Erhan ERTARMAN

Erhan ERTARMAN

Atena’nın koruduğu şehir “Assos”

Lidyalıların bundan 3000 yıl önce koydukları taşlar bugüne kadar gelmeyi başardı. Yanlarında Perslerin, Büyük İskender’in, Romalıların ve Bizanslıların sırlarını da getirdiler. Bu sırlar bir kısmı Ege’nin en büyük limanından, bir kısmı komşu kentler Truva ve Pergamon’dan bir kısmı da Aristo’nun hayallerinden mermer bloklara işlendi. Bu sırlara son olarak Osmanlı fısıldasa da tarihin gizemleri hala bu topraklar da saklı.

Tarihin en eski yerleşimlerinden biri olan Assos da terk edilen antik şehirlerden biri.  

Çanakkale'nin Ayvacık ilçesine bağlı Behramkale Köyü'nde bulunan Assos Antik Kenti, Edremit Körfezi'nde Midilli Adası'nın tam karşısında yer edinmiş kendine. Assos denizden 200 metre yüksekte bir tepede kurulu. Ege’nin kıyısında başlayan bu medeniyetin izleri Kazdağları’na kadar uzanıyor.

Assos Edremit körfezinin en önemli limanı, Roma ve Hellenistik dönemde ise ticaret ve kültür merkeziydi. Şimdilerde keyfini birkaç teknenin sürdüğü liman da denizin temizliği göze çarpıyor.

Assos halkı geçimini başta turizm olmak üzere zeytin ve meyve yetiştiriciliğinden, şarap üretiminden ve hayvancılıktan sağlıyor. Balıkçılık ise yok denecek kadar az.

Aristo'nun felsefe okulu kurduğu Assos'ta gezilip görülecek çok tarihi mekan var. Behramkale Köyü'ndeki Hüdavendigar Camii de bunlardan biri I.Murat tarafından 14. Yüzyılda yaptırılan tek kubbeli kare yapı cami de antik kent kalıntıları da kullanılmış.  Tuzla Çayı üzerinde kurulmuş 600 yıllık Hüdavendigar Köprüsü de Osmanlıdan günümüze kadar gelen eserlerden bazıları. 

Kasabanın eski taş evleri şimdiler de birer pansiyon olarak hizmet verse da taşların aralarında hala tarihin sesleri geliyor kulaklarınıza. Asoss’un yaşlı taşları yaşanan hayatları ve onun sırlarını saklamaya devam ediyor. Tepenin yamacından yüzyıllardır Ege’in maviliklerini seyreden antik tiyatro doğal bir kaya oyuntusuna yapılan 2500 kişilik yapı, restorasyonlar sonrasında 1500 kişilik olarak yapılmış. Festivaller ve konserler için kullanılabilir durum da olsa da yalnızlığını hala koruyor.

Asoss kenti etrafını saran taş muhafızlarla korunmuş yıllarca düşmandan. Milattan önce 4. Yüzyılda yapılan bu surlar şehre iki kapıdan girilmesine izin vermiş, doğu ve kapıları. Bu kapıların yanlarında ise her kentin sırlarını saklayan mezarlıklar bulunmakta. Zengin ve fakirlerin lahitleri birbirinden çok farklı hemen ayırt edilebilmekte. Bu lahitlerin bir çoğu yağmacılar tarafından tahrip edilmiş.

Asoss’luları taş muhafızlar korumaya yetmemiş, onlarda Zeus’un kızı ve 12 Olimpos tanrısından biri olan Athena’dan kendilerini koruması için yardım istediler. Asoss’un koruyucu tanrısı olan Athena adına yaptıkları tapınaksa şehrin en güzel noktasına inşa edildi. Muhteşem manzarası ile güzelliğini koruyor. Tapınağa ait bazı heykeller ve kabartmalar Amerikalılar tarafından götürülmüş. Kalanların küçük bir bölümü ise İstanbul Arkeoloji Müzesi’nin Assos salonunda sergilenmekte.

Assos Antik Kenti'nde bulunan surlar, Akropol, Nekrapol, , Gymnasium, Hamam ve Agora, Babakale yolu üzerindeki Apollon Smitheion Tapınağıda görülmesi gereken önemli yerler.

Tarihi eşsiz Assos'ta doğa da bir başka güzel. Boşuna onlarca uygarlığa ev sahipliği yapmamış bu topraklar. Kadırga Koyu, Yeşil Liman, Koruoba Sahili, Sivrice Koyu, Sokakağzı kesinlikle görülmesi, bir bardak limonata eşliğinde müthiş manzarayı izleyerek tadına varılması gereken güzellikleri arasında.

Buraya gelmişken, kasaba içine kurulmuş tezgahlar da Behramkaleliler'in el emeği göz nuru el işlerinden veya dokudukları halılardan, mis gibi zeytinyağından ve Assos kokan kekiğinden almalı mutlaka, limandaki balık lokantalarında balık, yanında zeytinyağlı mezelerinden yemeli ve beraberinde Assos şarabı tadılmalı, sahildeki meşhur kaymaklı dondurmadan yemeli.

Bu yaz denizle tarihi birleştirip antik kent Assos’un gölgesinde geçirmelisiniz.

Behramkale Köyü girişinden itibaren Assos'un gizemi sarıyor her yeri. Sıcak insanları dar taş sokakları ve dokusu bozulmamış taş evleri ile büyülü bir yerde olma hissi uyandırır. Assos Antik Kenti'ni dolaştıktan sonra köy içinde körfez manzaralı restoranlarda daha önce adını dahi duymadığınız lezzetler bekler sizi. Yemeğin ardından köy meydanında yudumlayacağınız kahveyle birlikte Assos'un havası dolar ciğerlerinize. Daha önce kimler gelip geçti bu eşsiz güzellikteki Assos'tan diye derin bir düşünceye dalarsınız, kendinizi bir gezgin gibi hissedersiniz bu tarih kokulu kentte.

Assos'tan dönerken, vücudunuz dinlenmiş, adeta yenilenmişsinizdir. Assos doğa, deniz, kum, güneş ve tabi ki tarih için sizleri bekliyor. 

 

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ