikkatli olmak zorundadır” der.

İşte aynen öyle.

Camianın diğer öğeleri dikkatsiz davranabilir, hatalar yapabilir; ama siz yönetenler dikkatli olmak zorundasınız. Hata yapma lüksünüz çok az -ki mevcut yönetim için artık bu lüks kalmadı - çünkü yapılan hatalar maddi manevi çok büyük zararlara neden oluyor.

İnsanların zekasıyla alay etmeyin!

Boş lafları bırakıp sizden beklenen icraatları yapın, yapamıyorsanız gereğini yapın!