“ Bir gün ünlü bir bilim adamına hatta hocaların hocasına sorarlar? Bu kadar öğrenci yetiştirdiniz, topluma yararlı bireyler olmalarını sağladınız, hatta onların da öğretmen, doktor, mühendis olmalarına vesile oldunuz. Bu kadar değerli aktarımlarınız ve birikimlerinize dayalı olarak hayatta en iyi bildiğiniz şey nedir diye sormuşlar” Değerli hocamız cevabına başlarken benim bildiklerim kumsaldaki bir kum tanesi kadardır diyerek sözüne başlamış ve hayatta en iyi bildiğim şey “HADDİMİ BİLMEKTİR” demiş. Bu kıssadan hisseye çıkarılabilecek en iyi ders hayatta kim olursanız olun mevki makam para pul hiç fark etmez , TEVAZU SAHİBİ ve ALÇAK GÖNÜLLÜ olun.
Bulunduğu konuma işe, ekmeğe görevini kötüye kullanarak sahip olduğu değerlerin farkında olmadan devletini milletini uğrattığı zararlarla yaşayanlara EDEB YA HU…
Kul hakkını sömürüp, yaptığı bütün uygulamalarda aldığı kararlarda vicdani değerlerini hiçe sayarak üç beş kuruşluk menfaat peşinde koşanlara da EDEB YA HU…
Sözde dindar görünümle halkın fakir fukaranın manevi uhrevi duygularını sömürerek, vatanına milletine zarar veren gaflet dalalet hatta hıyanet içerisinde olan vatan hainlerine ve ihanet çetelerine de EDEB YA HU…
Bulunduğu cennet vatanın maneviyatını tarihini, kültürünü özümsemeyen, ırkı dili, dini ne olursa olsun vatandaşlık bilincinden uzak insanlıktan nasibini almayanlara da EDEB YA HU…
Çöpten yemek toplayan insanları görmeyip, halen gösteriş içerisinde yaşamaya gayret eden, paylaşmaktan paylaşımdan uzak komşuluk hakkı, göz hakkı nedir , bilmeyen her gün her saat israfta bulunanlara da EDEB YA HU…
Çeşitli mecralarda çarpık ilişkileri, evlilik dışı çocuk sahnelerini, ahlaka ve adaba uymayan tüm davranış ve tavırları farkındalık yaratmak amacıyla bu yozlaşmayı bu ahlaki bunalımları meşrulaştırmaya çalışanlara da EDEB YA HU…
Biz biriz tekiz, Türk’üyle, Kürt’üyle, Gürcü’süyle, Laz’ıyla, Çerkez’iyle, Çeçen’iyle bizi kimse ayıramaz. Biz can olduk, kan olduk. Dost olduk akraba olduk. Bizi çeşitli nifaklar sokmaya çalışarak birlik ve beraberliğimizi bozmaya çalışanlara da EDEB YA HU…
Bizim benliğimiz de ezan dinmez, bayrak inmez , dualarımız da hiçbir zaman bitmez. Bunlara el uzatan, dil uzatanlara da EDEB YA HU…
Heyecan olmayan hiçbir iş başarıya ulaşamaz, insanı kaybetmek kolay, kazanmak ise çok zordur. Çalışma hayatında kişiye öğretilecek en önemli tema sosyal sorumluluk ve dürüstlüktür. Bunlardan uzaklaşanlara da iş hayatında huzuru bozanlara da EDEB YAHU…
Çocukları sevin, yaşlıları ve hastaları sevindirin. Her zaman halinize şükredin. Sizden daha yüksekte olanları değil, sahip olduğunuz nimetlere ve güzelliklere sahip olamayanları düşünün ve onlar için de dua edin. Birisinin ayıbını yüzüne vurmaktan ziyade doğru yolu bulmasına yardımcı olun. Bu duygulardan uzak hayatını sadece kişisel kapris ve kibir üzerine kurgulamış olanlara da EDEB YA HU…
“Bir kişi Allah’tan başka kimseye ihtiyacı olmadığına inanırsa; Allah da onu başkasına muhtaç etmez”