Erhan ERTARMAN

Erhan ERTARMAN

Trafik terörü ne yazık ki bitmiyor…

Emniyet Genel Müdürlüğü Trafik Eğitim ve Araştırma Dairesi Başkanlığı’nın istatistikî verileri vahim tabloya işaret ediyor. Bu verilerden yaptığı hesaplamaya göre 2003 yılı başından bu yılın Nisan sonuna kadar olan dönemde Türkiye yollarında 10 milyon 961 bin 360 trafik kazası meydana gelmiş. Bu kazaların 1 milyon 318 bin 753’ünü ölümlü ve yaralanmalı kazalar oluşturmuş. Bu kazalarda toplam 48 bin 349 kişi hayatını kaybederken 2 milyon 318 bin 740 kişi de yaralanmış.

Ölümlü ve yaralanmalı kazaların yüzde 87.2 oranı ile en büyük bölümünde kusur sürücülere ait. Bu kazalarda ölenlerin de yarıya yakınını yine sürücüler oluşturuyor. Ölümlü-yaralanmalı kazaların yüzde 10.4 oranındaki bir bölümüne ise yayalar yol açıyor. Araç, yol, yolcu gibi unsurların yol açtığı ölümlü-yaralanmalı kazaların oranı ise son derece düşük. Sürücü kusurlarının başında ise hız faktörü geliyor. Bu tür kazalara yol açan sürücü kusurlarının dağılımına bakıldığında “araç hızını yol, hava, trafiğin gerektirdiği koşullara uydurmama” faktörü yüzde 33.9’la en büyük payı oluşturuyor. Ölümlü-yaralanmalı kazalarda; kavşak, geçiş önceliğine uymama kusuru (yüzde 14.9), arkadan çarpma (yüzde 7.9), manevraları düzenleyen genel şartlara uymama (yüzde 7.5) ve dönüş kurallarına uymama (yüzde 7.2) gibi kusurlar ilk sırada yer alıyor.

Ölümlü ve yaralanmalı trafik kazalarına karışan araçların cinsine bakıldığında yüzde 50.9’la otomobiller en büyük ağırlığı oluşturuyor. Bunu yüzde 15.5 oranıyla kamyonetler, yüzde 14.7 ile motosikletler izliyor. Diğer araç cinslerinin ölümlü-yaralanmalı kazalardaki payı çok düşük düzeylerde. Ölümlü ve yaralanmalı kazaların yüzde 29.6 ile en büyük bölümü, yandan çarpma şeklinde yaşanıyor. Bunu yüzde 21.4 oranıyla yayaya çarpma, yüzde 10.5’le arkadan çarpma, yüzde 10.4’le devrilme, savrulma, takla, yüzde 9.5’le yoldan çıkma izliyor.  Bu tür kazalara yol açan diğer unsurlar engel/cisim ile çarpışma, karşılıklı çarpışma, duran araca çarpma, yan yana çarpma, araçtan insan düşmesi, hayvana çarpma, çoklu çarpışma, zincirleme çarpışma, araçtan cisim düşmesi olarak sıralanıyor.

Araç sürücülerine kurallara aykırı davranışları dolayısıyla 104 milyon 99 bin 708 trafik cezası düzenlendi. Bu kapsamda 13 milyar 981.6 milyon liralık trafik cezası uygulandı, 7 milyon 949 bin 312 araç trafikten men edildi. Baz alınan dönemde yıllık 6 milyon dolayındaki ceza sayısının 13 milyonu aştığı, kesilen yıllık ceza tutarının 334 milyon liradan 2.3 milyar liraya, yılda trafiğe çıkması yasaklanan araç sayısının da 200 binlerden 800 binlere çıktığı gözleniyor.

Trafik kuralı ihlallerine yönelik para cezası ve diğer yaptırımlar her yıl daha da ağırlaştırılıyor.

Ancak kaza ve ölüm sayısı hızla artmaya devam ediyor. Ne yazık ki uygulanan ceza ve yaptırımlar trafik kazalarını önlemede yeterli olmuyor.

Ülkemizde yük taşımacılığının yaklaşık 70’i, yolcu taşımacılığının yüzde 90’ı karayolu ile yapılmakta. Türkiye’de trafiğe kayıtlı motorlu kara taşıtlarının sayısı 21 milyona yaklaşıyor.

Ulaşım maliyetlerini yükselten bu durum kara yollarının yükünü, trafik yoğunluğunu ve kaza riskini de artırıyor. Kara yollarının ülke ulaşımında temel seçenek ve tercih olması, ekonomiye olan yükünün yanında her yıl trafik kazalarında binlerce insanın ölümüne ve ağır maddi kayıplara yol açıyor. Son yıllarda ağırlık verilen duble (ayrılmış) yol yatırımları da kazaları azaltmada etkili olmamış.

Ülkemizin en önemli toplumsal sorunlarının başında gelen trafiğin çözümü için mühendislik, eğitim ve denetim gibi 3 temel unsurun yerine gelmesi gerekiyor. Ölümlü ve yaralanmalı kazaların yüzde 90’a yakın bölümünün sürücü hatalarından kaynaklanması insan faktörünü öne çıkarıyor. Trafikte eğitimin önemi her geçen zaman daha artmakta.

Her Bayramda neredeyse yüzler kişiyi kurban verdiğimiz , ters yönden girenin size “geriye gitsen ölür müsün? diye kafa tuttuğu, otobanda flaşörleri yakarak kaçırdığı sapağı 500 m geri geri giderek girmeye çalışan vatandaşlarımızın bulunduğu trafiği düzene koymak oldukça zor gözüküyor. Ancak bir yerden süratle başlamak lazım. Çözüm yollarının en önemli ayaklarından biri de sürücülerin birbirlerine “saygısı”. Bireyleri arasında saygı ve sevgi bağları kopan toplumların her tür “trafikte” sağlıklı akışı sağlaması zorlaşıyor. 

Trafik kurallarına uyalım, emniyet kemerlerimizi mutlaka takalım. Gideceğiniz yere yarım saat geç gidin ama sağlıkla gidin.

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ