‘Dünya’ şampiyonu Fransa’yı yenince…
Gururlandık, övündük.
Bursa kentlisi olarak ise…
Böylesine milli maçlara yıllardır ev sahipliği yapamıyor olmanın burukluğu içerisindeydik ve bu hasret bitmiyordu.
Türkiye’nin en büyükleri arasında ve dünyanın en heyecan verenlerinden olduğu iddia edilen, yeni bir stadyuma kavuşsak da…
Yıkılan Atatürk Stadyumu’nda oynana milli maçlar ve kentli olarak tribünlerimizde yaşadığımız milli heyecan yok.
Uluslararası en üst düzey milli maçlar için nizami koşullara sahip olmadığı gerekçesiyle Bursa Büyükşehir Stadyumu’nda, milli maç oynanmıyor.
Fransa’yla oynanan maçtan sonra…
Sosyal medyada paylaştığımız bir düşünce, tüm Bursa’daki bir düşünce birliği ve hasretini ifade ediyordu.
Dünya şampiyonunu dize getiren A Milli Futbol Takımı’nın sevincini ve Konya’daki tribünlere ait fotoğraflara da, yer vermiştik.
Söylediğimiz de…
“Bursa olarak, yeni, en büyük stadyumlarıından birine sahibiz, ancak Konya, Eskişehir ve Antalya’daki böyle bir #milli ev sahipliğini, heyecanı, coşkuyu, sevinci, fotoğrafı yaşayamadık.”
Bu düşüncemiz, 4.büyük kent olarak Bursa’da televizyondan izlediğimiz milli maçların sonrası, aslında klişe durumuna gelmişti.
Bursa’nın milli maç hasreti, nereye kadar?
Açıkçası…
Meseleyi ve çözümsüzlüğü kucağında bulan Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş’a yıkmak, haksızlık ve çözümsüzlüğün sürüncemesidir.
Artık…
Konya’daki kentlilerle beraber tribünlerle sevinen Gençlik ve Spor Bakanı Mehmet Muharrem Kasapoğlu ve Türkiye Futbol Federasyonu Yönetim Kurulu’nun Bursalı üyesi Mustafa Çağlar, çözümün merkezini oluşturmalılar.
Birisi hükümetin, diğeri futbolun otoritesi!
Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin önünde, kent için çözülmesi ve yapılması gereken projeler dururken, artık stadyum; bu haliyle de başına yıkılmamalıdır.
Osmanlı payitahtı Bursa’da, artık milli maçlar oynanamazken…
Milli maç zaferleriyle…
Osmanlı mehteri, sürekli Anadolu’nun başka kentlerinde çalıyor.
Sözünü ettiğimiz kentler…
Dış turizmde, tanıtım fırsatı da elde ediyorlar.