Sınavların yapılacağı binalara ilk girişte, uzun metinle belirtilen güvenlik hususlarına riyaet isteniyor.
Bazı sınavlara ait soruların dışarıya sızdırılması ve kopya olaylarıyla eleştirilen ÖSYM, sınav merkezlerindeki güvenlik uygulamalarıyla da tepki görüyor.
Açıkçası…
Olağanüstü önlemler olabilir, ancak adayların üstlerinde, yanlarında bulundurabilecekleri açısından, olağanüstü katı davranılıyor.
Kurumsal olarak…
Adaylara mı güvenilmiyor?
Ya da…
Kendisine mi güvenmiyor?
Yasaklara bakarsak…
Yüzük?
Yasak!
Kolye?
Yasak!
Küpe?
Yasak!
Güneş gözlüğü?
Yasak!
Saat?
Yasak!
Mendil?
Yasak!
Kemer!
Yasak!
Anahtarlık?
Yasak!
Anahtar?
Yasak!
Çanta?
Yasak!
Cüzdan?
Yasak!
Madeni Para?
Yasak!
Kredi kartı?
Yasak!
Ulaşım Kartı?
Yasak!
Cep telefonu, silah, kesici alet, hesaplama araçları, ölçü aletleri ve bilgisayarları anlayabilmek mümkün, ancak….
Yukarıda sıraladığımız yasak listesindeki başlıca eşya ve araçlar, günlük hayatımız için her yaşın ihtiyaçlarını oluşturuyor.
Pet su şişelerine sarmalanmış, üzerlerindeki marka ve bilgi kağıtlar bile söktürülüyor, yani bu da tahmin ettiğimiz kadarıyla kopya aracı gibi niteleniyor.
Üstelik…
Adayların yanlarında bulunmalarına karşılık, tespitleri durumunda emanet alacak bir düzen, masa yok.
Bu nedenle…
Aslında yasaklanmaması gereken eşya ve araçlar, adayın beraberindeyse bir şekilde dışarıda bırakılacaklar veya sınava girilmeyecek.
Kesinlikle…
Sözünü ettiğimiz ve yasak getirilmesini de tuhaflıkla nitelediğimiz eşya ve aletlere, yeniden serbestlik verilmelidir.
Yasaklanmaları nedeniyle eleştirdiğimiz eşya ve araçları, kopya veya eylem için bir gerekçe görmüyoruz, çünkü günlük hayatın unsur ve ihtiyaçlardır.