Hendek göç bekliyor

Hendek göç bekliyor

Hendek göç bekliyor

Geçtiğimiz gün sanayici, işadamı aynı zamanda televizyon program yapımcısı Şeref Karakaya’nın daveti üzerine bir grup basın mensubu arkadaşımla birlikte Hendekte kurulu Sakarya 2. Organize Sanayi Bölgesine gittik.

İlk durağımız Şeref Karakaya’nın sahibi olduğu Karakaya 86 tesisleriydi. Tesislerde, başta Toyota ve Hyundai fabrikaları için İrfan Demirdüzen’in sahibi olduğu Bursalı TKG otomotivnin içinde yer alan tedarikçilerin ürettiği yüzlerce çeşit yedek parçanın kataforez yüzey kaplaması yapılıyor.

Şeref Karakaya aslen Karabük Eflani’de değirmen taşı üreticisi bir ailenin evladı. 70’li yıllarda çalışmak için gittiği İstanbul’dan serde girişimcilik ruhu olsa gerek ki Kartal’da ilk kendi işinin patronu oldu. Daha sonra Gebze’de arkasından da Hendek’e gelerek Karakaya 86 tesisini kurdu.. Bu gün Hendekte Toyota ve Hyundai’ye, Niğde Aksaray’daki fabrikada Mercedes’e, Gebze’de ise Ford ve piyasaya kataforez yüzey kaplama hizmeti veriyor.

Kısaca 4 şirkette 380 kişi istihdam ediliyor.

Hedef ise 2020 yılında bin kişiye ulaşmak.

Bu arada Karakaya 86 tesislerinin idari kısmı adeta bir müzeye dönüştürülmüş. Değirmen taşından güğümüne, kara lastikten kağnı arabasına kadar yüzlerce ürün sergileniyor. Görülmeye değer.

Bu arada Karakaya’nın ilkokul mezunu olduğunu öğrendiğinizde eminim sizler de benim gibi şaşkınlığınızı gizleyemeyeceksiniz.

Peki, en büyük sıkıntınız nedir? Diye sorduk.

Söyledikleri çok çarpıcıydı.

Ben bunca yıllık gazeteciyim bir sanayiciden yedekli işçi tabirini ilk kez duydum:

Şöyle ki,

“En büyük sorunumuz çalıştırmak için eleman bulamıyoruz. Güçlü sanayi var, ama çalıştıracak adam yok. Özellikle fındık hasat döneminde eleman sıkıntımız artıyor. Bu yüzdende yedek işçili çalışıyoruz. İşlerimizin aksamaması için buna mecburuz. Buda maliyet demek” şeklinde konuştu.

Peki çözüm?

Daha fazla göç istiyoruz.

İş arayan ailelere…

Duydunuz işin sesini…

Bu arada Karakaya’nın öncülüğünde bölgede faaliyet gösteren Eksan ve Tavsan gibi fabrikaları da ziyaret ettik.

Bir şey dikkatimi çekti.

Fabrikalarda kadın işçi dönemi oralarda da başlamış.

İkinci husus fabrika patronlarının makamında Atatürk ve şanlı ay yıldızlı bayrağımız, sehpaların üzerinde ise Atatürk’le ilgili kitaplar

Hendekli sanayiciyle gurur duydum.

Atatürk’ün neden ölmediğini anladınız mı? Bre cahiller.

Bu arada gezimizin asıl amacı Sakarya Hendek 2. OSB Müteşşebbisleri Derneği Başkanlığına geçtiğimiz günlerde seçilen Karakaya’ya hayırlı olsun demekti.

Kendisine bir kez daha hayırlı olsun diyor, başarılar diliyorum.

Fakat gördüğümüz kadarıyla çıtayı yükseltmeyi kafaya koymuş.

Önümüzdeki ay yapılacak genel kurulda da 2. OSB Başkanlığına aday.

Şimdiden hayırlı olmasını diliyorum.

2 OSB’de 98 tesis bulunuyor ve 9 bin civarında bir istihdam söz konusu.

Gelelim gezimizin ikinci ayağına; Dikmen Köyü ve Dikmen Yaylasına;

Köy muhtarı Menderes Ayvaz köyle ilgili bilgileri verdi.

Köy şehir merkezine 32 km uzaklıkta, 1100 rakıma kurulu. Geçim kaynağı fındık. Tipik bir Karadeniz köyü…

Köy deyip geçmeyelim okul var, sağlık ocağı var. Kahvehaneleri ve lokantası bile mevcut. 840 civarında hane bulunuyor, 2 bin 138 nüfus yaşıyor.

Ancak olası yangınlarda şehirden araç gelene kadar evler kül olmaktan kurtulamıyor. Düşünülmüş taşınılmış İtfaiye aracı alınması kararlaştırılmış Muhtar Menderes Ayvaz’ın girişimleriyle köylülerden para toplanıyor. Bu parayla Almanya’dan İtfaiye aracı alınıp köye kazandırılıyor.

Bu durum Türkiye de bir ilk. TV haberlerine bile konu olmuştu.

Ayrıca cenaze nakil aracı mı dersin, çift morg lu cenaze yıkama aracımı dersin, köye kazandırılmış.

Kısaca kendi göbeğini kendi kesen bir köy vesselam…

Dikmen Yaylası ise doğa harikası bir yer. 1725 rakıma kurulu. Köy muhtarının girişimleriyle kayak pisti projesi hazırlandı ve bakanlığa da sunuldu.

Doğayla barışık bir yatırım; neden olmasın?

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ
BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
Üzgünüz ilginizi çekebilecek içerik bulunamadı...