Yenişehir; Osmanlı’nın ilk başkenti
- 06-04-2016 16:43
Bursa´ya 52 km uzaklıkta bulunan Yenişehir’in bir bölümün de hayat çok eskilerde başladı. Antik çağda bu bölge Neopolis olarak anılsa da Yenişehir'in bir Türk şehri olarak kurulduğu ve ikamete açıldığı bilinmekte.
Osmanlıların Beylik döneminde çadır hayatından ilk defa kalıcı evler yapılarak kurulan Yenişehir, sulak alanı ve geniş ovası dolayısıyla Osmanlı Ordusu'nun Anadolu ve Ortadoğu seferlerinde kullandığı bir üs olmuştu. Osman Gazi tarafından kurulan şehirde ilk defa adına hutbe okunmuş, sikke basılmış, vergi alınmış, düzenli ordu kurulmaya başlanılmış ve ilk ferman burada buyrulmuştu. Yenişehir kısa bir süre için de olsa ileride bir cihan imparatorluğu olacak Osmanlının ilk başkenti olmuştu. Bursa'nın alınmasıyla bu görevi devretti.
Yenişehir'in bilinen tarihi 14. yüzyıl başlarına kadar uzanır. O dönemde Bilecik'in merkez olduğu Ertuğrul sancağına bağlanmış ve bu konumunu 1926'ya kadar sürdürmüş.
Osmanlının beylikten devlet haline geçtiği yıllarda Köprühisar ve Yarhisar’ın zapt edilmesinden sonra Yenişehir ovasına da topraklarına katan Osman Bey bu bölgeyi gazilerine kılıç hakkı olarak yurt edinmeleri için vermiş. Yenişehir ilk defa o zaman iskâna açıldığı için bu isim ile bilinir.
680 yıllık bir Türk şehri olan Yenişehir 1920 ile 1922 tarihleri arasında Yunan işgaline uğramış, 6 Eylül 1922 tarihin de işgalden kurtarılmıştı. Bazı bölgeler ise Yarhisar gibi Bizans döneminde Tekfur Kışlası olduğu bilinmekte. Aynı şekilde Akbıyık ve Süleymaniye köyleri de Bizans döneminden kalma tarihi kalıntılara rastlanmakta. Osmanlılar şehirde birçok tarihi esere imza atmıştır.
Yenişehir, bereketli tarım topraklarının yanı sıra hızla gelişen kent, son yıllarda birçok önemli sanayi tesisine de ev sahipliği yapmakta. Bursa’nın havaalanı da bu ilçe sınırları içinde yer almakta.
Fethettiği ve yaşadığı topraklarda silinmesi güç izler bırakan Osmanlı burada da mimarisini kültürünü nakşetmiş taşlara camilere. Yenişehir´de Osman Gazi´nin yaptırdığı saraydan arta kalan Saray Hamamı, I. Murad döneminden kalma Postinpuş Baba Zaviyesi, XIV. yüzyılda inşa edilen Voyvoda Cami bu eserlerin başında gelmekte.
Yenişehir’in tarih kokan sokakları adeta her köşe başında başka bir döneme götürür sizleri .
Birçok badireye cansiperane direnmiş tek kubbeli caminin mihrabındaki kalem işleri en güzel örneklerdendir. On dördüncü asırda Orhan Bey tarafından yaptırılan Ulu Cami, Kurtuluş Savaşı’nda yıkılmış olsa da ilerleyen dönemde aslına sadık kalınarak restore edilmiş.
Zamanla olan savaşını neredeyse kaybetmek üzere olan Osmangazi Hamam’nın bir kısmı sadece günümüze kadar ulaşabilmiş.
Bir zamanlar atının nallarından çıkan kıvılcımların aydınlattığı bu ova da ebedi istirahatgahında zamana şahitlik etmekte Süleyman Paşa. Dedesi Osman Gazi tarafından yaptırılan caminin hemen girişinde ‘İlk hutbenin Hicri 697 yılında bu camide okutulduğu’ yazılı. Süleyman Paşa, sonraları pek çok ilaveler yapmak suretiyle genişleterek zengin bir külliye haline getirdi. Külliyenin en önemli yapısı 25 odalı medresesiydi. Zamanın ağır darbelerine ancak 1930 yılına kadar dayanabilen külliyeden artık geriye kalan bir şey yok.
Yemen fatihi Sinan Paşa adına yaptırılan külliye ise camii, kuzeyindeki medrese ve imaret ile doğusundaki yapı kalıntısından oluşmakta. Sinan Paşa Külliyesi bugün yalnız camii, medrese birimleri, imaret, külliyenin ana girişi ve camiye geçiş sağlayan bir kapı ayakta.
İlçenin en eski camilerinden biri olarak bilinen Çınarlı Cami, Bali Bey cami ve külliyesine yakın yerde ve onların kuzeyinde yer almakta. Fener kubbeli camiler türünden olan cami halk dilinde ‘Çınarlı Camii olarak anılmakta. Bu ismi bahçesinde bulunan asırlık çınardan aldığı sanılmakta.
Fatih devri eserler arasında yer alan Balı Bey Camii, İzmir fatihi Baş vezir Beyazid Paşa’nın kardeşi şehit Hazma Bey’in oğlu Balı Bey tarafından yaptırılmış. Camii’in inşaat kitabesi bulunmadığından inşaat tarihi bilinmemekte.Camii’nin güneyindeki hazirede iki mezar taşı
Kitabesi bulunmayan bir başka eserse çifte hamam Araştırmalara göre 1645 yılında Yenişehirli Deli Hüseyin Paşa tarafından yaptırıldığı tahmin edilmekte. Çifte hamam 2005 yılında restore edilerek tekrar ayağa kaldırılmış.
Yenişehir’deki bir başka önemli yapı Pustinpuş Baba Zaviyesi, camii Orhan Gazi tarafından yaptırılmış. Kayıtlara göre Pustin Puş Baba lakabıyla tanınan erenin asıl adının Seyyid Mehmet Hammari olduğu bildirilmekte.
Osmanlı tarihinin izlerini sürdüğümüz Yenişehir’de bir de Şemaki Evi müzesi var. Türkmenistanın Şemaki (Şemahi) kasabasından göç eden Şemakizade ailesi, İstanbul ve Bursa’dan sonra Yenişehir’e yerleşmiş. 18. yüzyılda yapıldığı tahmin edilen ve günümüzde müze olarak hizmet veren Şemaki evi iki katlı. Evin zemin katında taşlık, mutfak, kiler, kışlık odalar bulunmakta. Süslemelerde boya tekniği ve oyma yöntemi kullanılmış kalem işleri ise görülmeye değer.
Cumhuriyet Alanın da bulunan geçip giden zamanın asla unutulmamasını sağlayan sekizgen saat kulesi 25 metre yüksekli ile selamlıyor sizleri.
Tarihin kokusunu duymak bir cihan imparatorluğu olan Osmanlının ilk ayak izlerini takip etmek istiyorsanız Yenişehir sizleri bekliyor.